Müthiş bir dönemeçten geçiyoruz. Adı barış, eşitlik gibi afaki tabirlerle anılan Birleşmiş Miletler'in bir fonksiyonunun olmadığı anlaşılıyor artık. Bu kurumu gözünüzü kırpmadan çöp sepetine atabilirsiniz. Bir de 'diyalog' için sinesini açtıkları adamların çoluk çocuk demeden giriştiği katliamları sadece seyreden ve foyaları Allah-ü Teala'nın inayetiyle ortaya çıkan, umumi bir dünya barışı tesis etmek istediklerini büyük bir gururla anlatan diyalogcuları da atın çöp sepetine. (İşin kötü tarafı bizim koynumuzda yetiştirdiğimiz diyalogcu zevat o kadar değiştiler ki tümüne geri dönüşüm formülleri uygularsak acaba işe yarar mı diye düşünüyorum. Ciddi şüphelerim var çünkü.)Yeniden düzenlenmesi planlanan Ortadoğu'daki operasyonun aslında tüm dünyadaki dengeleri etkileyen bir değişimin adı olduğunu söylemeliyiz. Ve operasyonun yapılanmasının tam merkezinde Türkiye var desek yanılmış olmayız.Yapılan harekatlar sadece Irak'a, Lübnan'a yönelik değildir. Bu harekat tüm Ortadoğu'yu ve dolayısıyla da dünyayı etkileyecek bir "yeni yapılanma" adı altındaki kaos ve savaştır. Bu savaşın bilinçaltını yani temelini ise din argümanı belirlemektedir. Üst yapısında ise sömürgeci batının her zamanki açgözlülüğü, zorbalığı ve eşkiyalığı yatmaktadır.Lübnan'da girişilen harekatın ardından namluların Suriye'ye döneceği anlaşılıyor. Adım adım uygulanan senaryonun harekat alanı büyük çoğunlukla Müslüman ülkeleri kapsıyor. Bu gelişmelerin sadece Ortadoğu ile sınırlı kalmayacağı ileriki zamanlar da Malezya, Endonezya gibi ülkelere de sıçrayacağı belli. Çünkü; adı geçen bu ülkelerin hepsinin elinde Batının muhtaç olduğu stratejik kaynaklar var. ABD-İsrail vuruyor, dünya susuyor. Vurmaya da devam edecekler ta ki biri çıkıp da dur diyene kadar?GÜNÜN NÜKTESİ:1.Dünya Savaşı'nın Mütâreke günlerinde bazıları Türkiye'yi bir devletin mandası altına koymak istemişler. Bunun üzerine Yahya Kemal: -Yahu, Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u almak için tek topu kırk mandaya çektirmişti. Bunlar koca devleti tek mandaya çektirmek istiyorlar" cevabını verirGÜNÜN SÖZÜ:"Tasavvuf, dostun kapısı önünde diz çöküp eşiğine baş koymaktır, kovsa bile." (Ali Rûdbârî)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Muradoğlu / diğer yazıları
- Benzer ikizler : İran -Türkiye / 04.04.2021
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006