Başbakan Erdoğan Kızılcahamam'da son dönemde partisinde gerçekleşen kopuşların önüne geçebilmek için vekillerini kampa soktu. Erdoğan Kızılcahamam'da birbirinden ilginç açıklamalar yaptı. Daha önce fırçalayıp paraladığı, grup toplantılarında bakışlarıyla yerin dibine soktuğu vekillerine aşk-ı muhabbetini ilan etti Erdoğan. Baktı ki kopuşlar öyle sıradan kopuşlar değil, vekiller üçer beşer istifa ediyor acil önlem alma ihtiyacı hissetti. Erdoğan vekillerine "sizinle kalbî muhabbetim var" diyor ama kopan organik bağları, bu kalbî söylem de onaramıyor.
Başbakan Erdoğan vekillerinden şunu istiyor: Yaptıklarımızı halka anlatın!
Çok zor bir istek. Eğer vekiller yapılanları halka anlatmaya kalkarlarsa, yuhalanmaktan çürük domatesle boca olmaya kadar her türlü kötü ihtimali gözönüne almalılar. Ortada halk adına yapılan olumlu bir şey olmadığı için, bu isteğin Erdoğan'ın istediği şekilde yapılması mümkün değil. Vekiller neyi anlatsın? Kıbrıs'ı, Irak'ı, Kerkük'ü, enflasyon rakamlarını, büyümeyi, 4 bin doları aşan milli geliri mi?
Yoksa Erdoğan'ın simit hesabını mı?
Erdoğan oldukça basit bir hesapla Türkiye ekonomisinin ne kadar iyiye gittiğini vatandaşın refahının nasıl yükseldiğini anlatıyor. Erdoğan'ın hesabı aynen şöyle: 5 kişilik bir aile her öğünde simitle çay tüketecek. Simit+çay 0.60 Ykr. Öyleyse bu ailenin bir öğünü 3 YTL, bir günü ise 9 YTL'ye tekabül ediyor. Simit çay hesabı aylık olarak 270 YTL yapıyor. Asgari ücretin 350 YTL olduğu ülkemizde geriye 80 YTL fazladan para kalıyor. Artık o 80 YTL'yi nasıl harcayacağı vatandaşın tasarrufunda. Tepe tepe kullansın, kirasını versin, çocuk okutsun, ulaşım giderlerini karşılasın, sosyal faaliyetlerde bulunsun, tiyatroya, sinemaya gitsin, hatta tatile falan da gidebilir!
Erdoğan bu hesabı ciddi ciddi yapıp mealen, "bakın simit hesabı 270 YTL yapıyor. Geçtiğimiz dönemde asgari ücret 270 YTL idi, şimdi 350 YTL. O zaman işler yolunda gidiyor"diyor.
Erdoğan her zaman olduğu gibi yine yanlış hesap yapıyor diyeceğiz ama Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da "Türkiye'de açlık sınırının altında emekli yok" demesin mi! 306 YTL maaş alan emekli aç değilmiş! Gazeteler "güldürme Kemal abi" diye manşet atmışlar ama ortada gülünecek bir durum yok. Bu insanlar resmen Türk halkıyla dalga geçiyor. Erdoğan ve Unakıtan'a göre günlük simit ve çayını kotaran vatandaş tok, öyleyse aç vatandaş yok! AKP milletvekili Cemal Kaya'nın Türkiye'de zincirlerini kurduğu simitçiler boşuna değilmiş. Minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor. AKP vatandaşı simide talim ettirecek ya, önceden simitçiler zincirini de kurdurmuş.
Marie Antoinette nasıl "ekmek yoksa pasta yiyin'' sözüyle tarihe geçmişse, Başbakan Erdoğan da "aç kalmak istemiyorsan simit ye!" sözüyle şimdiden tarihteki yerini aldı.
Başbakan Erdoğan vekillerinden şunu istiyor: Yaptıklarımızı halka anlatın!
Çok zor bir istek. Eğer vekiller yapılanları halka anlatmaya kalkarlarsa, yuhalanmaktan çürük domatesle boca olmaya kadar her türlü kötü ihtimali gözönüne almalılar. Ortada halk adına yapılan olumlu bir şey olmadığı için, bu isteğin Erdoğan'ın istediği şekilde yapılması mümkün değil. Vekiller neyi anlatsın? Kıbrıs'ı, Irak'ı, Kerkük'ü, enflasyon rakamlarını, büyümeyi, 4 bin doları aşan milli geliri mi?
Yoksa Erdoğan'ın simit hesabını mı?
Erdoğan oldukça basit bir hesapla Türkiye ekonomisinin ne kadar iyiye gittiğini vatandaşın refahının nasıl yükseldiğini anlatıyor. Erdoğan'ın hesabı aynen şöyle: 5 kişilik bir aile her öğünde simitle çay tüketecek. Simit+çay 0.60 Ykr. Öyleyse bu ailenin bir öğünü 3 YTL, bir günü ise 9 YTL'ye tekabül ediyor. Simit çay hesabı aylık olarak 270 YTL yapıyor. Asgari ücretin 350 YTL olduğu ülkemizde geriye 80 YTL fazladan para kalıyor. Artık o 80 YTL'yi nasıl harcayacağı vatandaşın tasarrufunda. Tepe tepe kullansın, kirasını versin, çocuk okutsun, ulaşım giderlerini karşılasın, sosyal faaliyetlerde bulunsun, tiyatroya, sinemaya gitsin, hatta tatile falan da gidebilir!
Erdoğan bu hesabı ciddi ciddi yapıp mealen, "bakın simit hesabı 270 YTL yapıyor. Geçtiğimiz dönemde asgari ücret 270 YTL idi, şimdi 350 YTL. O zaman işler yolunda gidiyor"diyor.
Erdoğan her zaman olduğu gibi yine yanlış hesap yapıyor diyeceğiz ama Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da "Türkiye'de açlık sınırının altında emekli yok" demesin mi! 306 YTL maaş alan emekli aç değilmiş! Gazeteler "güldürme Kemal abi" diye manşet atmışlar ama ortada gülünecek bir durum yok. Bu insanlar resmen Türk halkıyla dalga geçiyor. Erdoğan ve Unakıtan'a göre günlük simit ve çayını kotaran vatandaş tok, öyleyse aç vatandaş yok! AKP milletvekili Cemal Kaya'nın Türkiye'de zincirlerini kurduğu simitçiler boşuna değilmiş. Minareyi çalan kılıfını da hazırlıyor. AKP vatandaşı simide talim ettirecek ya, önceden simitçiler zincirini de kurdurmuş.
Marie Antoinette nasıl "ekmek yoksa pasta yiyin'' sözüyle tarihe geçmişse, Başbakan Erdoğan da "aç kalmak istemiyorsan simit ye!" sözüyle şimdiden tarihteki yerini aldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012