Yazılarımızda zaman zaman "farkında olmak", "idrak edebilmek" kavramlarına vurgu yapmaya çalışıyoruz. Çünkü, hem kendi hayatımızda, hem de toplumumuzda bu konuda ciddi problemlerimiz olduğunu görüyoruz.Bu ciddi bir problemdir, çünkü, insan farkında olması gereken, idrak etmesi gereken bir varlıktır. O, yaratılışı ve kendisine biçilen misyonuyla varlık aleminin en değerlisidir. En başta bu değerinin farkında olması gerekir.Aslında problemin temeli de burasıdır. Maalesef insanoğlu değerinin farkında değildir. Mevlana'nın tabiriyle "görünene razı olan", her şeyi "görünenden" ibaret sanan insan, bu haliyle en büyük yanılgının pençesinde demektir.Kendi varlık dünyasında sayısız görünmeyeni barındıran insanoğlu, nasıl olur da görünene razı olur?Bu akıl kârı mıdır?Eğer akıl, insanın görünmeyeni ama merkezi konumundaki "gönlüne" teslim olmaz, yani "akl-ı selim"e dönüşmezse, tabii ki "kâr"ı bu olacaktır; görünene razı olmak, her şeyi görünenle açıklamaya çalışmak.Toplum olarak idrak seviyemizin zirve yaptığı dönemleri şimdi masal olarak anlatıyorsak, "hadi canım sende" duyarsızlığıyla geçiştiriyorsak, bu, geldiğimiz "idrak seviyesizliğinin" derecesini göstermek için kafidir.Evet, bir zamanlar "zenginleştirilmiş gönüllü" insanlarla kıtaları dize getirirken, şimdi bir avuç toprağa sıkıştırılmış vaziyette etrafımızda dönen dolapları şaşkınlık içerisinde seyrediyoruz.Kabul edelim; sey-re-di-yo-ruz!İşte size "bir zamanlardan" küçük bir detay.4-5 asır öncesi Avrupa topraklarını arşınlayan "gönül erbabı" ceddimizin o coğrafyalarda nasıl karşılandığını şöyle anlatıyor Oruç Bey:"? İtaat edenlere mülkler virülür, haklarına riayet edilirdi. Gün olurdu ki kefereden bin kişi imana geldi. Fethedilen yörelerin insanları asla incitilmezdi. Onlara istimalet virildi, emn-ü eman içinde oldular. Hatunlarını, oğlanlarını ve kızlarını be gayet hoş tutdılar. Ol vilayetlerin halkı derlerdi ki: N'olaydı kadim zamandan bunlar bize beg olalardı?"İşte bir zamanlar?Gönül zenginliğimizi belgeleyecek sayılamayacak kadar çok örnek varken bunu sizinle paylaşmamın bir sebebi var elbet. Şimdilerdeki ahvalimizi kısaca şöyle özetlemiştim; "Çevremizde dönen dolapları sadece seyrediyoruz."Kendi başımıza örülen çoraplardan dahi bîhaber vaziyette gaflet içinde çırpınırken, etrafımızdaki hadiselere yön veren konumda olmak tabii ki bir hamhayal.İyi de, bu, kıtaları dize getirenlerin torunlarına reva mıdır?Kılıcı belinde ama "yüreği de elinde" bir vaziyette gittiği coğrafyalarda, insanlara emniyeti, adaleti, merhameti götüren ceddimizi görenler diyorlardı ki; "keşke bizi hep siz yönetseydeniz."Bunun içimizdeki bazı akl-ı evvellerin zırvaladığı gibi sadece "beldeki kılıçla" alakası yoktur. Bu ancak "zengin gönülle" izah edilebilir.Unutulmamalıdır ki; maneviyat erbabı ama kılıcını da kuşanmış ceddimizin "idrak seviyesi" şuydu ki; "İnanıyorsanız, güçlüsünüz!"Onlar Asıl Güçlü'nün kim olduğunu çok iyi idrak etmiş ve O'na teslim olmuş insanlardı. İdrak eden, kime teslim olacağını bilir.Bugün 'dönen dolapları seyretme makamında' olmanın temel sebebi Asıl Güçlü'nün kim olduğunu unutmak, ABD'nin gücüne inanmaktır. Yani beglikten köleliğe istifa halindeyiz.Siz buna razı mısınız Allah aşkına?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Okan Egesel / diğer yazıları
- Hz. İnsan’a… / 20.04.2020
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018
- Koronavirüsten önce, koronavirüsten sonra... / 28.03.2020
- ‘Ben Ali’yim’ / 25.06.2019
- Atatürk keramet sahibi bir veliydi / 10.04.2019
- Çok şükür psikolojimiz yetmiyor! / 13.03.2019
- O günler geliyor, görüyorum / 22.02.2019
- Evet, bu seçim beka seçimidir / 06.02.2019
- Kumpasın arkasındakileri açıklıyorum / 11.01.2019
- Mustafa Kemal’in uçaklarına ne oldu? / 05.01.2019
- Yunan’ın galip gelmesini isteyen hainler / 26.12.2018