ABD'nin her türlü riski üstlenerek sadece Usame bin Ladin için Afganistan'ı tarümar etmediği artık herkesin ortak kanaati haline geldi. Uluslararası uzmanlar, ABD'nin Orta Asya petrollerini denetimi altına almak niyetiyle Afganistan ve çevresinde ciddi üsler edinmek istediğini artık yüksek sesle konuşuyor. ABD'nin savaşı Ladin merkezinden kaydı, başka planlara odaklandı. Fakat ABD'nin Afganistan'da işi son derece zor.
Zira Afganistan'da asıl problem, ABD'nin bombardımanından sonra ortaya çıkacak. Taraflar geniş tabanlı bir yönetimin nasıl kurulacağı sorusuna cevap bulmaya çalışıyor. Fakat Talibansız bir taban ne kadar geniş olabilir? İşte ABD'yi düşündüren asıl soru...
ABD'nin projesine göre Kuzey İttifakı, İtalya'da meskun eski Afgan Kralı Zahir Şah ile birlikte bir Üst Konsey (Loya Jirga) kurma çalışmalarını yürütüyor.
Plana göre, bu konseyin 120 üyesi olacak; bunlardan 50'si Kuzey İttifakı'ndan, diğer 50'si Kral'ın göstereceği kişilerden oluşacak. Diğer 20 kişi ise iki tarafın anlaşması sonucunda seçilecek. Bu Üst Konsey en kısa zamanda ülke yönetimini belirleyecek.
ABD için Kabil'i ve diğer önemli kentleri ele geçirmek o kadar da zor değil. Ama ele geçirdikten sonra iş zorlaşıyor. Çünkü Taliban, Kabil'de kurulacak bir başka yönetime karşı gerilla savaşı başlatacaktır. ABD'nin kuklaları olarak görülen "güdümlü yönetim"e karşı böyle bir savaşta Rusya'ya karşı mücadele veren diğer kumandanlar ve Pakistan'ın içinden milyonlar, Taliban'ın safında yer alacaklardır. Bu da Afganistan'da yeni bir iç savaş demektir. Taliban'ın, Rus savaşından sonra halktan topladığı elindeki milyonlarca silah göz önüne alınırsa "ABD güdümlü yönetim"in oraya yerleşmesinin kolay olmayacağı açıktır.
Bu sebeple ABD, Taliban konusunda daha önce olduğu gibi yine Pakistan'ı devreye sokarak bir açılım yapmak istemektedir. ABD, BM barış gücünü de bu çerçevede Afgan topraklarında değerlendirmeyi düşünmektedir. ABD'nin BM'ye olan yüklü borçlarını geçen haftasonu kapatması, BM7den beklenen hizmetin oldukça önemli olacağına işaret etmektedir. Zira bu bağlamda Kuzey İttifakı ile yıldızı barışık olmayan Pakistan'ın elinden çok fazla bir iş gelmeyeceği de açıktır. Hatta Pakistan bile ağır bir iç çatışma ile karşı karşıya kalabilir. Dolayısıyla Pakistan, Keşmir sonununu öne çıkartarak zimnen Kuzey İttifakı'na çekince koymaktadır. Pakistan, savaşın uzaması sebebiyle ülkesinin karşı karşıya kalabileceği ağır riski hem Keşmir sorununun halli, hem de IMF'in yardımları ile dengelemek arzusundadır.
Bütün bu gelişmeler, Afganistan'daki savaşın ABD'nin çerçevesini kendisinin dahi kestiremediği bir gerçek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bakımdan BM'nin ve sair uluslararası kurumların yanısıra Türkiye'mizin yapması gereken en önemli iş, ABD'yi bu kara sevdasından vazgeçirmek, daha çok masum insan kanı dökülmeden tarruza son vermesini sağlamaktır. Bunun için hala umut vardır.
Zira Afganistan'da asıl problem, ABD'nin bombardımanından sonra ortaya çıkacak. Taraflar geniş tabanlı bir yönetimin nasıl kurulacağı sorusuna cevap bulmaya çalışıyor. Fakat Talibansız bir taban ne kadar geniş olabilir? İşte ABD'yi düşündüren asıl soru...
ABD'nin projesine göre Kuzey İttifakı, İtalya'da meskun eski Afgan Kralı Zahir Şah ile birlikte bir Üst Konsey (Loya Jirga) kurma çalışmalarını yürütüyor.
Plana göre, bu konseyin 120 üyesi olacak; bunlardan 50'si Kuzey İttifakı'ndan, diğer 50'si Kral'ın göstereceği kişilerden oluşacak. Diğer 20 kişi ise iki tarafın anlaşması sonucunda seçilecek. Bu Üst Konsey en kısa zamanda ülke yönetimini belirleyecek.
ABD için Kabil'i ve diğer önemli kentleri ele geçirmek o kadar da zor değil. Ama ele geçirdikten sonra iş zorlaşıyor. Çünkü Taliban, Kabil'de kurulacak bir başka yönetime karşı gerilla savaşı başlatacaktır. ABD'nin kuklaları olarak görülen "güdümlü yönetim"e karşı böyle bir savaşta Rusya'ya karşı mücadele veren diğer kumandanlar ve Pakistan'ın içinden milyonlar, Taliban'ın safında yer alacaklardır. Bu da Afganistan'da yeni bir iç savaş demektir. Taliban'ın, Rus savaşından sonra halktan topladığı elindeki milyonlarca silah göz önüne alınırsa "ABD güdümlü yönetim"in oraya yerleşmesinin kolay olmayacağı açıktır.
Bu sebeple ABD, Taliban konusunda daha önce olduğu gibi yine Pakistan'ı devreye sokarak bir açılım yapmak istemektedir. ABD, BM barış gücünü de bu çerçevede Afgan topraklarında değerlendirmeyi düşünmektedir. ABD'nin BM'ye olan yüklü borçlarını geçen haftasonu kapatması, BM7den beklenen hizmetin oldukça önemli olacağına işaret etmektedir. Zira bu bağlamda Kuzey İttifakı ile yıldızı barışık olmayan Pakistan'ın elinden çok fazla bir iş gelmeyeceği de açıktır. Hatta Pakistan bile ağır bir iç çatışma ile karşı karşıya kalabilir. Dolayısıyla Pakistan, Keşmir sonununu öne çıkartarak zimnen Kuzey İttifakı'na çekince koymaktadır. Pakistan, savaşın uzaması sebebiyle ülkesinin karşı karşıya kalabileceği ağır riski hem Keşmir sorununun halli, hem de IMF'in yardımları ile dengelemek arzusundadır.
Bütün bu gelişmeler, Afganistan'daki savaşın ABD'nin çerçevesini kendisinin dahi kestiremediği bir gerçek olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bakımdan BM'nin ve sair uluslararası kurumların yanısıra Türkiye'mizin yapması gereken en önemli iş, ABD'yi bu kara sevdasından vazgeçirmek, daha çok masum insan kanı dökülmeden tarruza son vermesini sağlamaktır. Bunun için hala umut vardır.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019