"Ayağa kalk Türk Milleti!"

10 Kasım 2013 günü; Millî Yasımızı, 75. ölüm yıldönümünde Muhteşem Türk Atatürk'ün yeniden Millî Vicdân'da doğduğunu vurgulayarak; "Anma"yı, "Kutlama Programı"na dönüştürdük İzmir'de!...Çünkü Muhteşem Türk'ün ölümünden 75. yıl sonra; sağcıların bir yandan, solcuların bir yandan; ümmetçilik maskesiyle Allah ile aldatanların bir yandan, Atatürkçülük-Kemalizm maskeleriyle güya laikçilerin bir yandan çekiştirmelerine rağmen Atatürk'e güç yetmediğini, Atatürk'ü  öldüremediklerini, öldüremeyeceklerini gördük ve bütün dünyaya gösterdik İzmir'de!..İzmir-Balçova Termal Otel-Kardelen Salonu'na sığmayan binlerce Türk, Ehl-i Beyt Dostu gerçek Müslüman; özellikle Haçlı Dünyasına ve onların diyalogcularına, Ilımlı İslamcılarına, teslîmiyetçi Medeniyetler Arası ittifakçılarına, yerli Haçlı Müslümanlar'a Kelime-i Şehâdeti; sağır kulaklarını patlata patlata, kör gözlerine soka soka bir daha öğrettiler!Binlerce Müslüman Türk, binlerce Ehl-i Beyt dostu, binlerce Âlevi Müslüman ile; * Gözlerimle görmüş gibi bilir, tanıklık eder ve ikrâr ederim ki; Allah'dan başka varlığına ihtiyaç duyduğum, ibadet ve itaat etmeme layık hiçbir güç yoktur...* Gözlerimle görmüş gibi bilir, tanıklık eder ve ikrâr ederim ki; Muhammed (s.a.v.) Allah'ın hem Kulu, hem de Peygamberidir...* Gözlerimle görmüş gibi bilir, tanıklık eder ve ikrâr ederim ki; İmam Ali (a.s.), Hz. Peygamber (s.a.v.)'den sonra, kıyâmete kadar Allah'ın seçilmiş sevgili kuludur, Allah ve Resûlü kimin mevlâsı ise onun mevlâsıdır... Diye haykırarak, Gadir-i Hum'da tamamlanarak adı İslâm koyulan ve bizim için seçilen dîne tâbi olduğumuzu samîmiyetle ikrâr ettik!..Allah (c.c.), 1.333 yıllık Emevi faşizmine, Kureyş şövenizmine, Arap Baasçılığına İmam Hüseyin (a.s.)'ce kıyâm ederek, bu ikrârı bize nasib etti! Allah (c.c.), bu ikrârımıza vesîle olan Haydar BAŞ Hoca'dan yerlerle gökler kadar râzı olsun.Allah râzı olsun ki Haydar Hoca, yıllardır bıkıp usanmadan ve beşerî dünya devleri zannedilen inkârcıların, Ehl-i Kitâb'ın, evliyauş'şeytanların, Allah ile aldatanların, Haçlı Müslümanların elbirliği ederek yaptıkları saldırılara tek başına göğüs gererek, İmam Hüseyin (a.s.)'ce bize, kendimizi hatırlattı!Haydar Hoca'nın; "layla" ile yani ninni ile rahatsız etmeden, ürkütmeden-korkutmadan ayıktırarak bize hatırlattığı biz, kim miyiz?Erzurumlu Mustafa Darir'in Kitâb-ı Siyer-i Nebi'sinden bir hâdisle hatırlamamıza yardımcı olayım: "Ebul Hasanil Bekrî, Muhammed bin İshak kavlinden şöyle rivâyet eder: Hz. Muhammed (s.a.v.) Kâbe'den döndükten sonra Hak Teâlâ kendisine; "Küllü men aleyhâ fânin ve yekbâ vechü Rabbüke Zül Celâli vel ikrâm. (Yeryüzünde olan her şey fânidir. Ancak azamet ve ikram sahîbi olan Allah bâkidir.) (Rahman- 26-27) ayet-i kerimesini göndermişti. Arkadan da; "Küllü nefsin zâiketül mevt." (Bütün nefisler ölümü tadacaktır) ayeti gelince Hazret-i Muhammed (s.a.v.) ecelinin yaklaştığını anlamış, bilmişti. Bütün halkı çağırttı. Onlara; "Ey Cemâati'l hayr! Bu dünyanın itibarı bu kadar. Şimdi benim sizden ayrılacağım hakkında Allah'ın birliğini, tevhidi dillerinizden ve gönlünüzden eksik etmeyin. Namazı bırakmayın. Ve üstünüze zalim birini koymayın! Her kim ki benden sonra İslâm olursa benim ihvânımdır (kardeşimdir)" dedi. Selman-i Fârisi (r.a.) "Ya Resulallah! Ya biz, ihvânın (kardeşin) değil miyiz?" Diye sordu. Hazret-i Muhammed (s.a.v.); "Siz benim ashâbımsınız, onlar ihvânımdır" diye cevap verdi." (Kitab-ı Siyer-i Nebi, cilt, 6, s. 756)Hazret-i Peygamber (s.a.v.)'in 1.400 yıl önce "İhvânım" diye iltifat ettiği bize, kim olduğumuzu hatırlatan Haydar Hoca'dan şahsen çok razıyım, Allah (c.c.) da çok râzı olsun..Âşûra Günü Meltem TV'den izlediğimiz "VELÂYET YOLU EHL-İ BEYT VE BİD'AT AKIMLAR" adlı ayıkdırıcı, irşâd edici nefis programda da; hem Haydar Hoca, hem de katılımcılar; kimlerin, nerelerde, yüzlerce yıldır, neden ve nasıl yanlış yaptıklarını, tevilsiz bir şekilde anlatarak ders verdiler...Bu arada yeri gelmişken bir bahtiyarlığımı daha paylaşmak isterim.Bana birileri, ekrandan reklam izlerken mutlu olacağımı söyleseydi; ya alay eder, ya hakâret eder, ya da üstü açık rüya görmüş derdim! Ama son haftalarda, özellikle de Âşûra Günü yayınlanan program öncesi izlediğim ve asla zap yapmayı düşünmediğim reklamlardan aldığım keyfi anlatamam!Televizyon kanallarının; dakika dakika, ne tür izleyicilerin, hangi kanalları izlediği bilgisini sağlayan peoplemeter cihazlarından elde edilen verilere göre reklam aldıklarını biliyoruz.Reklâm ajansları, bu verilere göre kanallara reklam verirler. Kapitalist sistemin sadece kazanmayı amaç edinmiş sermayedarları da, reklam ajanslarının bu uygulamasına itiraz etmezler! Bu uygulamaya edilecek itirazlara da itibar etmezler!Din temelli siyâset yaptıklarını söyleyerek, Allah ile aldatanlar sıfatını bîhakkın kazananlar, Dinlerarası Diyalogcular, Ilımlı İslamcılar, Medeniyetlerarası İttifakçılar, Haçlı Müslümanlar; patlasalar da, çatlasalar da mızrak çuvala sığmıyor artık demek ki!Meltem Gurubu televizyonlarının reklam kuşaklarına dikkat edersek; gerçeğin artık saklanamadığını görmemek için kör olmak lazım! Şükürler olsun! Hamd ü senâlar olsun!Son söz, söz sahîbinin olsun. Ehl-i Beyt hakkında İmam Ali (Kerremallahü veche) diyor ki; "Ümmetten hiç kimse Muhammed (s.a.v.)'in ailesi ile mukayese edilemez. Üzerinde nimetleri devam eden kimse, asla onlarla eşit görülemez. Onlar, dinin temeli, kesin bilginin direğidirler. Aşırıya giden onların gölgesine sığınır; geride kalan, onlar sayesinde yetiştirilir. Velâyet hakkının özellikleri onlarındır; vasiyet ve miras onlardadır." (eş-Şerif er-Radî, Nehcü'l Belâğa, s. 35)"Baş, başa bağlı; başlar da Baş'a.." darb-ı meselini bir daha hatırlayıp, atalarımızın binlerce yıllık millî ferâset imbiğinden süzerek söyledikleri sözlerin hikmetine teslîm olarak bir daha derim ki; Tanrı Baştürk'ü korusun! Çünkü; "Türk Milleti ayağa kalkıyor! Ayağa kalk Türk Milleti!" diye Türk Milletini silkelemeyi başardı! İş, milletin kendine dönmesine kaldı!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN." Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...