Dünkü yazımızda, son günlerde meydana gelen gelişmelerden söz ederek,"doların hükmü dolmak üzere" dedik. Aslında, yalnızca doların değil, dünya para sisteminin de hükmü doluyor. Çünkü, bugün uygulanan ekonomi sisteminde para, bir sömürü aracı haline dönüştürüldü. Bir ülke düşününüz ki, o ülke, kağıtları yeşile boyasın ve onlarla başka ülkelerin ürettiklerini değiş tokuş yapsın. Bu soygunun adına da "ticaret" desin. İşte ABD'nin yaptığı budur.
Hiçbir ekonomist, bu oyunu ne görmüş, ne de dile getirebilmiş. Getiremezlerdi zira, öğrendikleri liberal sistemde, buna ait bir görüş ifade edilmiyordu. Zaten ekonomi bilim diye öğrendikleri de, pratiğe dönüşmemiş, doğruluğu ispatlanmamış teorilerden ibaretti.
İşte bu süreç, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya çıkıp ekonomi ve paraya yeni bir tanım, daha doğrusu, gerçek bir tanım getirinceye sürdü. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu tanımı getirince ve doğruluğunu herkesin anlayacağı bir dille izah edince, liberal sistemin büyüsü bozuldu. Buna karşı bulabildikleri tek çare, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerini halktan gizlemek oldu. Ama, bunda da muvaffak olamıyorlar. Çünkü halk, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerini benimsiyor, benimsemekten öte, özümsüyor. Büyük- küçük hangi işadamına, "ekonomi nasıl kurtulur?" diye sorsanız. Hiç şüphesiz, alacağınız cevap, "kurtuluş, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ndedir" şeklinde olacaktır. Şimdi paranın nasıl sömürü aracı haline getirildiğine ve BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para tanımına dönelim. Bilindiği üzere günümüzde para, bir mal gibi alınıp satılmaktadır. Öyle ki, para maldan ayrı ve ondan daha hızlı ve daha çok dolaşmaktadır. Halbuki paranın malla birlikte dolaşması gerekir. Para mal gibi alınıp satıldığı içindir ki, ekonomide sömürüye araç olmaktan başka bir işlev görmüyor.
Peki, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, para için ne diyor. Dediği şunlar: " Para, üretim ve emeğin karşılığıdır. Mal değildir, mala ulaşmak için kullanılan bir araçtır. Ekonomiyi tahrik eden bir kapsüldür". İşte bu tanım, parayı ekonomide olması gereken yere oturtuyor ve onu sömürü aracı olmaktan çıkarıyor.
Bu tespitlerden sonra tekrar doların düşüşüne dönersek, şunu diyebiliriz. Türkiye, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para politikasını hayata geçirebilirse, doların düşmesi şöyle dursun, başta da ifade ettiğimiz gibi "hükmü sona erer". Doların hükmünün sona ermesi, ABD'nin de bitmesi demektir. Bir başka deyişle, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para politikası uygulanırsa, ABD'nin süper güç değil, süper balon olduğunu bütün dünya kendi gözleriyle görür. İşte "Milli Ekonomi Modeli" böyle bir modeldir.
O halde, Türk milletine düşen görev, bu modelin uygulanması için çalışmaktır. Eğer bu model Türkiye'de uygulanırsa, Türk milleti, geçmişte olduğu gibi, yine mazlum milletlere örnek olur. Türk milletine yakışan da bu, yani öncü rolü oynamak değil mi?
Hiçbir ekonomist, bu oyunu ne görmüş, ne de dile getirebilmiş. Getiremezlerdi zira, öğrendikleri liberal sistemde, buna ait bir görüş ifade edilmiyordu. Zaten ekonomi bilim diye öğrendikleri de, pratiğe dönüşmemiş, doğruluğu ispatlanmamış teorilerden ibaretti.
İşte bu süreç, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya çıkıp ekonomi ve paraya yeni bir tanım, daha doğrusu, gerçek bir tanım getirinceye sürdü. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, bu tanımı getirince ve doğruluğunu herkesin anlayacağı bir dille izah edince, liberal sistemin büyüsü bozuldu. Buna karşı bulabildikleri tek çare, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerini halktan gizlemek oldu. Ama, bunda da muvaffak olamıyorlar. Çünkü halk, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerini benimsiyor, benimsemekten öte, özümsüyor. Büyük- küçük hangi işadamına, "ekonomi nasıl kurtulur?" diye sorsanız. Hiç şüphesiz, alacağınız cevap, "kurtuluş, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ndedir" şeklinde olacaktır. Şimdi paranın nasıl sömürü aracı haline getirildiğine ve BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para tanımına dönelim. Bilindiği üzere günümüzde para, bir mal gibi alınıp satılmaktadır. Öyle ki, para maldan ayrı ve ondan daha hızlı ve daha çok dolaşmaktadır. Halbuki paranın malla birlikte dolaşması gerekir. Para mal gibi alınıp satıldığı içindir ki, ekonomide sömürüye araç olmaktan başka bir işlev görmüyor.
Peki, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, para için ne diyor. Dediği şunlar: " Para, üretim ve emeğin karşılığıdır. Mal değildir, mala ulaşmak için kullanılan bir araçtır. Ekonomiyi tahrik eden bir kapsüldür". İşte bu tanım, parayı ekonomide olması gereken yere oturtuyor ve onu sömürü aracı olmaktan çıkarıyor.
Bu tespitlerden sonra tekrar doların düşüşüne dönersek, şunu diyebiliriz. Türkiye, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para politikasını hayata geçirebilirse, doların düşmesi şöyle dursun, başta da ifade ettiğimiz gibi "hükmü sona erer". Doların hükmünün sona ermesi, ABD'nin de bitmesi demektir. Bir başka deyişle, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın para politikası uygulanırsa, ABD'nin süper güç değil, süper balon olduğunu bütün dünya kendi gözleriyle görür. İşte "Milli Ekonomi Modeli" böyle bir modeldir.
O halde, Türk milletine düşen görev, bu modelin uygulanması için çalışmaktır. Eğer bu model Türkiye'de uygulanırsa, Türk milleti, geçmişte olduğu gibi, yine mazlum milletlere örnek olur. Türk milletine yakışan da bu, yani öncü rolü oynamak değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018