logo
18 ŞUBAT 2025

Bir habis tümör: Kürecik ABD Üssü

18.02.2021 00:00:00
'Bir habis tümör: Kürecik ABD Üssü' seslendirme dosyası:

2010 Lizbon NATO zirvesinde tüm ittifak üyelerini kapsayan bir balistik füze savunma sistemi kurmak için yapılan stratejik bir planın parçası olarak Malatya'nın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik Bucağı yakınlarında 2012 yılında ABD askeri personeli tarafından kuruluşu tamamlanan bir radar üssü olan Kürecik Üssü kuruluşundan bugüne 'hizmete(!)' devam ediyor.

Türkiye radar istasyonunda toplanan tüm bilgilerin NATO üyesi ülkeler tarafından kullanılması konusunda ısrarlı olmasına rağmen süreç içerisinde TSK'nın kendisi bile bu istasyonda toplanan bilgileri doğrudan elde edemez hale getirildi. Avrupa'daki diğer bileşenleri ile birlikte sistemin komuta ve kontrolü, NATO Hava Komutanlığı tarafından Almanya'da bulunan Ramstein Üssü'nden yürütülüyor. Daha doğrusu, buradaki ABD unsurları tarafından idare ediliyor, çünkü sistem aynı zamanda ABD ulusal füze savunma sistemi ile de entegre edilmiş. Yani NATO görünümlü bir ABD üssü…

2012'den bu yana Kürecik Üssü ile ilgili gelişmeler genellikle gündemden uzak tutulmaya çalışıldı, zaman zaman siyasilerimiz ve güvenlik uzmanlarımız tarafından yapılan açıklamalar ve uyarılar basında yer almasına rağmen önemli bir gündem konusu olamadı. 

Son dönemde CAATSA yaptırımları gündeme gelince, karşı hamle olarak İncirlik'le birlikte kapatılabileceği hükümet tarafından dillendirildi. Ama bu konuda bugüne kadar henüz somut bir adımın atılmadığı, hatta gündemde bile tutulmadığı ortada.

Türkiye'deki ABD üsleri gündeme geldiğinde genellikle bunların NATO üssü olduğu ve ittifakın bir üyesi olarak bunların yapılandırıldığı iddia edilir. Ama her nasılsa, ABD ile sorun yaşadığımız zaman karşı yaptırım olarak üslerin durumu yine aynı çevreler (genellikle hükümet yetkilileri) tarafından dile getirilir. Bu bile tek başına aslında bu üslerin NATO kisvesi altında buz gibi ABD üsleri olduğunun ispatıdır. Belki de daha önce İtalya'nın da gündem ettiği gibi NATO ve ABD perdelerinin aralanması, Makron'un beyin ölümünden bahsettiği ittifakın artık masaya yatırılıp çizgilerin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Bu konuyu başka bir yazıya bırakarak, Kürecik'e dönelim.

Kürecik, kuruluş gerekçesine göre ittifak üyelerini füze saldırılarına karşı koruyacak bir kalkan. Konumu gereği başta İran ve Kafkasya'yı kontrol ediyor. Elbette bu bölgelerden gelebilecek bir saldırının hedefi Avrupa ülkeleri ve İsrail olduğunda sistemin erken uyarı ve koruma kalkanı olarak etkisi açık. Ama hedef Türkiye olunca bu etkinin gerçekleşmesi mümkün değil. İstasyondaki bilginin Almanya'da işlenmesi ve karşı müdahalenin gerçekleştirileceği koruyucu füze sistemlerinin konumu ile saldırı füzelerinin hızı dikkate alındığında bu sistemin Türkiye'ye faydası minimal düzeyde kalacaktır. Yani bu üs, Türkiye'de olmasına rağmen, komutası başkasında, başkalarını koruyan yani başkalarına "hizmet" eden bir sistem.

Bu madalyonun bir yüzü. 

Asıl önemlisi madalyonun gizlenen diğer yüzü; bu radar sistemi sadece füzeleri mi izliyor? Türkiye içindeki bütün askeri unsurları, özellikle uçakları ve İHA'ları da izlemiyor mu? Bu durumda bu üssün asıl maksadı veya bugünkü fonksiyonu Türkiye'yi izlemek olmuyor mu?

ABD ile istihbarat paylaşımı konusu dönem dönem gündeme gelmesine rağmen istihbaratın doğası olsa gerek(!), bu konuda ABD ile hükümet yetkililerimizin beyanları çoğunlukla çelişkilidir. Ama 2019 Şubatı'ndan bu yana, sözüm ona bizim kontrolümüzdeki İncirlik'ten havalanan İHA'lar, Kuzey Irak'ta elde ettiği bilgileri bizimle paylaşmıyor. Hükümet, kendi İHA'larımızın devrede olması nedeniyle bunu bir problem olarak görmüyor ama buradaki asıl önemli konunun bizim topraklarımızdan yürütülen bir operasyonun açıkça bizden gizli yapılmış olmasının egemenlik haklarımızı nasıl ihlal ettiğidir. 

ABD'nin Irak ve Suriye politikasının Türkiye ile temel ayrılıklar oluşturduğu açık seçik ortada, bu konuda farklı düşünen de yoktur herhalde. Nasıl bir çelişkidir ki, bölgede Türkiye'yi hedef alan operasyonlarda ABD'nin rolü net olarak ortada iken, ABD bu faaliyetlerini Türkiye'deki üslerini kullanarak geçekleştirebiliyor? Biz hala bu üslerin "bizim" kontrolümüzde olduğu veya NATO üsleri olduğunu nasıl iddia edebiliyoruz?

Şu sorunun cevabını verme zamanı gelmedi mi? 

Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı yapılan operasyonları bu üsler izleyebildiğine göre, operasyon bilgileri PKK'ya iletiliyor mu? Hatta ülke içinde hareket eden her askeri unsur bu üslerden izlenilerek, üçüncü taraflara servis ediliyor mu? En azından bu mümkün değil mi? Gara'da katledilen şehitlerimizin kanlarında Kürecik'ten gönderilen bilgilerin rolü var mıdır?

Bu sorulara her birinizin vereceği cevapları tahmin edebiliyorum. Ama cevap vermesi gerekenler bu ülkeyi idare edenlerdir. 

Bağımsız bir ülke, egemen bir devlet olduğumuz ancak bu sorulara verilecek cevaplar ve alınacak tedbirlerle ispatlanabilir. 

Asıl "beka meselesi" bu habis tümörlerin varlığıdır. 

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu / diğer yazıları
Ukrayna için yine buluşacaklar
Riyad'daki ilk karşılaşmadan sonuç çıkmadı
Gel de iş kur, ticaret yap!
Ofis ve mağaza kiraları uçtu
İşte tüm ülkelerden dönenlerin sayısı
Suriyeli mülteciler dönecek gibi değil
TBMM Kartalkaya komisyonu 2'nci kez toplandı
"Yerinde de inceleme yapmak istiyoruz"
ABD ve Rusya "heyet" konusunda anlaştı
Ukrayna'da barış müzakerelerini yürütecek
Ukrayna Devlet Başkanı Ankara'ya gelmişti
Erdoğan ile Zelenskiy görüştü
25'i tutuklu 46 sanık yargılanıyor
'Yenidoğan çetesi' davası başladı
Kar İstanbul'a geri dönüyor
Okullar tatil olabilir
Rusya-ABD, Suudi Arabistan’da
Zelenskiy gece yarısı Ankara'da
TCMB verileri açıkladı
Özel sektörün yurt dışı borcu arttı
Türk tarımının bitirildiğinin tanıkları
Ülkemizde 35 yaş üzerinde yaklaşık 700 bin traktör var
Acilde 'fiyat pazarlığı' soruşturması sürüyor
Muhasebeci gözaltına alındı
AB'yi kabul etmek bir esarettir
Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz
Ukrayna hoşnut değil
ABD-Rusya kapışmasında ilk raunt Riyad'da
Bütçe gelirlerinin yüzde 18'i faize gitti
Böyle bir ekonomi modeli sadece rantiyeyi mutlu eder
Ukrayna için yine buluşacaklar
Riyad'daki ilk karşılaşmadan sonuç çıkmadı
Gel de iş kur, ticaret yap!
Ofis ve mağaza kiraları uçtu
İşte tüm ülkelerden dönenlerin sayısı
Suriyeli mülteciler dönecek gibi değil
TBMM Kartalkaya komisyonu 2'nci kez toplandı
"Yerinde de inceleme yapmak istiyoruz"
ABD ve Rusya "heyet" konusunda anlaştı
Ukrayna'da barış müzakerelerini yürütecek
Ukrayna Devlet Başkanı Ankara'ya gelmişti
Erdoğan ile Zelenskiy görüştü
25'i tutuklu 46 sanık yargılanıyor
'Yenidoğan çetesi' davası başladı
Kar İstanbul'a geri dönüyor
Okullar tatil olabilir
Rusya-ABD, Suudi Arabistan’da
Zelenskiy gece yarısı Ankara'da
TCMB verileri açıkladı
Özel sektörün yurt dışı borcu arttı
Türk tarımının bitirildiğinin tanıkları
Ülkemizde 35 yaş üzerinde yaklaşık 700 bin traktör var
Acilde 'fiyat pazarlığı' soruşturması sürüyor
Muhasebeci gözaltına alındı
AB'yi kabul etmek bir esarettir
Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz
Ukrayna hoşnut değil
ABD-Rusya kapışmasında ilk raunt Riyad'da
Bütçe gelirlerinin yüzde 18'i faize gitti
Böyle bir ekonomi modeli sadece rantiyeyi mutlu eder
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.