Aziz milletimizin bildiği ve yakınen takip ettiği gibi, Bağımsız Türkiye Partisi'nin meydan mitingleri ve kapalı spor salonu programları devam ediyor.
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın mevcut problemlerin nasıl çözüleceğine dair ortaya koyduğu plan ve projelerini milletimiz can kulağı ile dinliyor ve dinleyen her insaf sahibi insanımız, "Bu dertlerden, badirelereden bizi ancak Haydar Hoca kurtarır" diyor. Genel Başkanımız, projelerinin yanısıra ülkemiz için, insanımız için var olan tehlikelerden, istikbalimiz için zararlı oluşumlardan da özet halinde bahsediyor. Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü adı altında yapılanların yazılıp-çizilenlerin, ekilen fitne-fesat tohumlarının istiklalimiz ve istikbalimiz açısından son derece zararlı faaliyetler olduğunun altını çiziyor.
Bu önemli mesajların, hayati uyarıların daha geniş kitlelere ulaşması için yerel medyamızdan da istifade etmeye çalışıyoruz. Bu cümleden olarak son Kayseri programını özellikle de Genel Başkanımızın konuşmasını yayınlaması için Erzurum'un yerel kanalarından biri olan "Kanal 25" ile konuştuk anlaştık.
Kayseri programının başlama saatinden biraz sonra merkez köylerimizden birinde, sözü geçen kanaldan Genel Başkanımızın konuşmasını dinlerken cümlenin ortasında birden reklam girdi. Teknik bir aksamadan ötürü olmuştur, tekrar yayına geçer diye bekledik ama nafile. İlgili arkadaşı aradım, ne oldu, niye kesildi yayınınız diye.
Genel Başkanımızın Diyalog konusunda yaptığı eleştirilerin çok ağır olduğunu, çok yoğun tepki telefonu aldıklarını bu yüzden kesmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Şehire dönünce görüşürüz dedik ve kapattık.
Akşam anahaber bülteninde, ilk haber olarak bu konuyu veriyorlar. Fetullah Gülen hakkındaki eleştirileri nefretle kınadıklarını ve böyle bir konuşmayı yayınladıklarından ötürü Erzurum halkından özür dilediklerini beyan ediyorlar.
Bu arkadaşlara söylenecek çok sözümüz var ama tamamını saklayalım ve bir kaç hatırlatma yapalım. Özellikle son yedi yıldan beri Diyalog adına yapılan aykırı işler, sarfedilen itikad bozucu, iman zedeleyici sözler konusunda Erzurum halkını uyarmadığınız, bilgilendirmediğiniz için Erzurum'un yerel kanalı olarak suçlusunuz. Fetullah Gülen, Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmını, yani Muhammed Allah'ın Resulüdür cümlesini söylemeyenlere de merhamet nazarı ile bakalım derken, bir çırpıda Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmını makaslarken siz Fetullah Gülen'i nefretle kınamadığınız için suçlusunuz ve basın görevinizi yapmadınız. Yine, Zamana Gazetesi, "Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmına iman, imanın şartı değil, kemal mertebesidir" diye yazdığında, ilgili gazeteyi nefretle kınamadığınız için suçlusunuz ve Muhammed Mustafa (s.a.v.)' e karşı görevlerinizi yapmadınız.
Mardin programında Stv'nin naklen yayınladığı sırat köprüsü geçişlerini nefretle kınamadığınız için suçlusunuz. Yine aynı porgramda çan ile ezanı beraber yayınladıklarında Tevhid ile şirk sembollerini birbirine karıştırdıklarında, Kanal 25 olarak nefretle kınamadığınız için görevinizi yapmadınız ve Erzurum halkına karşı suçlusunuz.
Bu listeyi sayfalarca uzatabilir ve belgeleriyle sizlere verebiliriz. Bir medya kuruluşu, bir yerel kanal olarak bu milletin imanını, vatanının, istiklalini ve istikbalini direkt ilgilendiren böylesine hayati tehlikeler karşısında yıllarca uyarmayacaksınız, görmedim duymadım rolünü oynayacaksınız sonra da durup, bütün bu tehlikelere karşı milleti uyaran Haydar Hoca'yı kınayacaksınız. Eğer bilerek bu işi yaptı iseniz, gönüllü olarak ihanet korosuna katıldınız demektir. Temenni ediyoruz ki, dolduruşa geldiniz de, bilmeden bu koroya katıldınız.
Asıl şimdi Erzurum halkına özür borçlusunuz.
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın mevcut problemlerin nasıl çözüleceğine dair ortaya koyduğu plan ve projelerini milletimiz can kulağı ile dinliyor ve dinleyen her insaf sahibi insanımız, "Bu dertlerden, badirelereden bizi ancak Haydar Hoca kurtarır" diyor. Genel Başkanımız, projelerinin yanısıra ülkemiz için, insanımız için var olan tehlikelerden, istikbalimiz için zararlı oluşumlardan da özet halinde bahsediyor. Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü adı altında yapılanların yazılıp-çizilenlerin, ekilen fitne-fesat tohumlarının istiklalimiz ve istikbalimiz açısından son derece zararlı faaliyetler olduğunun altını çiziyor.
Bu önemli mesajların, hayati uyarıların daha geniş kitlelere ulaşması için yerel medyamızdan da istifade etmeye çalışıyoruz. Bu cümleden olarak son Kayseri programını özellikle de Genel Başkanımızın konuşmasını yayınlaması için Erzurum'un yerel kanalarından biri olan "Kanal 25" ile konuştuk anlaştık.
Kayseri programının başlama saatinden biraz sonra merkez köylerimizden birinde, sözü geçen kanaldan Genel Başkanımızın konuşmasını dinlerken cümlenin ortasında birden reklam girdi. Teknik bir aksamadan ötürü olmuştur, tekrar yayına geçer diye bekledik ama nafile. İlgili arkadaşı aradım, ne oldu, niye kesildi yayınınız diye.
Genel Başkanımızın Diyalog konusunda yaptığı eleştirilerin çok ağır olduğunu, çok yoğun tepki telefonu aldıklarını bu yüzden kesmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Şehire dönünce görüşürüz dedik ve kapattık.
Akşam anahaber bülteninde, ilk haber olarak bu konuyu veriyorlar. Fetullah Gülen hakkındaki eleştirileri nefretle kınadıklarını ve böyle bir konuşmayı yayınladıklarından ötürü Erzurum halkından özür dilediklerini beyan ediyorlar.
Bu arkadaşlara söylenecek çok sözümüz var ama tamamını saklayalım ve bir kaç hatırlatma yapalım. Özellikle son yedi yıldan beri Diyalog adına yapılan aykırı işler, sarfedilen itikad bozucu, iman zedeleyici sözler konusunda Erzurum halkını uyarmadığınız, bilgilendirmediğiniz için Erzurum'un yerel kanalı olarak suçlusunuz. Fetullah Gülen, Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmını, yani Muhammed Allah'ın Resulüdür cümlesini söylemeyenlere de merhamet nazarı ile bakalım derken, bir çırpıda Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmını makaslarken siz Fetullah Gülen'i nefretle kınamadığınız için suçlusunuz ve basın görevinizi yapmadınız. Yine, Zamana Gazetesi, "Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmına iman, imanın şartı değil, kemal mertebesidir" diye yazdığında, ilgili gazeteyi nefretle kınamadığınız için suçlusunuz ve Muhammed Mustafa (s.a.v.)' e karşı görevlerinizi yapmadınız.
Mardin programında Stv'nin naklen yayınladığı sırat köprüsü geçişlerini nefretle kınamadığınız için suçlusunuz. Yine aynı porgramda çan ile ezanı beraber yayınladıklarında Tevhid ile şirk sembollerini birbirine karıştırdıklarında, Kanal 25 olarak nefretle kınamadığınız için görevinizi yapmadınız ve Erzurum halkına karşı suçlusunuz.
Bu listeyi sayfalarca uzatabilir ve belgeleriyle sizlere verebiliriz. Bir medya kuruluşu, bir yerel kanal olarak bu milletin imanını, vatanının, istiklalini ve istikbalini direkt ilgilendiren böylesine hayati tehlikeler karşısında yıllarca uyarmayacaksınız, görmedim duymadım rolünü oynayacaksınız sonra da durup, bütün bu tehlikelere karşı milleti uyaran Haydar Hoca'yı kınayacaksınız. Eğer bilerek bu işi yaptı iseniz, gönüllü olarak ihanet korosuna katıldınız demektir. Temenni ediyoruz ki, dolduruşa geldiniz de, bilmeden bu koroya katıldınız.
Asıl şimdi Erzurum halkına özür borçlusunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025