Gerçekten dünyanın ve Türkiye’nin çivisi çıkmış vaziyettedir.
Hukuktan sosyal hayata, kültür dünyamızdan din ve medeniyete kadar hiçbir alanda ölçü ve değer kalmadı.
İlke, iz’an ve vicdan çekilip gitti.
Hz. Peygamberin haber verdiği şu “ahir zamanın aldatıcı seneler”inden geçiyoruz:
“(Ahir zamanda) insanlar aldatıcı seneler geçirecek.
Hak olanlar batıl, batıl olan ise hak addedilecek.
Yalancı kişi, doğru kabul edilecek.
Doğru insan ise yalancı sayılacak.
Haine emin denilecek.
Emin kişiye hain damgası basılacak.
O dönemde Müslümanların işlerinde değeri beş para etmez ayak takımı kişiler söz sahibi olacak.” (İbn Mace, Fiten, H. No: 4036).
Müslümanların aklı başında olmayacak mı?!
Bu sorusunun cevabını Hz. Peygamber veriyor:
“O zamandakilerin çoğunun aklı başından alınacak. Kıt akıllı insanlar onların aklını çelecek!” (İbn Mace, Fiten, H. No: 3959).
Çoğunluğa bakın, Allah aşkına!
Başlardan akıl, kalplerden iman, yüreklerden iz’an, sinelerden vicdan çekilmedi mi?
“Katil niye öldürdüğünü, maktul de niye öldürüldüğünü bilmeyecek!” (Müslim, Fiten, 55) buyuruyor Kutlu Nebi (sav).
Bu tabloyu yaşamıyor muyuz!?
Haçlıya emir eri olup Müslümanların canlarına kast edenler, Amerika ve Haçlı dünyasının aklı ve planıyla Müslümanı Müslümana kırdırtanlar, gözü dönmüş İslamcı kılıklı canilerin ellerine silah tutuşturanlar nasıl bir cinayet işlediklerinin farkındalar mı?
Hain kişiler emin ve güvenilir kabul ediliyor mu?
Emin insanların adı haine çıkartılmıyor mu?!
İdamlık caniler ve tecavüzcü Coşkunlar, milletin canını, malını, namusunu ve vatanını koruyup kollayanların davasında tanık diye öttürülecek derecede hukukun çivisi çıkmadı mı?!
Hukukta bu böyle de, dinde farklı mı?
Müslümanlar, dinlerini, Vatikan ve Dünya Kiliseler Birliği elemanlarının semirttiği, işgalci Amerika ve Haçlıların ocağına kapak atmış hacı-hoca takımından almıyor mu, onların dinlerarası diyalog üfürükleriyle batıla sapmıyor mu?
Uçkurunu nefsine, kasetlere ve Amerika’nın tetikçilerine kaptıran cüppeli-şalvarlı hoca müsveddeleri, papazların ve onların taşeronu diyalogcuların rüzgarına göre yatıp kalkmıyor mu? Onların cep harçlıklarına, ayartma himmetlerine ve uçkurundan çekiştirmelerine göre Ehl-i Beyt’i sevenlere karşı batıl fetvalar türetip Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da Müslümanların katline cevaz vermiyor mu?
Hukuk ve dinin çivilerin söküldüğü bir toplum iflah olmaz, her şey şirazeden çıkar.
Türkiye bu maalesef tabloyu yaşıyor.
En tabi hukuk kurallarına göre dahi gizli veya açık tanıklığı mümkün olmayan canilerin lafı dinleniyor. İslam ölçülerine göre sözü ve şahitliği dahi kabul edilemeyecek düşüklükte olanlardan güya din ahzediliyor, İslam öğreniliyor.
Kör ile yatan, şaşı kalkar!
Türk milleti, vatanını ve imanını korumak hususunda bu yanlış yollardan acilen dönmek durumundadır.
Eli-kolu bağlı değiliz, yapabileceklerimiz var?
Toplumun çivilerini sökenlerin cüretinden daha güçlü bir gayret, daha kudretli bir hizmet ve daha cesaretli bir çıkış yakalamak gerekiyor.
Toplumu ve bireylerini, Hz. Peygamberin haber verdiği fitne ve erozyon takımına kulak vermekten korumak icab ediyor.
Türk milleti, beş paralık adamlardan kurtulmalıdır.
Bu bağlamda İslam büyüklerinin şu ikazlarının önemli olduğu kanaatindeyim:
Hz. Peygamberin birkaç ikazıyla bitirelim:
“Kiminle oturduğunuza ve dininizi kimden aldığınıza dikkat edin. Kuşkusuz, ahir zamanda şeytanlar adam kılığına girer” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 29131).
“Kişi, dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin!” (Ebu Davud, Edeb, 19; Tirmizi, Zühd, 45)
“Ahir zamanda bir takım yalancı deccâller türeyecek; sizlere ne kendinizin, ne de ecdadından duymadığınız haberler getirecekler. Onlardan şiddetle sakınınız ki, sizleri sapıtıp fitnelere düşürmesinler” (Müslim, Mukaddime, 1/12, Nşr. M. Fuat Abdülbaki)
Hukuktan sosyal hayata, kültür dünyamızdan din ve medeniyete kadar hiçbir alanda ölçü ve değer kalmadı.
İlke, iz’an ve vicdan çekilip gitti.
Hz. Peygamberin haber verdiği şu “ahir zamanın aldatıcı seneler”inden geçiyoruz:
“(Ahir zamanda) insanlar aldatıcı seneler geçirecek.
Hak olanlar batıl, batıl olan ise hak addedilecek.
Yalancı kişi, doğru kabul edilecek.
Doğru insan ise yalancı sayılacak.
Haine emin denilecek.
Emin kişiye hain damgası basılacak.
O dönemde Müslümanların işlerinde değeri beş para etmez ayak takımı kişiler söz sahibi olacak.” (İbn Mace, Fiten, H. No: 4036).
Müslümanların aklı başında olmayacak mı?!
Bu sorusunun cevabını Hz. Peygamber veriyor:
“O zamandakilerin çoğunun aklı başından alınacak. Kıt akıllı insanlar onların aklını çelecek!” (İbn Mace, Fiten, H. No: 3959).
Çoğunluğa bakın, Allah aşkına!
Başlardan akıl, kalplerden iman, yüreklerden iz’an, sinelerden vicdan çekilmedi mi?
“Katil niye öldürdüğünü, maktul de niye öldürüldüğünü bilmeyecek!” (Müslim, Fiten, 55) buyuruyor Kutlu Nebi (sav).
Bu tabloyu yaşamıyor muyuz!?
Haçlıya emir eri olup Müslümanların canlarına kast edenler, Amerika ve Haçlı dünyasının aklı ve planıyla Müslümanı Müslümana kırdırtanlar, gözü dönmüş İslamcı kılıklı canilerin ellerine silah tutuşturanlar nasıl bir cinayet işlediklerinin farkındalar mı?
Hain kişiler emin ve güvenilir kabul ediliyor mu?
Emin insanların adı haine çıkartılmıyor mu?!
İdamlık caniler ve tecavüzcü Coşkunlar, milletin canını, malını, namusunu ve vatanını koruyup kollayanların davasında tanık diye öttürülecek derecede hukukun çivisi çıkmadı mı?!
Hukukta bu böyle de, dinde farklı mı?
Müslümanlar, dinlerini, Vatikan ve Dünya Kiliseler Birliği elemanlarının semirttiği, işgalci Amerika ve Haçlıların ocağına kapak atmış hacı-hoca takımından almıyor mu, onların dinlerarası diyalog üfürükleriyle batıla sapmıyor mu?
Uçkurunu nefsine, kasetlere ve Amerika’nın tetikçilerine kaptıran cüppeli-şalvarlı hoca müsveddeleri, papazların ve onların taşeronu diyalogcuların rüzgarına göre yatıp kalkmıyor mu? Onların cep harçlıklarına, ayartma himmetlerine ve uçkurundan çekiştirmelerine göre Ehl-i Beyt’i sevenlere karşı batıl fetvalar türetip Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da Müslümanların katline cevaz vermiyor mu?
Hukuk ve dinin çivilerin söküldüğü bir toplum iflah olmaz, her şey şirazeden çıkar.
Türkiye bu maalesef tabloyu yaşıyor.
En tabi hukuk kurallarına göre dahi gizli veya açık tanıklığı mümkün olmayan canilerin lafı dinleniyor. İslam ölçülerine göre sözü ve şahitliği dahi kabul edilemeyecek düşüklükte olanlardan güya din ahzediliyor, İslam öğreniliyor.
Kör ile yatan, şaşı kalkar!
Türk milleti, vatanını ve imanını korumak hususunda bu yanlış yollardan acilen dönmek durumundadır.
Eli-kolu bağlı değiliz, yapabileceklerimiz var?
Toplumun çivilerini sökenlerin cüretinden daha güçlü bir gayret, daha kudretli bir hizmet ve daha cesaretli bir çıkış yakalamak gerekiyor.
Toplumu ve bireylerini, Hz. Peygamberin haber verdiği fitne ve erozyon takımına kulak vermekten korumak icab ediyor.
Türk milleti, beş paralık adamlardan kurtulmalıdır.
Bu bağlamda İslam büyüklerinin şu ikazlarının önemli olduğu kanaatindeyim:
Hz. Peygamberin birkaç ikazıyla bitirelim:
“Kiminle oturduğunuza ve dininizi kimden aldığınıza dikkat edin. Kuşkusuz, ahir zamanda şeytanlar adam kılığına girer” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 29131).
“Kişi, dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin!” (Ebu Davud, Edeb, 19; Tirmizi, Zühd, 45)
“Ahir zamanda bir takım yalancı deccâller türeyecek; sizlere ne kendinizin, ne de ecdadından duymadığınız haberler getirecekler. Onlardan şiddetle sakınınız ki, sizleri sapıtıp fitnelere düşürmesinler” (Müslim, Mukaddime, 1/12, Nşr. M. Fuat Abdülbaki)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019