Hortumluma, yolsuzluk ve hırsızlık aldı başını gidiyor.
Bu işler artık profesyonel meslek halini aldı. Parasal yolsuzluk, banka hortumlaması filan derken, en üst düzeyde "bilimsel hırsızlık" da vuku buldu ki, artık Türkiye'nin önünü kimse kesemez.
Türkiye Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na, intihal (bilimsel hırsızlık) sebebiyle 2 ay süreyle geçici olarak meslekten men cezası veriyor.
Ben bunları da anlamıyorum; başörtülü öğrencilerle uğraşmaktan bilimsel araştırmaya vakit mi kaldı ki, Prof. Dr. Alemdaroğlu'nu ve onu koruyan YÖK Başkanı'nı suçluyorlar.
Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun bu vaziyeti fâş olunca, kamuoyu hükümetten güya bazı adımlar atmasını bekliyor.
Ne tesadüf ki, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dün sürpriz bir tevafuk neticesi olacak "oldukça ilginç bir beyanat" veriyor.
Bakan Çelik, Türkiye'nin, araştırma ve geliştirme çalışmalarına "çok cüzi bir kaynak" aktardığını belirterek, "Türkiye, araştırma geliştirme konusunda çok ciddi hamleler yapmak zorundadır'' diye konuşuyor.
Prof. Dr. Alemdaroğlu'na ilişkin böyle bir gelişmenin yaşandığı atmosferde Bakan Çelik'in bu beyanatını nasıl yorumlarsınız Allah aşkına...
Araştırma ve geliştirmeye kaynak aktaramıyoruz, olur böyle vak'alar, demek ne kadar akıl kârı?
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin'in anlattığına göre vak'a şu:
Prof. Dr. Alemdaroğlu, 2 bilim adamıyla 'Laparoskopik Cerrahi' isimli bir kitap telif eder. Ancak kitabın, 1992'de ABD'de yazılmış 'Laparoskopide Yeni Metotlar' isimli kitaptan aynen kopya edildiği ileri sürülür. İddialar, Türkiye sınırlarını aşarak uluslararası boyut kazanır. Virginia Üniversitesi bünyesindeki 'İntihal Kaynakları Merkezi' Prof. Dr. Alemdaroğlu'nu 'intihalcilikle' suçlar.
Uluslararası Cerrahi Birliği de Prof. Dr. Alemdaroğlu'ndan açıklama ister. Prof. Dr. Alemdaroğlu, alıntı yapma iznine sahip olduğunu belirtir. Lakin, alıntılarla ilgili dipnot kullanmayışının sebebini açıklamaz.
Prof. Dr. Alemdaroğlu hakkındaki iddialar Türk Tabipler Birliği tarafından 2001'in Aralık ayında İstanbul Tabip Odası'na gönderilir. Ancak konuyla ilgili hiçbir işlem yapılmaz. 27-28 Nisan 2002'de İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu'nda İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Göksel'in yerine Prof. Dr. Gencay Gürsoy oda başkanlığına seçilir. Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun vaziyeti yeni yönetimin önüne gelir. Prof. Dr. Gürsoy, önceki yönetimin aksine iddiaların araştırılması için birkaç hafta içinde bilirkişi heyeti oluşturur, inceleme başlatır.
Hülasa-i kelâm, Türkiye Tabipler Birliği Onur Kurulu, bilimsel hırsızlık (intihal) yaptığı gerekçesiyle Kemal Alemdaroğlu'na 2 ay 'meslekten men' cezası verir.
Diyeceksiniz ki, YÖK bu işin neresinde?
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, hem Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nu, hem de Prof. Dr. Alemdaroğlu hakkında soruşturma yapmayan YÖK Başkanı'nı çağırır.
Prof. Dr. Erdin, YÖK bağlamında yaptıkları girişimlerden cevap alınmaması üzerine derneğin geçen yıl YÖK Başkanlığı ve üyelerine bu konuda yazılı talebini ilettiğini belirterek "YÖK, tarihi bir hata yaparak iddiayı görmezden geldi ve soğumaya bıraktı" diyor.
Prof. Dr. Erdin'in yanısıra akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpar Sevgen, Prof. Dr. Reşit Canbeyli ve Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, YÖK'ün, Alemdaroğlu hakkında işlem yapması halinde üniversite öğretim üyeliğinden men cezasını alabileceğini, dahası bu intihali görmezlikten gelen YÖK Başkanı Gürüz'ün ve Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun derhal görevden ayrılmaları gerektiğini ifade ediyorlar.
Hükümet bu "bilimsel hırsızlık" konusunda herhangi bir adım atar mı? Atmaz. Atamaz.
Atarsa, "ma'lum kartel patronunun borçlarını öteleme" işine döner.
Hani, hortumları kesme vaadinde bulunan AKP kurmayları, milletin cebinin-cepkeninin delik deşik olduğu böylesi bir ortamda "pijamalarıyla Başbakan karşılamakla ma'ruf kartel patronları"nın trilyonluk borçlarını bilmem kaç yılına öteleme şerefine nail oldu, milletin parasıyla kartel patronuna kıyak çekti ya... Bu iş de, ona döner.
İyisi mi, hiçbir işe dokunmadan "bari olduğu gibi bıraksınlar" ki, işlerin hayırlısıyla yoluna koyulması için boşyere vakit kaybetmeyelim.
Bu işler artık profesyonel meslek halini aldı. Parasal yolsuzluk, banka hortumlaması filan derken, en üst düzeyde "bilimsel hırsızlık" da vuku buldu ki, artık Türkiye'nin önünü kimse kesemez.
Türkiye Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na, intihal (bilimsel hırsızlık) sebebiyle 2 ay süreyle geçici olarak meslekten men cezası veriyor.
Ben bunları da anlamıyorum; başörtülü öğrencilerle uğraşmaktan bilimsel araştırmaya vakit mi kaldı ki, Prof. Dr. Alemdaroğlu'nu ve onu koruyan YÖK Başkanı'nı suçluyorlar.
Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun bu vaziyeti fâş olunca, kamuoyu hükümetten güya bazı adımlar atmasını bekliyor.
Ne tesadüf ki, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dün sürpriz bir tevafuk neticesi olacak "oldukça ilginç bir beyanat" veriyor.
Bakan Çelik, Türkiye'nin, araştırma ve geliştirme çalışmalarına "çok cüzi bir kaynak" aktardığını belirterek, "Türkiye, araştırma geliştirme konusunda çok ciddi hamleler yapmak zorundadır'' diye konuşuyor.
Prof. Dr. Alemdaroğlu'na ilişkin böyle bir gelişmenin yaşandığı atmosferde Bakan Çelik'in bu beyanatını nasıl yorumlarsınız Allah aşkına...
Araştırma ve geliştirmeye kaynak aktaramıyoruz, olur böyle vak'alar, demek ne kadar akıl kârı?
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin'in anlattığına göre vak'a şu:
Prof. Dr. Alemdaroğlu, 2 bilim adamıyla 'Laparoskopik Cerrahi' isimli bir kitap telif eder. Ancak kitabın, 1992'de ABD'de yazılmış 'Laparoskopide Yeni Metotlar' isimli kitaptan aynen kopya edildiği ileri sürülür. İddialar, Türkiye sınırlarını aşarak uluslararası boyut kazanır. Virginia Üniversitesi bünyesindeki 'İntihal Kaynakları Merkezi' Prof. Dr. Alemdaroğlu'nu 'intihalcilikle' suçlar.
Uluslararası Cerrahi Birliği de Prof. Dr. Alemdaroğlu'ndan açıklama ister. Prof. Dr. Alemdaroğlu, alıntı yapma iznine sahip olduğunu belirtir. Lakin, alıntılarla ilgili dipnot kullanmayışının sebebini açıklamaz.
Prof. Dr. Alemdaroğlu hakkındaki iddialar Türk Tabipler Birliği tarafından 2001'in Aralık ayında İstanbul Tabip Odası'na gönderilir. Ancak konuyla ilgili hiçbir işlem yapılmaz. 27-28 Nisan 2002'de İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu'nda İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Göksel'in yerine Prof. Dr. Gencay Gürsoy oda başkanlığına seçilir. Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun vaziyeti yeni yönetimin önüne gelir. Prof. Dr. Gürsoy, önceki yönetimin aksine iddiaların araştırılması için birkaç hafta içinde bilirkişi heyeti oluşturur, inceleme başlatır.
Hülasa-i kelâm, Türkiye Tabipler Birliği Onur Kurulu, bilimsel hırsızlık (intihal) yaptığı gerekçesiyle Kemal Alemdaroğlu'na 2 ay 'meslekten men' cezası verir.
Diyeceksiniz ki, YÖK bu işin neresinde?
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, hem Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nu, hem de Prof. Dr. Alemdaroğlu hakkında soruşturma yapmayan YÖK Başkanı'nı çağırır.
Prof. Dr. Erdin, YÖK bağlamında yaptıkları girişimlerden cevap alınmaması üzerine derneğin geçen yıl YÖK Başkanlığı ve üyelerine bu konuda yazılı talebini ilettiğini belirterek "YÖK, tarihi bir hata yaparak iddiayı görmezden geldi ve soğumaya bıraktı" diyor.
Prof. Dr. Erdin'in yanısıra akademisyenler Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpar Sevgen, Prof. Dr. Reşit Canbeyli ve Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, YÖK'ün, Alemdaroğlu hakkında işlem yapması halinde üniversite öğretim üyeliğinden men cezasını alabileceğini, dahası bu intihali görmezlikten gelen YÖK Başkanı Gürüz'ün ve Prof. Dr. Alemdaroğlu'nun derhal görevden ayrılmaları gerektiğini ifade ediyorlar.
Hükümet bu "bilimsel hırsızlık" konusunda herhangi bir adım atar mı? Atmaz. Atamaz.
Atarsa, "ma'lum kartel patronunun borçlarını öteleme" işine döner.
Hani, hortumları kesme vaadinde bulunan AKP kurmayları, milletin cebinin-cepkeninin delik deşik olduğu böylesi bir ortamda "pijamalarıyla Başbakan karşılamakla ma'ruf kartel patronları"nın trilyonluk borçlarını bilmem kaç yılına öteleme şerefine nail oldu, milletin parasıyla kartel patronuna kıyak çekti ya... Bu iş de, ona döner.
İyisi mi, hiçbir işe dokunmadan "bari olduğu gibi bıraksınlar" ki, işlerin hayırlısıyla yoluna koyulması için boşyere vakit kaybetmeyelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019