"Ayağa kalk Türk milleti!"

"Yine bana hüsran, bana yine hasret var, Yine bana esmer günler düştü, eyvah!"Kayahan'ın buğulu sesi çınlıyor kulaklarımda! Nasrettin Hoca'nın ıslık çalarak eşeğini veya karanlıkta yitirip sokak kandili altında parasını aradığı hallerdeyim!Gözünün önünde olanlara; "Aman sen de!" aymazlığı ile sessiz kala kala, şamar oğlanına dönen bu millet, Türk Milleti mi?Can acıtan gerçektense, günü kotaran yalana itibâr ede ede, doğrucuları dokuz köyden kovup yalancılara iltifât ede ede; kimliksiz, karaktersiz, "Değerli Yalnızlık"a mahkûm, Türk Dünyası'ndan ve İslam Dünyası'ndan tecrît edilmiş bir hale geldik!Demokrasiyi de, dîni de amaca ulaşmak için araç olarak kullandıklarını hiç saklamayan mürâilere rağbet ede ede, çıkılması zor bir batağa saplandık ve çırpındıkça batıyoruz! "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diye övünen bir sağcı solak'ın veya solak sağcı'nın; "Abdullah Gül Kardeşim" diye Köşk'e çıkardığı zâtın, Dışişleri Bakanlığı sırasında; Millî bağımsızlık karakterimize uymayan anlaşmalar yapıldığını, avazımız çıktığınca haykırarak söylerken; "İnadına Tayyip!" sloganı ile AKP'ye iki kere daha seçim kazandırdılar!Abdullah Gül'ün, 24 Mayıs 2003'te basına düşen; "ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 2 sayfalık, 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben, her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki! Powell Suriye'ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var!" açıklamalarına rağmen, sesimizi millete duyurmayı başaramadık! Türk Milleti, gerçeği duymamakta da inadına ısrar etti!Atı alan Üsküdar'ı geçtikten, işbirlikçiler sayesinde bütün öküzler bacadan çıkarıldıktan sonra; "Sap gibi" bir "Değerli Yalnızlık" a mahkûm edilince, on bir yıllık Dünya Lideri ve yandaşlarının veya kalabalıkları oluşturan ürkeklerin başı ve yandaşlarının, menfaatlerine dokunulmuş olmalı ki, sekiz yıl sonra Powel-Gül Anlaşması, gündeme taşındı!B.kundan boncuk bulmuş çocuk gibi sevinerek, ma'lûmun i'lâmını habercilik diye sunmaya soyundular yeniden!Sekiz yıldır, bu gizli anlaşma, millî kalem ve düşünce erbâbı tarafından yüzlerce kere gündeme taşındı!Görmedin Türk Milleti! Bizi duymadın!Veya görüp görmezden, duyup duymazdan geldin! Çünkü kurnazlığın akıllılığa, korkaklığın cesârete, ihânetin sadâkate, esâretin hürriyete, takîyyenin takvâya tercîh edildiği bir dönemden geçiyorduk!NATO'ya, BM'ye, AB'ye dolayısıyla ABD'ye göbekten bağlı Generallerden biri, hem de Genelkurmay Başkanı'yken otuz yıl önce; "Kötünün iyisine mecbûruz!"  diye bir itirafta bulunmuştu ve duymazdan gelmiştin Türk Milleti! 2 sayfa, 9 madde diye duyurulan aslında 14 madde olarak imzalanan bu "İhânet anlaşması" nı, isteyen herkes "Powel-Gül Anlaşması" diye sorgulayarak internetten bulup görebilir! O yüzden tekrarlayarak yer işgal etmeyeceğim ama o"ihânet anlaşması" nın yapıldığı günlerde "Metal Fırtına" adlı bir kitapla yaratılan korku atmosferini, hatırlatmadan geçemeyeceğim! Adamlar korktular ve korkularıyla da milleti korkuttular!Adamlar cami avlularında, tarikat-cemaat hücrelerinde, merdiven altlarında ağlayıp-sızlayarak, genelevleri kapı kapı, meyhaneleri masa masa dolaşıp yalvararak, sandıktan çıktılar, on bir yıldır başımıza belâ oldular!Âlemlerin Rabbi'nin Kur'ân'da belirttiği; "İşte bugün sizin için dininizi tamamladım. Üzerinizdeki nîmetimi tamama erdirdim, size din olarak İslâm'a razı oldum." (Maide-3) kesin hükme rağmen; Vatikan menşe'li, Washington destekli, Pensilvanya dublörlü ve BOP Eş Başkanı suflörlü "Ilımlı İslam" cılar eliyle Kelime-i Şehâdetle, Allah kurallarıyla oynama cesaretini gösterdiler, seyrettin Türk Milleti!Hani "Asâkirullah" tın sen? Hani son ordusu'ydun İslâm'ın?Hani sen; "Emmi! Bir elime güneşi, bir elime ayı verseler; ben bu davamdan vazgeçmem!" diyerek gözlerinden inci tanesi yaşlarını akıtan İki Cihan Serveri'ni, rehber kabul etmiştin?Hani; "Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle" diye Peygamber âguşuna koşardın?Korktun mu? Ürktün mü? Bıktın mı? Sarhoş musun? Muskalarla sihirlerle efsûnlu musun? Öldün mü Türk Milleti? Bu ne aymazlık? Bu ne duymazlık? Allah'ı, Allahçı(!)lardan, Peygamber'i gözü yaşlı aktörlerden, Dîni Allah ile aldatıcılardan; milleti "evliya-uş'şeytan"dan kurtarmak için Ehl-i Beyt Gemisi'ne davet eden samîmi sesi, ne zaman duyacaksın? Ki bu sesin tavrı, Ehl-i Beyt'çe; duruşu Türk'çe ve lisanı Türkçe...Adamlar, hiç saklamaya tenezzül bile etmeden işbirlikçiliklerini, Haçlı ile ortaklıklarını, Yahudi Cesaret Ödülü'nü gözümüze soka soka Allah ile aldatmaya devam ediyorlar, onlar; ABD'ci, AB'ci değil ama "Mili Ekonomi Modeli" ni uygulayarak beş yılda ayağa kalkan ve Haçlı'nın Suriye'yi işgaline engel olan Rusya'nın dış siyasetine -millî çıkarlarımız gereği- olumlu bakıyor diye "Haydar Baş Hoca, Rus'çu!" Lâhavle velâ kuvvete!Bütün dünya komünist ülkelerine etki yapan Marks; ne Rus'çu, ne Çin'ci ama Milli Ekonomi Modeli uygulanmış diye Haydar Hoca, Rus'çu! Allah müstehâkınızı versin!"Allah, bazı insanları (n şerrini diğer) bazısı ile def'etmeseydi içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler muhakkak yıkılıp giderdi."(El-Hacc-40) Allah hikmetini hatırlatan Müslüman Türk Haydar Hoca, Rus'çu öyle mi?Size vereceğimiz cevabı, Allah(c.c.) bize öğretti: "Rabbim! Eğer dileseydin, onları ve beni daha önce helâk ederdin. Şimdi içimizden beyinsizlerin ettikleri yüzünden bizi helâk mi edeceksin?" (A'raf-155)Türk Milleti! Yeter uyudun, yeter sustun! "Türk Milleti, ayağa kalk! Ayağa kalk Türk Milleti!"Selâm, sevgi, duâ...