logo
10 HAZİRAN 2024

Açlık ve korku elbisesi

03.05.2008 00:00:00
Bu köşeyi sürekli takip eden değerli okuyucularımızın çok iyi bildikleri gibi zaman zaman Kur'an ayetlerini ve tefsirlerden yorumlarını arzederek, günlük koşuşturmanın içinde kitabımızla irtibatımızı diri tutmaya çalışıyoruz.Bu yazımızda da Nahl suresinin 112. ayetini dikkatlerinize sunacağız.Önce birkaç ayrı mealden okuyalım:"Allah, (ibret için) bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku sıkıntısını tattırdı." (Diyanet Vakfı)"İŞTE, ALLAH (size) bir örnek veriyor: Güvenlik ve refah içinde bir şehir (düşünün ki) oraya (ahalisinin) rızkı her yandan bolca akıp duruyordu; ama ahalisi tutup Allah'ın nimetine karşı yakışmaz bir biçimde nankörlük etti ve bunun üzerine Allah da onlara, inatla yapageldikleri (kötülüklerden) ötürü kuşatıcı bir açlık ve korku felaketi tattırdı" (Muhammed Esed)"Ve Allah bir beldeyi bir örnek irâd eder ki, emin ve sükunet içinde idi, ona rızkı da her yerden bol bol gelirdi. Sonra Allah'ın nîmetlerine nankörlükte bulundular. Artık Allah da onlara işledikleri şeylerden dolayı açlık ve korku libasını tattırdı." (Ö. Nasuhi Bilmen)Müfessirlerimiz tarafından, yerleşim yeri, şehir, belde, ülke ve medeniyet olarak tarif edilen bu örnek yerden kasıt açıktır ki, o yerin halkıdır, o beldede yaşayan toplumdur."Yeni anlayışlara göre Kur'an tefsiri" adlı eserden bu ayetle ilgili yoruma bakalım:"Dikkat edilirse Yüce Allah emniyeti, yani güveni birinci sıraya almıştır. Bir toplum için en başta gelen şey güven içinde olmasıdır. Güvenliği, sadece düşmanlarının saldırmasından korunması anlamına almayacağız. Aslında "güven" kavramı, ana-babaların çocuklarından güvende olması, bu güvenin aile boyutunu; toplumun gençlerinden güvende olması eğitim boyutunu; halkın devleti yönetenlerden; devleti yönetenlerin halktan güvende olması siyâsî boyutunu; toplumlar arası güven de toplumsal gücü ve medenî üstünlüğü ifade etmektedir?Yüce Allah'ın müminler için tasarladığı veya örnek verdiği ülke güvenli bir ülkedir ve daima böyle olmalıdır.Emniyette olmak, aynı zamanda barış içinde yaşamayı da ifade etmektedir. Barış içinde olmayan toplum güven içinde olamaz. Ailede, toplumda ve devlette bunların birbiriyle barış içinde olmaları güvenin tâ kendisidir.Âyette geçen âmineten kelimesinin başka bir boyutu da "iman" ile ilişkili olmasıdır. İman kavramının özünde "güven" yer almaktadır. İman eden kişinin, güvenilen kişi olması da bundan gelmektedir. Demek ki âyetteki "güven" kelimesi, bilgiyi, barışı ve imanı beraberinde getirmektedir. Çünkü bunlar varsa güven de vardır.Âyetteki sıra manidardır. Önce güven, sonra huzur gelmektedir. Bu demektir ki, güvenin olmadığı bir ülkede huzur yoktur. Huzur diye tercüme ettiğimiz kelime "tatmin" anlamına gelmektedir. İnsanlar doyum noktasına ulaştıklarından dolayı huzurludurlar. Bunun anlamı, ülkede esenlik, mutluluk ve huzur vardır.Biraz daha ince noktalara inersek emniyet, "aydın beynin topluma yansıması"; huzur da "gönlün toplum hayatına şekil vermesi"dir.Beyin "emniyet'i; gönül de "huzur"u vermektedir. Demek ki bu ülkede eğitim bütüncül eğitimi yakalamış, kaliteye ulaşmıştır. Beyin ve gönül beraberce eğitilmektedir veya eğitilecektir. Beyne bilgi verilirken gönül de sevgi ve iman boyutu ile eğitilmelidir.Toplumdaki huzur gönülden kaynaklanmaktadır. Huzurlu gönüller huzurlu toplum oluştururlar. Kişinin kendi içinde, komşusuyla, devleti ile problemsiz durumuna huzur diyoruz. Kişinin nefis bakımından doyum noktasına ulaşması gibi toplum da doyum noktasına ulaşmıştır. Bu noktaya ulaşan fert kâmil insan olduğu gibi, bu özellikte olan toplum da medenî toplum olmuş demektir.Emniyet ve huzur, bütün toplumların bulmak için her şeyini seferber ettiği iki büyük değeri teşkil etmektedir. "Ona rızkı her yerden bol bol gelirdi." Bunun anlamı bu ülkenin ekonomisinin de güçlü olduğu gerçeğidir.  "Allah'ın nimetleri" ifadesinden anlıyoruz ki, nimetin kaynağında Allah vardır.Şimdi Yüce Allah'ın örnek gösterdiği bu ülkenin üç özelliğini tekrar edebiliriz: Emniyet, huzur ve güçlü ekonomi. Bu üç özellik içten birbirine bağlıdırlar. Ekonomisi güçlü olan ülkenin emniyeti ve huzuru da sağlam olur. Emniyeti güçlü olan ülkenin huzuru ve ekonomisi de sağlam olur. Huzurlu bir ülkenin emniyeti güçlü, ekonomisi de zengin olur. "Güçlü ülke", güçlü ekonomi, sağlam emniyet ve çok üstün huzur sahibi demektir."Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara yaptıklarından dolayı açlık ve korku sıkıntısı tattırdı."O ülke halkı sahip oldukları nimetlerin değerini bilemedi ve bu nedenle yapmaları gereken şükrü de yapmadılar. Sahip olduğu nimetin kıymetini bilip şükrünü yapmayanlar zamanla onu kaybederler. Öncekiüç özelliğe karşı Yüce Allah onlarda üç özelliğin oluştuğuna işaret etmektedir:a) "Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler." Nankörlük aslında manevî bir oluşumun adıdır, ama nimetin ve maddî imkanların kaybolmasına neden olmakta ve sonuçta psikolojik durumun, ekonomik hayatı etkilediğine işaret etmektedir.b) "Allah da onlara açlık sıkıntısı tattırdı." Âyette geçen libâs, aslında "giysi, elbise" anlamına gelmektedir. Elbise insanın nasıl her tarafını sarıyorsa, sıkıntılar da o ülkeyi öyle sardığı için bu ifade kullanılmıştır.Yüce Allah açlık elbisesini onlara giydirmiştir. Bir ülke için en zor şey, emniyet, huzur içinde güçlü bir ekonomi ile yaşarken, bir anda açlık elbisesini giymesidir. Güçlü bir ekonomiye sahipken, halkın her taraftan açlıkla kuşatılması, her yerden açlık, sefalet iniltilerinin gelmesi korkunç bir azaptır.c) "Korku (sıkıntısını tattırdı)."Yüce Allah onlara korkuyu da bir elbise şeklinde giydirdi. Korku tamamen emniyetten yoksun olmayı ifade eden psikolojik bir haldir. Demek ki emniyet ve huzur yerini korkuya; bol nimet ve güçlü ekonomi de açlığa bırakmış oldu. Âyetin bir önceki bölümündeki emniyet, huzur ve bol rızık Allah'ın nimetleri idi. Nankörlük bu nimetleri açlık ve korkuya dönüştürmüştür. Âyetin sonunda gelen  "yaptıklarından dolayı" ifadesi, ülkedeki olumsuz manadaki değişimin sebebinin ülke halkının yaptıkları olduğuna dikkat çekmekte, sosyal olay ve olguların sebep-sonuç ilişkisi içerisinde cereyan ettiğini vurgulamaktadır.O ülke halkının nankörlüğü ve yaptıkları yanlışlar sebep, Allah'ın onlara açlık ve korku elbisesini giydirmesi de sonuç olmaktadır. Buradaki determinizme dikkat çekerek Yüce Allah Müslümanları uyarmakta ve onlara siz de böyle yaparsanız aynı netice ile karşılaşırsınız demektedir. Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük aynı şartlar altında aynı neticeyi doğuracaktır.Görüldüğü gibi âyet siyasete, toplum bilimine, psikolojiye ve sosyal değişime önemli hareket noktalan verirken sebep-sonuç ilişkisi üzerinde durmaktadır.Burada şu soruyu sorabiliriz: Nimete nankörlük, ekonomiyi olumsuz manada etkilerken ve bütün dengelerin alt-üst olmasına neden olurken acaba olumlu manada etkilemesi nasıl olmaktadır? Bu sorunun cevabını verebilmek için A'râf 96'ya gitmemiz gerekiyor:"O ülkelerin halkı inansalar ve sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik." İşte bu ve benzeri âyetler (Hûd 52; Nûh 11-12), ülke halkının iman etmesi ve günahlardan sakınması neticesinde bereket kapılarının açılacağını beyan etmektedir. Maneviyatın ekonomik yapıyı ne denli etkilediğine ve etkileyeceğine bu âyet işaret etmektedir. Aynı zamanda yorumunu yapmakta olduğumuz Nahl 112. âyetle beraber de maneviyattaki gerilemenin ekonomideki gerilemeye sebep olduğuna da işaret edilmektedir."
 
Aziz Karaca / diğer yazıları
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
İsrail vatandaşları giremez!
Gazze vahşetine dikkat çekici tepki
Ne görüştüler?
Beştepe'de Erdoğan - Aliyev buluşması
Sinan Ateş gündemli çarpıcı görüşme trafiği
Önce Özel, sonra Erdoğan
Güler'den Suriye mesajı
'Terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz'
Son 24 saatte 5 katliam daha
Gazze'de can kaybı 37 bin 124'e çıktı
BM, yüzer iskeleden Gazze'ye yardımları askıya aldı
Gerekçe: Güvenlik endişesi
TÜİK işsiz oranını düşürdü
Resmi işsiz sayısı 3 milyon
Cari açıkta ürküten rakam
Nisan'da 5,29 milyar dolar açık verildi
ABD'den katliam itirafı
'İsrail'e istihbarat desteği sağladık'
Erken seçim kararı
Parlamentoyu feshetti
Ardı ardına istifalar
İsrail'in katliam kabinesi dağılıyor mu?
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
Patır patır dökülecekler
Onaracak usta yetişmiyor
İsrail sözcüsü gibi!
'Ateşkes istiyorsanız Hamas'a baskı yapın'
Hafta boyunca yanacağız
Bazı illerde 40 dereceyi geçecek
İsrail vatandaşları giremez!
Gazze vahşetine dikkat çekici tepki
Ne görüştüler?
Beştepe'de Erdoğan - Aliyev buluşması
Sinan Ateş gündemli çarpıcı görüşme trafiği
Önce Özel, sonra Erdoğan
Güler'den Suriye mesajı
'Terör koridoruna müsaade etmeyeceğiz'
Son 24 saatte 5 katliam daha
Gazze'de can kaybı 37 bin 124'e çıktı
BM, yüzer iskeleden Gazze'ye yardımları askıya aldı
Gerekçe: Güvenlik endişesi
TÜİK işsiz oranını düşürdü
Resmi işsiz sayısı 3 milyon
Cari açıkta ürküten rakam
Nisan'da 5,29 milyar dolar açık verildi
ABD'den katliam itirafı
'İsrail'e istihbarat desteği sağladık'
Erken seçim kararı
Parlamentoyu feshetti
Ardı ardına istifalar
İsrail'in katliam kabinesi dağılıyor mu?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.