Abdest şifadır

Abdest temizlik güzellik manalarına gelir. Namaz kılmadan  önce, kur'an okumadan önce herhangi bir ibadetten önce, Rabbimizle başbaşa kalıp yalvarıp yakararak yapacağımız bir  duadan önce  yada sırf daim abdestli olabilmek adına günde enaz 5-6 kez abdest alırız, madden ve manen en çok  kirlenen yerlerimiz olan elimizi kolumuzu yüzümüzü ayaklarımızı yıkar başımızı kulaklarımızı ensemizi mesh ederiz, yani baştan aşağı temizlik yaparız. Abdest almak büyük bir ibadet olması ve tüm ibadetlerin başı ve başlangıcı olmasının yanında pekçok ibadette de olduğu gibi aynı zamanda bedenimiz ve ruhumuz için büyük bir şifa kaynağıdır. 
 

Vücut doku ve hücrelerinin iyi beslenebilmesi için kan dolaşımını sağlayan damarların tabii esnekliklerinin korunmasında ve damar sertlikleri ile tıkanmalarının önlenmesinde abdestin rolü büyüktür. Vücutla farklı ısıdaki suyun deriye temas etmesiyle damarlar açılıp kapanarak esneklik kazanır. Damarlarda daralma ve tıkanmaya yol açan vücut dokularındaki birikmiş artık maddelerin toksinlerin daha çok el, ayak ve yüz bölgelerinde bulunduğu göz önüne alınırsa, abdest alırken, yıkanmak üzere bu organların seçilmesindeki hikmet daha iyi anlaşılır. Ağız, burun ve boynun iki yanının su ile teması da özellikle beyinde kan dolaşımının güçlenmesi bakımından çok faydalıdır. Bunun gibi vücudun temel korunma sistemi olan lenf dolaşımını sağlayan ve vücuda giren mikroplara karşı koyarak onlarla savaşan beyaz kan hücrelerini  dokuların en ücra köşelerine ulaştıran lenf damarlarının düzenli çalışmasında da abdestin büyük tesiri vardır.

Abdestte el ve ayakların yıkanması, vücut merkezine uzak bölgelerdeki lenf damarlarının dolaşım hızını artırdığı gibi, lenf sisteminin en önemli bölgeleri olan yüz, boğaz ve burnun yıkanması da bu sisteme önemli bir masaj ve güç kaynağı olur. Diğer taraftan, insan vücudunda bütün hücrelerin çevresinde belli bir oranda bulunan ve vücut bütününde normal durumda hissedilmeyecek derecede denge arzeden statik bir elektrik vardır. Havada oluşan elektriklenme, özellikle zamanımızda yaygın olarak kullanılan plastikten yapılmış giyim eşyaları, her türlü  araç gereçler vücudun dış yüzünde aşırı elektron artışına sebep olur. Bu durum, sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklar doğuracağı gibi deri altındaki minik kasların yorulması ve esnekliklerini kaybetmesi sebebiyle yüzde ve diğer yerlerde kırışıklıklar ve sarkmalara da yol açar. Vücuttaki statik elektriğin fazlasını atmanın yollarından biri de su ile yıkamak veya toprağa temas etmektir. Bu ise abdest ile teyemmümün vücudun elektrostatik dengesini korumadaki rol ve önemine işaret bakımından yeterlidir.Abdest ve gusül vücudun elektriksel gerilimini azaltır. 
 

Kızılötesi ışınlarla dış derinin fotoğrafları çekildiğinde, yıkanınca su zerrelerinin olumsuz elektrik gerilimini alarak vücudu topraklayıp yeniden normale döndürdüğü tesbit edilmiştir.Biz abdestte çıplak ayakla yerde yürüyerek enerji nötürlenmesi yapmak yerine, ayaklarımızı yıkayarak tümden negatif enerjileri suyla akıtmış oluyoruz. Su olmadığı zaman yapılan teyemmüm de tam bir elektron boşalması sağlanmaktadır. 
 

Durgun su, güneşte ısınmış su ve kullanılmış su ile abdest alınmaz. Bu tarz suların iyonizosyonunu kaybettiği ve  elektron boşaltma kabiliyetini yitirdiği tesbit edilmiştir. Abdest sırasında başın  mesh edilmesi saçlardaki elektronları temizlemektedir. Abdestle, biyoenerjik arınmada ve psikolojik arınmada en etkili noktalar yıkanmaktadır. Ki bu noktalar, en çok dışa açık uzuvlarımız olan ellerimizdir. Kollarla birlikte ellerimiz bütün dışsal enerjinin toplandığı ve yayıldığı organlarımızdır. Eldeki kirlerin biriktiği yuvalar ençok  parmak aralarıdır ve mikropların yuvalandığı parmak aralarını abdest sırasında  güçlü bir şekilde temizlemek sünnettir. Peygamber efendimiz "Abdest aldığınız zaman el ve parmaklarının arasını iyice ovuşturup temizleyiniz."

 " buyurmuştur. Yine  abdest sırasında solunum yoluyla aldığımız toz kir ve mikroplarla kirlenen ağzımızı dişlerimizi ve burnumuzu bol suyla yıkayarak bu bölgelerin hem temizliğini yapmış hem de mikroplarını süpürmüş olmaktayız. 
 

Ayakların gün boyu belli aralıklarla yıkanması varis oluşumunu engellemektedir. "Abdest aldığınız zaman gözlerinize abdest suyundan içiriniz" buyurmaktadır peygamber efendimiz. Günde beş defa abdest alan kimsenin gözünde  trahom hastalığının daha az görüldüğü tesbit edilmiştir. Peygamber efendimiz  "Sizden biriniz sinirlendiği zaman abdest alsın." demiştir. Yine Efendimiz "Öfke şeytandandır, şeytan ateşten yaratılmıştır. Ateş ancak su ile söndürülür, o halde öfkelendiğiniz zaman onu yenmek için abdest alınız." buyurarak abdestin aynı zamanda psikolojik faydalarına da dikkat çekmiştir. Abdestli insanın kendisini Allaha daha yakın hissetmesi sebebiyle, abdest kişinin daha huzurlu ve daha dingin sakin olmasını sağlamaktadır. 
 

Üzerinde ağırlık olan uykusu gelen kalkıp abdest alacak olursa üzerinden ağırlık gidecek ve kendine gelecektir. Üzerinde yorgunluk belirtileri olan elini yüzünü ayaklarını yıkayacak başını ve boynunu mesh edecek olursa kan dolaşımı normale dönecektir.
 

Peygamber efendimiz şu tavsiyede bulunmuştur:

"Ey Enes abdest al. Çünkü abdest sağlığı korur."  Bir kimse abdestli yatar ve o gece ölürse şehid olarak ölür." Bir gün Peygamber efendimize 

"Kıyamet gününde ümmetini nasıl tanıyacaksın Ey Allah'ın Rasülu" demişler. O da  "ümmetim el yüz ayakları abdest nuru ile parlak olarak geleceklerdir."  demiştir. 
             
" Evinizin önünden akan bir nehir olsa günde beş defa bu nehirden yıkansanız üzerinizde kirden pastan bir eser kalır mı? İşte günde beş vakit abdest ve namaz da böyledir; günahları siler süpürür." gibi hadislerle gece gündüz sürekli abdestli olmamızı  tavsiye etmektedir. Peygamber efendimiz  abdestsiz iş yapmamıştır. Devamlı abdestli bulunmuş abdestli yatmış abdestsiz evinden çıkmamıştır. Abdestli bulunmayı ümmetine tavsiye etmiştir.

Hatta  abdestli iken yine abdest alma güzel görülmüş ve   nur üstüne nur olarak nitelendirilmiştir.  Abdest alanın eli yüzü nurlu olur. Her ibadetten önce  yani Allahla buluşma için öncelikle yapılması gereken abdest,  Müslümanın ibadet için giydiği  elbisesi bir nevi zırhı gibidir ve her an abdestli olan heran ibadete Allahla buluşmaya hazır biridir. Abdest Allahla insan arasındaki bağlılığın bir nişanesidir, heran Allahın huzurunda olduğuna inanan  insanın sürekli temiz olma hassasiyetinin ürünüdür. Sonuç olarak abdest hem bedenimiz hem de ruhumuz için şifadır.