Ortadoğu tam bir cadı kazanı bugünlerde Batılıların deyimiyle. "Batılıların deyimiyle" özellikle diyorum çünkü; cadılık müessesini kafasından uyduran bu medeniyet yıllarca masum insanları cadı diye diri diri yakmıştır. Bugün insanlığı daha doğrusu özellikle Müslümanları aynı gözle görmekte ve aynı ateşe atmayı dilemektedir.İran satranç tahtasına dönen bu coğrafya üzerinde ABD ile müsabakasına devam ediyor. İran bir kefeye rejiminin geleceğini diğer kefeye de muhtemel bir çatışmada dünya dengelerine verebileceği zararı koyarak bir ileri iki geri hamlelerine devam ediyor. Muhtemel bir ABD saldırısına karşı; petrol sevkiyatının can damarlarından Basra körfezinde taşımayı aksatabileceğini, Irak ve Lübnan'daki Şii etkinliğini kullanabileceğini, petrol fiyatlarının artmasına yol açabilecek kısıtlamalara gidebileceğini öne sürerken kısmen de küresel terör olayları yaşanabileceğini ima ediyor. Zaten yeterince yara alan İran rejiminin Ahmedinejad gibi radikal bir başkana rağmen ABD ile uzlaşmaya çalışma yolları aradığı gözlerden kaçmıyor. Bu sizi şaşırtmasın çünkü; ABD ile anlaşan İran yönetimi bölgede yerini sağlamlaştırmakla beraber etkin bir güç olacağının da farkında. Çatışma ihtimalinin ise nasıl sonuçlanacağı kestirilemeyecek kadar büyük bir kumar. Her ne kadar İran; Afganistan yada Irak olmadığını söylüyor ve bu görüş haklılık payı içeriyorsa da böylesine büyük bir riski göze almak istemiyorlar. Yalnız; ABD yönetiminde şu aralar etkin rol oynayan muhafazakarlar (neo-conlar) artık aklı selim düşünmekten çok uzaklar. Yeni bir dünyanın temelini atma iddiasındaki bu adamlar bence kendilerinin de sonunu ateşleyen fitili tutuşturdular. ABD her şeye rağmen İran'a vurmak yolunu tercih edecek gibi görünüyor. Dikkatinizi çekti mi bilmem tüm sıkıntılarına rağmen İran bölgede etkin ve faal bir politika izliyor. İran'a göre birçok avantajı olan Türkiye ise bu görüntüyü vermekten oldukça uzak, silik politikalarla gündem buluyor. Bu bağlamda dışişlerinin Suriye ziyareti, Lübnan ziyareti hiçbir anlam taşımayan, her iki tarafa da yaptırım gücünden uzak turistik ziyaretler. Irak savaşı başlamadan önce böyle seyahatleri çok gördük dostlar alışverişte görsün misali yani. Gün geçtikçe kapımıza yaklaşan yangını söndürecek çabalar yerine sanki yokmuş gibi davranıyoruz ya hayırlısı?
Hüseyin Muradoğlu / diğer yazıları
- Benzer ikizler : İran -Türkiye / 04.04.2021
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006