Durduramıyoruz.
Bir tepeden yuvarlanan kartopunun çığ olması gibi büyüyor ölüm, durduramıyoruz…
Her gün bir yenisi ekleniyor güzel insanların göçüne…
Kimisi büyük bir umursamazlık içinde yaşarken çevresindeki yangınları, sel baskınlarını, yıkımları…
Çok küçük bir azınlık duyumsuyor insan olmanın, insanlara faydalı olmanın, insanca yaşamanın sorumluluğunu…
Oysa insan olmak, bir başkasına yardım etmek, bulunduğun yere hizmet etmek ne büyük bir sorumluluk? Yaratıcının bize bahşettiği ne büyük bir nimet… Onu hoyratça tüketmek te var, adeta oruç tutar gibi zevk alarak, bilincinde olarak, sevgi ile kıymetini bilerek tüketmekte…
* * *
Bugün size sunacağım portre henüz 1950 doğumlu bir Kırım kökenli hizmet gönüllüsü, eski deyim ile basın-yayıncı idi. Yani meslektaşımızdı. Sayabileceğimiz bir çokunvanı vardı. Yaşamını gazetecilikten yazarlığa, iletişim uzmanlığından belediye başkan yardımcılığına, danışmanlığa, İzmir'i sevenler platformu, Ege Kültür Platformu genel başkanlığına kadar yaptığı görevler ile son on yılın en başarılı iletişimcisi idi.
Ama en önemlisi yüreği sevgi dolu, hizmet aşkı ile son anına kadar çalışan, İzmir Baba olarak bilinen Sancar Maruflu 15 Ağustos günü kalp ve solunum yetmezliği nedeni ile çok sevdiği İzmir'e veda etti. Sadece ailesi, dostları ve sevenleri değil, onu gördükleri zaman yanına sokulup sevgi gösterileri yapan sokak hayvanlarını da yalnız bıraktı. Kısacası İzmir öksüz kaldı.
2020 de kaybettiği çok sevdiği eşi Ayla Maruflu'nun yanına defnedilecek.
Mekanı cennet olsun.
* * *
Sıradan bir insan kimliğinden sıyrılıp onu "İzmir Baba" yapan neydi? Dario Moreno, Tanju Okan gibi İzmir'den yetişmiş pek çok sanatçının, şairin, yazarın dostu olan, her birini ölüm tarihlerinde anan Sancar Maruflu'yu tarif ederken bir politikacıdan değil, bir sivil toplum önderinden bahsedersiniz. Herkesle dost, herkesle arkadaş olabilen, güler yüzünü esirgemeyen, yardıma ihtiyacı olanların kapısına koştukları, her şeye çözüm üretmeye çalışan bir insan olmak gerçekten çok zordur. Hele, hele mesleğini soranlara "Biz İzmir'in ölüsüne de, dirisine de sahip çıkıyoruz" diye cevap verse de, halkla ilişkileri hep isminin önüne koymuş bir İzmir gönüllüsü olmuştur.
Bu ülkenin ormanlar yanarken "tatildeyim" diyerek eğlenenlere, yangın görüntüleri karşısında göbek atanlara değil, Sancar Maruflu gibi yurdu sevenlere, insanına dost kalanlara, Sakıp Sabancı'nın deyimi ile, "Onu İzmir'in kedileri bile tanır" dediği, şehrin sorunlarına duyarlı insanlara ihtiyaç var.
Giderek sevgisizleşen insanların, bir yanda yaşam kavgası öte yanda ölüm kaygısı duyanlara yardım elini uzatacak, insanlığa hizmeti düstur edinmiş olanlara ihtiyaç var.
Bir zamanlar birlikte çalıştığı Abdi İpekçi'den, Burhan Felek gibi pek çok gazeteci dostla buluşmaya, Ayla'sına kavuşmaya gitti.
Mekanın cennet olsun sevgili Sancar ağabey. Seni de unutulmaması gerekenler albümüne koyduk.
Başın sağ olsun İzmir…
Sevenlerin seni hep hatırlayacak…
- Maaşının hırsızı… / 07.04.2025
- Rekabet ve geleceğin partisi olmak… / 05.04.2025
- İlahi adalet… / 04.04.2025
- Sahne… / 02.04.2025
- Sessizlik… / 01.04.2025
- Bayramlık… / 28.03.2025
- Gelecek kaygısı… / 21.03.2025
- VEFA… / 19.03.2025
- Doğruları söylemek… / 14.10.2024