Baksanıza ortama! Toplumun önüne geçen siyasetçilere de, toplum içinden sivrilmiş unvanı akademisyen, yazar, kanaat önderi, hacı, hoca, imam, aşiret lideri, bilmem kimin torunu kişilere sanki rahat batmış gibi bir hal var.
Bu bahsettiğim sınıftaki kişi ve anlayışların geçim derdi yok. Çünkü hemen hepsi üst gelir sınıfında ya da üstten çok iyi besleniyorlar.
Akıllı sağlam evlerde yaşıyorlar, en kalitelisini yiyor, giyiyor ve biniyorlar. Hapşırsalar en lüks hastane, ayaklarına geliyor. Çocukları, torunları en lüks okullarda okuyorlar vs.
O halde derdiniz nedir? Şu milleti neden geriyorsunuz? Neden ayrıştırıyorsunuz? Neden 'sen sucusun, sen buçusun' diye karşı karşıya getirmeye çalışıyorsunuz?
Önünüze mikrofon, elinize kalem verildiğinde hepiniz tarihçi, sosyolog, psikolog, ekonomist, din alimi kesiliyorsunuz ama ne tarihten ve ne de tarihteki sosyal patlamalardan ve bu patlamaları tetikleyen milli ve manevi değerlerin istismarından ders almıyorsunuz!
Sahi size rahat mı batıyor?
Şu siyasette öne çıkan liderlere bir bakın. Konuşmalarını dinleyen, 'bunlar devlet ve millet için can verir' zannına kapılırsınız ama icraatlarına bakınca verdikleri mücadele sadece koltuk, mal ve makam mücadelesi ve bu mücadele için birbirleri üzerinden milyonları karşı karşıya getirmekten hiç de çekinmiyorlar.
Hele bunların beslendikleri alt katmanlar yok mu! Söylem ve mantıklarını dinleyince hepsinin canı cehenneme diyorum.
Geçen bir kanalda, 'Kamuya Cuma saati ayarı. Yoksa şeriat mı geliyor' şeklinde haber. Bu kadar mı ahmak olunur? Bu kadar mı bu milletin değerlerine karşı mı olunur ya hu!
Bir başkası çıkıyor, 'Hatay, Arap şehridir. Burası Fransızların elinde olsaydı İslam daha iyi yaşanırdı' diyor. Bu sadece ahmak değil aynı zaman hain, münafık.
Bir başkası, Allah'ın farzları ortadayken çıkıp, 'Arapları sevmek farzdır' diyor. Bir nevi kendini ilah yerine koyuyor. Dinleyenler ise taşlamak yerine, alkışlıyor.
Şeyh Said'in torunu olduğunu iddia eden şahıs çıkıp, 'Şeyh Said Efendi İslami rejimi getirecekti. Devlet kursaydı devleti İslami olacaktı; ama hangi İslami, Kürtlerin İslamiyet'i. Millet Kürt rejim de İslami rejim olacaktı' diyor. (Yani Allah'ın dini olan İslam değil Kürt İslam)
Hapisteki Selahattin Demirtaş, 'Ben, Şeyh Said'in toruyum' diyor.
Son adı DEM olan partinin eş başkanı, 'Dün Kürt Teali cemiyeti ne ise bugün de biz, oyuz' diyor. (Said Nursi'nin derneği)
Fransa sahillerindeki pozlarıyla tanıdığımız ve kendisini, Abdülhamit'in torunu olarak tanıtan bir kadın arada, sırada geliyor ve 'dedelerimin mirasını istiyorum' diyerek gündem olup, dava açıp gidiyor.
Bir başka Osmanlı torunu olduğunu iddia eden şahıs, iadeyi itibar istiyor. Yok, olmayan şeyi nasıl verelim! Haliyle kızıyor. Cumhuriyete, Atatürk' laf ediyor.
İktidar partisi olan AKP'ye bakıyorsun bir taraftan Osmanlı özlemini, dizilerle gidermeye çalışırken diğer taraftan aynı zihniyetle 21. Yüz yılda devlet yönetmeye kalkışıyor.
Dün Abdullah Öcalan'a övgüler düzen AKP'li vekiller bugün Şeyh Said'e (haşa) Allah dostu, diyor. DEM parti ile yeni bir süreçten bahsediyor.
Erdoğan'ın TBMM'ye soktuğu HÜDA-PAR Başkanı ve vekilleri de, Şeyh Said'in yolunda olduklarını, ifade edip 'federasyon, eyalet, özerklik' kavramlarını gündeme getiriyor.
MHP'nin milliyetçilik refleksi, Erdoğan'ın sevdikleri ve sevmediklerine göre olarak ayarlanmış vaziyette.
CHP zaten nerede bir bölücü unsur varsa, oraya sahiplenme gayretinde. Bunun adına da 'hak arayışı, özgürlük mücadelesi' vs. diyorlar.
İlginç olan ise bu süslü kavramları artık kimse yemiyor.
Özetle gidişat hiç iyi değil ama umutsuzda değiliz.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'bu anlayışlara nazikçe baş kaldıracağız' ve milli-manevi değerlerimizle bir arada yaşamayı öğreteceğiz.
Bu ülkeyi, birilerinin şahsi ihtiraslarına ve de hayallerine yem etmeyeceğiz.
Nasıl mı? Bir olursak, beraber olursak.
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025