Bilirsiniz masalarda anlatılan ağzından ateşler saçan ejderhalar anlatılırdı masallarda. Bu ejderha bulunduğu ülkenin insanlarının elinde avucunda ne varsa alır, onları açlığa ve kargaşaya mahkum bırakırdı. Ta ki bir kahraman çıkıp ona haddini bildirene kadar...
İşte; İMF bugün özellikle üçüncü dünya ülkelerine musallat olan bu ejderha misalidir.
Dilerseniz yabancı bir gazetecinin yazdıklarına bakalım.
The Observer gazetesinin muhabiri Gregory Palast, daima uygulanan plânı şöyle açıklıyor:
"-Önce, ekonomik bakımdan zor durumda bulunan bir ülkedeki bütün yabancı sermaye kaçırılıyor. Bu yüzden ülkede ekonomik kriz başgösterince IMF devreye giriyor. Yabancı şirketler için daha iyi ortam yaratacak şartları ileri sürüyor ve kredi vermek için bu şartların yerine getirilmesini istiyor. Yani şantaja başvuruyor. Bu şantaj listesi bazen 102 maddeye kadar çıkıyor. Şartların başında, o ülkenin stratejik kurumlarını satması geliyor (Telekom, Ziraat Bankası, Petrol Ofisi vb. gibi).
-IMF ile paralel hareket eden Dünya Bankası, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayan kurumların satılmasını dayatınca, kredi almak zorunda olan ülke buna boyun eğiyor. Böylece ülke kaynakları, uluslararası sermayenin eline teslim ediliyor. Bunun sonucunda, ülkede karışıklıklar, isyanlar, yağmalar başlıyor.
Görülen örnekler, bu gelişmeyi doğruluyor. Gregory Palast, IMF'nin Arjantin'le yaptığı gizli anlaşmaları açıklarken, ABD'de bile özelleştirilmesi yasak olan içme suyu dağıtımının iflâs eden Enron şirketine verilmesini örnek olarak gösteriyor.
-Ekonomik açıdan millî bünyeleri ve sosyal dokuları bozulan ülkelerde halk büyük sıkıntıya düştüğü zaman IMF sosyal yardım fonlarının kaldırılması, emeklilik fonlarının küçültülmesi şartını ileri sürüyor. Halkın önemli bir kısmı aç, işsiz ve perişan iken bu yola gidilince de huzursuzluk son haddine varıyor."
Bilmem daha fazla birşey yazmaya gerek var mı?
İMF'ye karşı olmadığını açıklayanların, İMF'nin bizim ortağımız olduğunu meydanlarda halka anlatanların çok büyük bir yanılgı içinde oldukları görülüyor.
Bakalım bizi bu ejderhadan kurtaracak kahramanımız ne zaman gelecek...
İşte; İMF bugün özellikle üçüncü dünya ülkelerine musallat olan bu ejderha misalidir.
Dilerseniz yabancı bir gazetecinin yazdıklarına bakalım.
The Observer gazetesinin muhabiri Gregory Palast, daima uygulanan plânı şöyle açıklıyor:
"-Önce, ekonomik bakımdan zor durumda bulunan bir ülkedeki bütün yabancı sermaye kaçırılıyor. Bu yüzden ülkede ekonomik kriz başgösterince IMF devreye giriyor. Yabancı şirketler için daha iyi ortam yaratacak şartları ileri sürüyor ve kredi vermek için bu şartların yerine getirilmesini istiyor. Yani şantaja başvuruyor. Bu şantaj listesi bazen 102 maddeye kadar çıkıyor. Şartların başında, o ülkenin stratejik kurumlarını satması geliyor (Telekom, Ziraat Bankası, Petrol Ofisi vb. gibi).
-IMF ile paralel hareket eden Dünya Bankası, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayan kurumların satılmasını dayatınca, kredi almak zorunda olan ülke buna boyun eğiyor. Böylece ülke kaynakları, uluslararası sermayenin eline teslim ediliyor. Bunun sonucunda, ülkede karışıklıklar, isyanlar, yağmalar başlıyor.
Görülen örnekler, bu gelişmeyi doğruluyor. Gregory Palast, IMF'nin Arjantin'le yaptığı gizli anlaşmaları açıklarken, ABD'de bile özelleştirilmesi yasak olan içme suyu dağıtımının iflâs eden Enron şirketine verilmesini örnek olarak gösteriyor.
-Ekonomik açıdan millî bünyeleri ve sosyal dokuları bozulan ülkelerde halk büyük sıkıntıya düştüğü zaman IMF sosyal yardım fonlarının kaldırılması, emeklilik fonlarının küçültülmesi şartını ileri sürüyor. Halkın önemli bir kısmı aç, işsiz ve perişan iken bu yola gidilince de huzursuzluk son haddine varıyor."
Bilmem daha fazla birşey yazmaya gerek var mı?
İMF'ye karşı olmadığını açıklayanların, İMF'nin bizim ortağımız olduğunu meydanlarda halka anlatanların çok büyük bir yanılgı içinde oldukları görülüyor.
Bakalım bizi bu ejderhadan kurtaracak kahramanımız ne zaman gelecek...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Muradoğlu / diğer yazıları
- Benzer ikizler : İran -Türkiye / 04.04.2021
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006
- Dost düşmanlar : Türkiye - Rusya / 28.03.2021
- İttifaklar üzerine / 21.03.2021
- Türkiye-Amerika savaşı mı? / 13.03.2021
- Merhaba / 07.03.2021
- Bir diyalogcu siteye sorularımız ve cevapları / 15.09.2006
- Atatürk'ten üç hatıra anlayana (!) / 05.09.2006
- Aşağılık kompleksini yenmek lazım / 04.09.2006
- Cadı kazanı / 01.09.2006
- Zafer mi, yenilgi mi? / 24.08.2006