Köyde, kasabada ya da şehrin herhangi bir köşesinde mütevazı bir bakkal yöneten Mehmet amcanın yönetme ciddiyeti kadar bu gün devleti yönetenlerde ciddiyet olsaydı, işler bu kadar sarpa sarmaz, çözüm yolları bu kadar dibe vurmaz ve atılan taşlar bu kadar kafa yarmazdı.
Bakkalını titizlikle yöneten Mehmet amcanın titizliği kadar devlet yönetiminde titizlik gösterilseydi, on beş yılın sonunda; "oğlan yemiş oyuna gitmiş, çoban yemiş koyuna gitmiş" vaziyeti ile ne devlet ne de millet karşılaşmayacaktı.
Kime, neyi ne kadar verdiğini bilen "bakkal defterini" özenle tutan hasan amcanın hassasiyeti kadar olsun bir hassasiyet sergilenseydi eğer, on beş yılın sonunda, tarımı, üretimi, ekeni-biçeni, konanı-göçeni, seçileni-seçeni vurgun yemiş bir ülke manzarası ile karşı karşıya kalmayacaktık.
"Biz bakkal değil devlet yönetiyoruz devlet devlet..." naraları keşke gerçek olsaydı, keşke devlet, devlet ciddiyeti ve sorumluluğu ile yönetilseydi, bu devlete ve millete 15 Temmuz kâbusunu yaşatan malum ekibe yıllar boyu devletin kurumları havale edilmezdi, eğitimden emniyete, ekonomiden iç işlerine kadar birçok bakanlıklar onların insafına terk edilmezdi.
Hiç olmazsa ücra bir köşede bakkalını ayakta tutmaya, yürütmeye çalışan Ahmet amcanın ciddiyeti, gayreti ve fedakarlığı kadar bu gün devleti yönetenlerin ciddiyetleri, gayret ve fedakarlıkları olsaydı, on beş yılın sonunda Başbakan yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek şöyle demek zorunda kalmayacaktı:
"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra belki de en sıkıntılı, en zorlu bir dönemden geçiyoruz. Çünkü Orta Doğu'da büyük oyun yeniden sahnede ve buradaki kaosun bize yansımaları çok büyük"
Sayın bakan ve bakan arkadaşları ve dahi Sayın AKP iktidarları bu itirafın bugün hiçbir anlamı yok, hiçbir kıymeti harbiyesi yok, siz bunu; BOP eşbaşkanı olduğunuz zaman düşünecektiniz, siz bunu Irak işgaline her çeşit lojistik desteği veriken düşünecektiniz, siz bunu, Libya'da haçlı işgalciler adına iş gören taşeron teröristlere valizlerle dolar gönderirken düşünecektiniz, siz bunu, Suriye konusunda İsrail ve ABD ile aynı safta yer alırken düşünecektiniz.
Demek ki sizler, on beş yıldan beri koskoca ülkeyi bakkal yönetme ciddiyetinden dahi uzak bir sorumsuzlukla yönetmişsiniz ve ülkeyi uçurumun başına getirmişsiniz.
Bakkalını titizlikle yöneten Mehmet amcanın titizliği kadar devlet yönetiminde titizlik gösterilseydi, on beş yılın sonunda; "oğlan yemiş oyuna gitmiş, çoban yemiş koyuna gitmiş" vaziyeti ile ne devlet ne de millet karşılaşmayacaktı.
Kime, neyi ne kadar verdiğini bilen "bakkal defterini" özenle tutan hasan amcanın hassasiyeti kadar olsun bir hassasiyet sergilenseydi eğer, on beş yılın sonunda, tarımı, üretimi, ekeni-biçeni, konanı-göçeni, seçileni-seçeni vurgun yemiş bir ülke manzarası ile karşı karşıya kalmayacaktık.
"Biz bakkal değil devlet yönetiyoruz devlet devlet..." naraları keşke gerçek olsaydı, keşke devlet, devlet ciddiyeti ve sorumluluğu ile yönetilseydi, bu devlete ve millete 15 Temmuz kâbusunu yaşatan malum ekibe yıllar boyu devletin kurumları havale edilmezdi, eğitimden emniyete, ekonomiden iç işlerine kadar birçok bakanlıklar onların insafına terk edilmezdi.
Hiç olmazsa ücra bir köşede bakkalını ayakta tutmaya, yürütmeye çalışan Ahmet amcanın ciddiyeti, gayreti ve fedakarlığı kadar bu gün devleti yönetenlerin ciddiyetleri, gayret ve fedakarlıkları olsaydı, on beş yılın sonunda Başbakan yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek şöyle demek zorunda kalmayacaktı:
"Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra belki de en sıkıntılı, en zorlu bir dönemden geçiyoruz. Çünkü Orta Doğu'da büyük oyun yeniden sahnede ve buradaki kaosun bize yansımaları çok büyük"
Sayın bakan ve bakan arkadaşları ve dahi Sayın AKP iktidarları bu itirafın bugün hiçbir anlamı yok, hiçbir kıymeti harbiyesi yok, siz bunu; BOP eşbaşkanı olduğunuz zaman düşünecektiniz, siz bunu Irak işgaline her çeşit lojistik desteği veriken düşünecektiniz, siz bunu, Libya'da haçlı işgalciler adına iş gören taşeron teröristlere valizlerle dolar gönderirken düşünecektiniz, siz bunu, Suriye konusunda İsrail ve ABD ile aynı safta yer alırken düşünecektiniz.
Demek ki sizler, on beş yıldan beri koskoca ülkeyi bakkal yönetme ciddiyetinden dahi uzak bir sorumsuzlukla yönetmişsiniz ve ülkeyi uçurumun başına getirmişsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025