AKP'nin en büyük destekçisi MHP ve DEHAP

1999 seçimlerinde MHP'nin yüzde 18 oranında oy alarak Meclis'e ikinci parti olarak girmesinin hikmetini şehit cenazelerinde MHP'lilerin "ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber" nidalarına bağlayanlar olmuştu. O gün için bu şekilde ayakları yere basmayan yorum yapanlar bugün de ihanet konferansının tertip edildiği Bilgi Üniversitesi önünde katılımcılara yumurta ve çürük domates fırlatan MHP'lileri hikmet adresi olarak gösterip, MHP'nin önümüzdeki seçimlerde bir yerlere geleceği yalanına sarılacaklardır. İkisi de koca birer yalan! Nasıl 1999 seçimlerinde MHP'nin o oy oranıyla Meclis'e girmesinin şehit cenazelerindeki nidalarla alakası yoksa, yarın da Bilgi Üniversitesi'nde atılan iki yumurtanın yüzü suyu hürmetine MHP bir noktaya gelemeyecektir. MHP Türk milletinin kendisine verdiği ve vereceği en büyük fırsatı 18 Nisan 1999- 3 Kasım 2002 arasında tüketmiştir. Kendisine altın tepsi içinde sunulan bu değerli fırsatı umarsızca harcayan MHP'ye bir daha böyle bir fırsatın verileceğini söylemek Türkiye gerçeklerine aykırıdır. Ben de dahil olmak üzere 1999 seçimlerinde büyük umutlarla MHP'ye oy verenlerin duyduğu pişmanlık artarak devam etmektedir. MHP'nin iktidar olduğu dönemde Türkiye'ye verdiği zararların bilançosu oldukça ağır. Avrupa Birliği için çıkarılan yasalardan Tahkim Yasası'na, İkiz yasalardan Ulusal programa ve bölücübaşının idam dosyasının Meclis'te dondurulmasına kadar onlarca düzeltilmesi zor hatalar zinciri?İnsanoğlu gibi partiler de hatalar yapar. Önemli olan yapılan hataları kabullenip bu hataları tekrar etmemektir. Ancak MHP'de bu tavrı görmek mümkün değil. Yapılan hatalar kabul edilmediği gibi, aynı hatalar tekrar ediliyor. Avrupa Birliği Türkiye'nin bağımsızlığını, milli ve dini bütünlüğünü hedef almışken, MHP hala Avrupa Birliği'nde ısrar ediyor. Pazar günü Ankara'da yapacakları mitingle ilgili olarak Genel Başkan yardımcısı Mehmet Şandır Milliyet'ten Fikret Bila'ya şu açıklamaları yaptı: "Bu kesinlikle bir AB'ye hayır mitingi değil. Bizim AB'ye bir karşıtlığımız da yok. Bizim AB'ye 'onurlu giriş' tezimiz var. Biz AB'ye değil, AB'ye giriş diye Türkiye'nin temellerinin zedelenmesine karşıyız. Bu bakımdan bizim mitingimiz AB'ye hayır veya hükümete karşı bu konuda bir karşılık mitingi değil. Bir toplumsal muhalefet mitingidir. Biz MHP olarak tarihi uyarılarımızı zamanında yapmayı bir görev biliyor, sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Hatta, bu miting hükümetin pazarlıkta elini güçlendirecek bir işlev de görecektir. Başbakan, AB'nin her dediğine evet demek yerine, bakınız, Türkiye'de böyle bir toplumsal muhalefet de var, ben, her dediğinizi bu millete kabul ettiremem diyebilecektir."Mehmet Şandır hiçbir yoruma mahal bırakmayacak bir açıklamayla 2 Ekim'de Ankara'da yapılacak MHP mitinginin AKP'ye destek mitingi olduğunu vurguluyor. Bu sözleri buraya eksiksiz bir şekilde alıyorum ki, yarın bir gün birileri çıkar da "MHP AB'ye karşı" diye bir yalan uydurursa elimizde kanıtımız olsun. MHP AB'ye karşı değil ve hatta en az AKP kadar AB'ci. Bunu biz çok iyi biliyoruz. Yalnız Şandır'ın "AB'ye onurlu giriş tezi"ne bir anlam veremediğimi belirtmeliyim. Onurlu bir giriş için girdiğiniz yerin onurlu olması gerekmez mi sayın Şandır? Onursuz, samimiyetsiz, ikiyüzlü, içten pazarlıklı ve şahsiyetsiz bir birliğe nasıl onurlu girilir anlamak mümkün değil. Bu tür laf oyunlarına milletimizin karnı tok, amiyane tabirle artık bu tür yalanları yutmuyor milletimiz!MHP'nin mitinginin adı da "Başkent Ankara" mitingiymiş. MHP'nin gözden kaçırdığı bir ayrıntı da, AB'ye girmiş bir Türkiye'nin başkentinin Ankara değil de, Brüksel olacağı. Ayrıca MHP mitingiyle aynı gün DEHAP da Diyarbakır'da AB'ye destek mitingi düzenliyormuş. Zaten son zamanlarda DEHAP ile MHP'nin aynı çizgiye geldiklerini gözlemliyorduk. Bu mitingler de isabet oldu. Hem MHP, hem de DEHAP AKP hükümetine AB macerasında büyük destek veriyorlar.MHP- DEHAP- AKP ittifakı AB'ye hayırlı olsun!