Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında "Bizim de bölgede görevlerimiz var" diyen Erdoğan ve AKP, Haçlı tâlimâtıyla döşediği mayına bastı!
Ayağını kaldırsa mayın, kaldırmazsa kendisi patlayacak! Patlama olduğu ânda da AKP adlı Deprem Çadırı dağılacak! Bu yüzden Erdoğan, AKP'lilere, bebek katilinin mektupları hakkında konuşma yasağı koydu!
Bebek katili câninin İleri Demokrat önerileri, mayından tehlikeli! Daha patlamadan patladı!
Öyle sinsi bir tuzakla muhatâbız ki yağlı urgan artığı bir alçağın zırvalarını, biz de okuyoruz! Size de okutacağım, bağışlayın! Buyurun birkaç başlık:
“- (Bu süreç) akâmete uğrarsa, felaket olur. Türklerde bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur.
- Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKP’ye anlatmalısınız. AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim.
- Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar.
- Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı. Bu yüzden ben devreye girdim...
- CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKP’ye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış...
- Gülen, Nur hareketine sızdı Cemaatin merkezi ABD’dir. Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah da ABD’ye alındı.
- Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz.
- Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum.
- Türklerin karşısına ne kadar Kürt çıkarırsak, o kadar Türk koparırız. Kürtlerle Türkler karşı karşıya gelirse, taviz alırız diyorlar. Türk Kürdü ezmeli, Kürt Türkü vurmalı.
- Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz”
diye bitiriyor! Yorum yaparsam küfretmeliyim, sizden utanırım! Yorum Türk Milletinin...
Bir de BOP Eş Başkanına bakalım.
Erdoğan, Viyana'dan dönerken -gizli(!)- görüşmelerden; "Her şeyin yeri zamanı var" diye bahsediyor ve "... Bazıları çok fazla konuştu. Biz bu zamana kadar konuşmadık. Derdimiz üzüm yemek. Yeter ki huzûr gelsin" diye devam ediyor.
Sonra; "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği göremedik. Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım." deyip medya ve köşe yazarlarını suçluyor!
Sondan başa doğru okuyalım. "Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım" mış! "Hadi ordan! Hadi ordan!"
Kim, nerede, ne yapar; kim, kime yağcılık, yalakalık yapar karışamam ama kalemimden sorumluyum! Bütün sorumluluk duygularımla da bu hem dövüp hem de ağlama mürâiliğine itirazım var!
Sayın BOP Eş Başkanı! Şahsen hiçbir Türk siyâsetçisinin Haçlı ile işbirliğine, BOP Eş Başkanlığı'na asla rızâm yok! Çünkü "Bağımsızlık karakterimdir" düstûru ile Devleti kuran Gâzilerin torunu bir Türk'üm ben!
Devletime, milletime, gönüllerde özel bir makamı olan Gâzi Atatürk'e, bütün dünyanın bildiği Türk kimliğime saygısı olmayan hiç kimseyle "aynı sorumluluğu hissetmek" suçunu işlemem!
Müslüman tevekkülü ve Türk sabrıyla kimliğime olmadık iftiralar, hakâretler eden BOP Eş Başkanı ve şürekasının, Türk Mahkemelerinde yargılanacağı günü beklerim!
Bu süreçte de milliyetini öğrenemediğimiz Erdoğan ve şürekasının, milleti ümmet anlamlı kullanıyorsa Haçlı'nın Müslümanlara yaptığı zûlme verdiği destek sebebiyle şer'en de hesaba çekileceği günü beklerim!
Bir Müslüman olarak Haçlı ile işbirliği edenlerle; bir Türk olarak "Türk milliyetçiliğini ayakları altına" aldığını söyleyen biri ile hesaplaşmaktan başka bir şey düşünmem!
Bir vatandaş olarak bin yıllık Türk düşmanı Haçlı'nın Ortadoğu planlarında görevli olduğunu kendi söyleyen birine, hasım olmazsam vicdânım beni bağışlamaz!
"Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği göremedik" diyorlar! Lâ havle! Her türlü milliyetçiliğe karşı olduğunu, defalarca söylemedi mi? Milliyetçiliğe karşı birinin "Milli Birlik" demesi, ikiyüzlülük değilse, ne? Bir kalem erbâbı olarak, bu riyâkârlığa suç ortaklığı eder miyim?
"Biz bu zamana kadar konuşmadık" demişler! Siz ne zaman sustunuz? Şimdi söylediğinizi, birazdan; dün söylediğinizi bugün inkâr ederek; "Gereken durakta inilecek tramvay" dediğiniz İleri Demokrasi aracına, bölücü hâinleri doldurup "açılım" adlı parçalama operasyonlarına bizzat öncülük edip karşı çıkanlara bütün şiddetinizle hep bağırmadınız mı?
"Her şeyin yeri zamanı var" diyorsunuz ki tek doğru söz! Elbette herşeyin bir zamanı var! Aslında; Allah ile aldatarak, yardım paketleriyle vaat ve tehditlerle topladığınız zayıf, zavallılar adına Türk Milleti, henüz hiç konuşmadı! O konuştuğu zaman bütün dünya dinler! Son konuştuğunda "Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar"ın, tek dişini de sökmüştü!
Türk Milleti kerpetenini yine aldı! Bağırta bağırta dişlerinizi sökecek!
Milletin sabrıyla çok oynadınız! Çok alay ettiniz! Türk Milletinin bütün öfke yaptırımlarını, hak ettiniz! Aslında hiç susmuyorsunuz ve zararlı konuşuyorsunuz! Duymadınız mı; "Zulm ile âbâd olanın âhiri berbâd olur!
TÜRK'ÜM VE BENİ TÜRK YARATAN ALLAHIM'A ŞÜKREDERİM!
Selâm, sevgi, duâ...
Ayağını kaldırsa mayın, kaldırmazsa kendisi patlayacak! Patlama olduğu ânda da AKP adlı Deprem Çadırı dağılacak! Bu yüzden Erdoğan, AKP'lilere, bebek katilinin mektupları hakkında konuşma yasağı koydu!
Bebek katili câninin İleri Demokrat önerileri, mayından tehlikeli! Daha patlamadan patladı!
Öyle sinsi bir tuzakla muhatâbız ki yağlı urgan artığı bir alçağın zırvalarını, biz de okuyoruz! Size de okutacağım, bağışlayın! Buyurun birkaç başlık:
“- (Bu süreç) akâmete uğrarsa, felaket olur. Türklerde bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur.
- Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKP’ye anlatmalısınız. AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim.
- Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar.
- Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı. Bu yüzden ben devreye girdim...
- CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKP’ye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış...
- Gülen, Nur hareketine sızdı Cemaatin merkezi ABD’dir. Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah da ABD’ye alındı.
- Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz.
- Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum.
- Türklerin karşısına ne kadar Kürt çıkarırsak, o kadar Türk koparırız. Kürtlerle Türkler karşı karşıya gelirse, taviz alırız diyorlar. Türk Kürdü ezmeli, Kürt Türkü vurmalı.
- Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz”
diye bitiriyor! Yorum yaparsam küfretmeliyim, sizden utanırım! Yorum Türk Milletinin...
Bir de BOP Eş Başkanına bakalım.
Erdoğan, Viyana'dan dönerken -gizli(!)- görüşmelerden; "Her şeyin yeri zamanı var" diye bahsediyor ve "... Bazıları çok fazla konuştu. Biz bu zamana kadar konuşmadık. Derdimiz üzüm yemek. Yeter ki huzûr gelsin" diye devam ediyor.
Sonra; "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği göremedik. Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım." deyip medya ve köşe yazarlarını suçluyor!
Sondan başa doğru okuyalım. "Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım" mış! "Hadi ordan! Hadi ordan!"
Kim, nerede, ne yapar; kim, kime yağcılık, yalakalık yapar karışamam ama kalemimden sorumluyum! Bütün sorumluluk duygularımla da bu hem dövüp hem de ağlama mürâiliğine itirazım var!
Sayın BOP Eş Başkanı! Şahsen hiçbir Türk siyâsetçisinin Haçlı ile işbirliğine, BOP Eş Başkanlığı'na asla rızâm yok! Çünkü "Bağımsızlık karakterimdir" düstûru ile Devleti kuran Gâzilerin torunu bir Türk'üm ben!
Devletime, milletime, gönüllerde özel bir makamı olan Gâzi Atatürk'e, bütün dünyanın bildiği Türk kimliğime saygısı olmayan hiç kimseyle "aynı sorumluluğu hissetmek" suçunu işlemem!
Müslüman tevekkülü ve Türk sabrıyla kimliğime olmadık iftiralar, hakâretler eden BOP Eş Başkanı ve şürekasının, Türk Mahkemelerinde yargılanacağı günü beklerim!
Bu süreçte de milliyetini öğrenemediğimiz Erdoğan ve şürekasının, milleti ümmet anlamlı kullanıyorsa Haçlı'nın Müslümanlara yaptığı zûlme verdiği destek sebebiyle şer'en de hesaba çekileceği günü beklerim!
Bir Müslüman olarak Haçlı ile işbirliği edenlerle; bir Türk olarak "Türk milliyetçiliğini ayakları altına" aldığını söyleyen biri ile hesaplaşmaktan başka bir şey düşünmem!
Bir vatandaş olarak bin yıllık Türk düşmanı Haçlı'nın Ortadoğu planlarında görevli olduğunu kendi söyleyen birine, hasım olmazsam vicdânım beni bağışlamaz!
"Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'yle ilgili maalesef medyadan yeteri desteği göremedik" diyorlar! Lâ havle! Her türlü milliyetçiliğe karşı olduğunu, defalarca söylemedi mi? Milliyetçiliğe karşı birinin "Milli Birlik" demesi, ikiyüzlülük değilse, ne? Bir kalem erbâbı olarak, bu riyâkârlığa suç ortaklığı eder miyim?
"Biz bu zamana kadar konuşmadık" demişler! Siz ne zaman sustunuz? Şimdi söylediğinizi, birazdan; dün söylediğinizi bugün inkâr ederek; "Gereken durakta inilecek tramvay" dediğiniz İleri Demokrasi aracına, bölücü hâinleri doldurup "açılım" adlı parçalama operasyonlarına bizzat öncülük edip karşı çıkanlara bütün şiddetinizle hep bağırmadınız mı?
"Her şeyin yeri zamanı var" diyorsunuz ki tek doğru söz! Elbette herşeyin bir zamanı var! Aslında; Allah ile aldatarak, yardım paketleriyle vaat ve tehditlerle topladığınız zayıf, zavallılar adına Türk Milleti, henüz hiç konuşmadı! O konuştuğu zaman bütün dünya dinler! Son konuştuğunda "Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar"ın, tek dişini de sökmüştü!
Türk Milleti kerpetenini yine aldı! Bağırta bağırta dişlerinizi sökecek!
Milletin sabrıyla çok oynadınız! Çok alay ettiniz! Türk Milletinin bütün öfke yaptırımlarını, hak ettiniz! Aslında hiç susmuyorsunuz ve zararlı konuşuyorsunuz! Duymadınız mı; "Zulm ile âbâd olanın âhiri berbâd olur!
TÜRK'ÜM VE BENİ TÜRK YARATAN ALLAHIM'A ŞÜKREDERİM!
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017