Başta ABD olmak üzere dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri küresel krizin pençesinde boğuşurken, ekonomisini tamamen dışa endekslemiş Türkiye'nin bu krizden etkilenmemesi mümkün değil.Nitekim reel sektör temsilcileri de feryatlarını yükseltmeye başladılar.Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç önceki gün toplanan 39. genel kurulda hükümete önemli mesajlar verdi. Mustafa Koç'un yaptığı uyarıları şöyle özetleyebiliriz:* Zorlu bir yıla girdik.* Bu yıl dünya muhtelif gelişmelere gebe.* Bir küresel iflas dalgası bekleniyor.* Artık kimse "Kriz var mı yok mu, ülkemizi etkiler mi etkilemez mi diye konuşmuyor. Yani kriz açık ve net yaşanıyor.* Hükümet, krizle ilk ilişkisini onun varlığını reddederek kurdu.* Hükümet, güçlü önlem paketleri almak yerine dağınık tekil önlemler almayı tercih etti.* Reel sektörün içine düştüğü sıkıntıyı tüm belirtilerine rağmen göremedi.* Tüketici güven endeksi en düşük seviyede.* İşsizlik en yüksek seviyede.* Üretim çok gerilediği için cari açık nispeten küçülecek, ama finansmanı eskisinden çok daha zor olacak.* Özel sektörün döviz borçları yüksek bir seviyede.* 2001 krizinden farklı olarak tüm dünya pazarlarında eş zamanlı bir daralma olduğu için, 2001 krizinin aksine ihracatta şok bir düşüşle yüz yüze kalınacağı da maalesef önümüzde duran bir başka gerçek.* Sanayi üretimi kasımda çift haneli eksiyi gördüğü halde bir türlü krize odaklanılamadı.* Hükümet krize odaklanmalı.* Hükümet, toplumun değişik kesimleriyle daha çok görüş alışverişinde bulunmalı.* Hükümet, krize karşı toplu önlem almalı.* Önlem almada yerel seçimlerin geçmesini beklememeli.* Gündemde yerel seçimler var. Demokrasinin gereklerinden birini kendi önemi içinde yerine getirmek yerine, ülkeyi genel seçim havasına soktuk. Hem de en gergin biçimde.* Sadece günü kurtarma peşinde koşulmamalı.Evet, ülkemizin saygın, önde gelen bir iş adamının gerçekleri ortaya koyan uyarıları ve önerileri bunlar. Sayın Koç'un katılmadığım sadece bir eleştirisi var, o da Hükümeti IMF ile anlaşmayı mümkün olduğu kadar geciktirdiğini ifade ederek buna sitem ediyor.Halbuki bildiğimiz ve yaşadığımız bir gerçek var ki, bugün ekonomimiz dış şoklara karşı bu kadar kırılgan hale geldiyse bu IMF sebebiyledir.Eğer bizler Türkiye olarak dışarıdan borç alma yerine kendi emisyonumuzu devreye koysaydık, madenlerimizi devlet-millet ortaklığıyla işletip bunları ülke menfaatlerine uygun devreye koysaydık, bugün bahsedilen problemleri yaşar mıydık?Bu sebeple siz saygıdeğer iş adamlarımıza, gerçekten aradığınız çözümleri bulabileceğiniz Milli Ekonomi Modeli'ni incelemeye davet ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı / 25.03.2025