Ağlasam mı gülsem mi kızsam mı!

Yeni yıl geliyor. Ekonomi can çekişiyor. Başbakan 'kriz telalığı yapmayın' derken, Ekonomi Bakanı 'savaştan çıkmış gibiyiz' diyor.
Diğer taraftan 'dolar bozdurun' kampanyaları yüksek sesle devam ederken, asgari ücret tartışmaları sessizce yaşanıyor. Bir ay önceydi yanılmıyorsam, TÜİK' ten, yazdığım bir yazıdan ötürü açıklama gelmiş ve 'kendilerinin 2009'dan bu yana fakirlik ve yoksulluk sınırı araştırması yapmadıklarını' ifade etmişlerdi.
Ama Türk-İş yapmış ve ortaya çıkan rakamlara göre diyor ki; "Bu ülkede asgari ücret en az 5 bin TL olmalı ama biz 1.600 TL olsun diyoruz. Onu da kabul etmiyorlar."
Hükümetin yüksek sesle reklam yaptığı bir başka konu ise çalışan kadınlar, annelik, doğum, babaya da doğum izni başlıkları.  
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeni bir taslak hazırlamış. Anne olan bir kadın 6 aya kadar ÜCRETSİZ izin kullanabilecek.
Başka!
Bu sürenin ardından kadın veya erkek işçi, çalışan isterlerse birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar kısmı süreli çalışma talebinde bulunabilecek. Amma! ÜCRETSİZ.
Başka!
Kadın işçi ve çalışan memurlar için doğum sonrasında part- time çalışma hakkı tanınıyor. Tabi ÜCRET kesinti olacak. Yani yarım ödenek alacak.
Tabi bu haklardan (!) yararlanmak için hükümetin şartları da var. Nedir onlar?
- İşçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son 3 yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması.
- İş Kanunu'nda belirtilen haftalık çalışma süresinin (haftalık en fazla 45 saat) yarısı kadar fiilen çalışılması.
- Doğum ve evlat edinme sonrası analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile kuruma başvuruda bulunulması.
Bir de çocuk parası?
İlk çocuk için 300 lira, ikinci çocuk için 400 ve üçüncü çocuk için 600 lira. Dört veya beş çocuğun olursa ben karışmam...
Bu yasa tekliflerini, uygulamaları, açıklamaları sözde adımları görünce, duyunca kendi kendime gülsem mi, ağlasam mı, kızsam mı, diye düşünüyorum.
Prof. Dr. Haydar Baş her seçim döneminde millete vaat değil taahhüt ediyor. Artı, notere gidip tasdik ettiriyor. Neyi?
Bu ülkede asgari ücret en az 5.000 TL olacak.
Her birey her ay 1.000 TL vatandaşlık maaşı alacak.
Çalışmayan bayanlar her ay 1.500 TL ev hanımı maaşı alacak. 18 yaşına girmemiş her çocuğa her ay 250 TL çocuk maaşı verilecek.
Doğum yapan anneye 15.000 TL doğum ikramiyesi verilecek. Eğitim, sağlık devlet eliyle vatandaşa bedava sunulacak gibi kaynağı bilimsel ve matematiksel ispatlı projeleri sunuyor.
Vatandaş yok süt izniymiş, yok çocuk olursa part-time çalışacakmış, ilk çocuğa şu kadar ücretmiş (bir seferlik) yok 1.300 TL için buna da şükürmüş diye kendince mutluluk oyunu oynuyor.
Ama oyun bitti. Artık yüzleşme zamanı. Onun için ağlasam mı, gülsem mi, kızsam mı diyorum.