Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanmasının en büyük nedeni, alt gelir gruplarına sunmuş olduğu vaatlerdi. Trump, ABD'de istihdam, ücretler ve gelir alanlarında artış sağlayacağını ifade ederken, ayrıca vergilerde de ciddi indirimlere gideceğini belirtiyordu.
Bu vaatler Trump'a büyük puan kazandırdı. ABD vatandaşları şimdi Trump'tan ABD tarihinin en kapsamlı vergi reformunu yapmasını bekliyor.
Alman Deutsche Welle gazetesinin haberine göre, reform paketi eğer Kongre tarafından onaylanırsa, şu anda 7 kademeden oluşan gelir vergisi çizelgesi 3 kademeye düşecek, Amerikalılar yüzde 10,20 ve 25 oranında gelir vergisi ödeyecek.
Trump seçim konuşmalarında, vergi indiriminin ABD'de işçi ve orta sınıflardaki insanlara odaklı olacağını vurgulamış, en çok bu sınıfların vergi indiriminden yararlanacağına dikkati çekmiş ve dar gelirli ailelerin gelir vergisi ödemeyeceği vaadinde bulunmuştu.
Buna göre, yılda 25 bin dolardan az kazanan bekârlar ve yıllık geliri 50 bin doların altında kalan evli çiftler bundan böyle hiç vergi ödemezken, en çok kazananların vergi oranı yüzde 40'tan yüzde 25'e inecek.
Böylece 2017 yılından itibaren 120 milyon mükellef devlete sıfır vergi ödeyecek. Aynı zamanda kurumlar vergisi oranı yüzde 25'ten yüzde 15'e düşecek, veraset vergisi ise kaldırılacak. Vergi indiriminin bir rivayete göre 4,4 trilyon dolar civarı olacağı, bir rivayete göre de 2,6 ila 3,9 trilyon arasında olacağı belirtiliyor.
Yeni ABD Başkanı'nın ekonomi danışmanları, Amerikan şirketlerinin yurtdışında elde ettikleri kârdan kademeli zamla kesilecek vergilerin bu gediği kapatacağını söylüyor. Apple, Amazon ve General Electric gibi dev şirketler yıllarca vergiden milyarlarca dolar tasarruf etmişti. Trump'ın danışmanlarından Wilbur Ross ve Peter Navarro, vergi indiriminin Amerikan ekonomisini canlandırıp hazinenin vergi gelirlerini arttıracağı kanısında.
Trump'ın vergi indirimi projesi, kapitalizmin doğasında olmayan bir proje?
Dar gelirli insanların gelirini artıcı, doğal olarak tüketimini canlandırıcı bir proje ve kapitalist anlayış bu fikre elbette ki karşı?
Tüketimin devlet eliyle canlandırılması projesi, dünya tarihinde sadece ve sadece bir ekonomik modele has bir projedir, o da dünyada tüketim endeksli tek ekonomik model olan Milli Ekonomi Modeli'dir.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan, hakkında 9 uluslar arası kongre yapılan, başta Rusya olmak üzere BRICS ülkelerini ekonomik bağımlılıktan kurtarıp dünyanın zirvesine oturtan, küresel kriz döneminde 120'yi aşkın ülkenin projelerinden istifade ettiği Milli Ekonomi Modeli, belirli bir gelirin altında olan vatandaştan vergi alınmaması gerektiğini vurgulayan tek modeldir.
Ve bu modelde Sayın Baş, gerek dar gelirli vatandaştan vergi alınmayarak, gerekse sosyal devlet projeleriyle vatandaşın cebine para konularak canlandırılan tüketimin aynı zamanda üretimi tetikleyeceğini, sağlıklı ve sürekli büyümenin temin edileceğini, böylece işsizliğin son bulup tam istihdamın temin edileceğini açıkça belirtmektedir.
Dikkat ederseniz Trump'ın ekonomi danışmanları da aynı ifadeleri kullanmakta ve vergi indirimlerinin geliri artıracağını savunmaktadır.
Bu bakış açısı Prof. Dr. Baş'a ait olan bir bakış açısıdır.
Bugün kapitalizmin ezici ve yıkıcı baskılarından bıkmış olan ve seslerini duyuramayan milyonlarca ABD vatandaşının beklenmedik bir şekilde Trump'a yönelmesinin sebebi, elbette ki, ne yaptığı ve yapacağı belli olmayan Trump'ın kendi şahsıyla alakalı değil, ABD vatandaşlarına vaat olarak sunduğu MEM projeleridir.
Dikkat ederseniz, Batılı ülkelerde benzer bir tablo Yunanistan seçimlerinde de yaşanmış, MEM'in projelerini seçim vaadi olarak halkına sunan Syriza partisinin lideri Çipras yine beklenmedik bir şekilde iktidar koltuğuna oturmuştu.
Fakat Çipras, Rusya'nın ve BRICS ülkelerinin uyguladığı gibi kararlı bir şekilde MEM'i hayata geçirmemiş, böylece Yunan halkına verdiği vaatleri yerine getirmemişti.
Peki, Trump sizce verdiği bu vaatleri yerine getirebilir mi? Ben zannetmiyorum. Çünkü ABD'yi asıl yöneten perde arkası iradeler, lobiler, sermaye sahipleri buna müsaade etmeyecektir. Çünkü kapitalizmde bankacılık sistemi, insanların finans ihtiyacından beslenmektedir, yani insanların emeklerini sömürmeye dayalıdır. İhtiyaçlarını geliriyle karşılayan bir toplum istemezler.
Diğer taraftan, Trump, ülke dışından gelen ürünlere yüksek gümrük vergisi uygulayacağını belirtmektedir, ayrıca yurt dışındaki sermayenin ABD'ye getirileceğini ifade etmektedir. Bu da küresel sermayedarların hoşuna gitmeyecektir. Çünkü bu sermaye sahipleri, ABD dışında üretim yaparak insanların emeklerini sömürmektedir, parasını dolaştırarak oturduğu yerden para kazanmaktadır.
Obama'ya müsaade etmediler, Trump'a da müsaade etmeyecekler.
Ülkeyi karıştıracaklar, halkı sokaklara dökecekler, ABD dışında kara propagandalar yapacaklar ve dönüp dolaşıp destekledikleri Clinton'ı ABD'nin başına geçirecekler.
Müneccimlik yapmıyoruz, ABD'yi iyi tanıyoruz.
Bu vaatler Trump'a büyük puan kazandırdı. ABD vatandaşları şimdi Trump'tan ABD tarihinin en kapsamlı vergi reformunu yapmasını bekliyor.
Alman Deutsche Welle gazetesinin haberine göre, reform paketi eğer Kongre tarafından onaylanırsa, şu anda 7 kademeden oluşan gelir vergisi çizelgesi 3 kademeye düşecek, Amerikalılar yüzde 10,20 ve 25 oranında gelir vergisi ödeyecek.
Trump seçim konuşmalarında, vergi indiriminin ABD'de işçi ve orta sınıflardaki insanlara odaklı olacağını vurgulamış, en çok bu sınıfların vergi indiriminden yararlanacağına dikkati çekmiş ve dar gelirli ailelerin gelir vergisi ödemeyeceği vaadinde bulunmuştu.
Buna göre, yılda 25 bin dolardan az kazanan bekârlar ve yıllık geliri 50 bin doların altında kalan evli çiftler bundan böyle hiç vergi ödemezken, en çok kazananların vergi oranı yüzde 40'tan yüzde 25'e inecek.
Böylece 2017 yılından itibaren 120 milyon mükellef devlete sıfır vergi ödeyecek. Aynı zamanda kurumlar vergisi oranı yüzde 25'ten yüzde 15'e düşecek, veraset vergisi ise kaldırılacak. Vergi indiriminin bir rivayete göre 4,4 trilyon dolar civarı olacağı, bir rivayete göre de 2,6 ila 3,9 trilyon arasında olacağı belirtiliyor.
Yeni ABD Başkanı'nın ekonomi danışmanları, Amerikan şirketlerinin yurtdışında elde ettikleri kârdan kademeli zamla kesilecek vergilerin bu gediği kapatacağını söylüyor. Apple, Amazon ve General Electric gibi dev şirketler yıllarca vergiden milyarlarca dolar tasarruf etmişti. Trump'ın danışmanlarından Wilbur Ross ve Peter Navarro, vergi indiriminin Amerikan ekonomisini canlandırıp hazinenin vergi gelirlerini arttıracağı kanısında.
Trump'ın vergi indirimi projesi, kapitalizmin doğasında olmayan bir proje?
Dar gelirli insanların gelirini artıcı, doğal olarak tüketimini canlandırıcı bir proje ve kapitalist anlayış bu fikre elbette ki karşı?
Tüketimin devlet eliyle canlandırılması projesi, dünya tarihinde sadece ve sadece bir ekonomik modele has bir projedir, o da dünyada tüketim endeksli tek ekonomik model olan Milli Ekonomi Modeli'dir.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan, hakkında 9 uluslar arası kongre yapılan, başta Rusya olmak üzere BRICS ülkelerini ekonomik bağımlılıktan kurtarıp dünyanın zirvesine oturtan, küresel kriz döneminde 120'yi aşkın ülkenin projelerinden istifade ettiği Milli Ekonomi Modeli, belirli bir gelirin altında olan vatandaştan vergi alınmaması gerektiğini vurgulayan tek modeldir.
Ve bu modelde Sayın Baş, gerek dar gelirli vatandaştan vergi alınmayarak, gerekse sosyal devlet projeleriyle vatandaşın cebine para konularak canlandırılan tüketimin aynı zamanda üretimi tetikleyeceğini, sağlıklı ve sürekli büyümenin temin edileceğini, böylece işsizliğin son bulup tam istihdamın temin edileceğini açıkça belirtmektedir.
Dikkat ederseniz Trump'ın ekonomi danışmanları da aynı ifadeleri kullanmakta ve vergi indirimlerinin geliri artıracağını savunmaktadır.
Bu bakış açısı Prof. Dr. Baş'a ait olan bir bakış açısıdır.
Bugün kapitalizmin ezici ve yıkıcı baskılarından bıkmış olan ve seslerini duyuramayan milyonlarca ABD vatandaşının beklenmedik bir şekilde Trump'a yönelmesinin sebebi, elbette ki, ne yaptığı ve yapacağı belli olmayan Trump'ın kendi şahsıyla alakalı değil, ABD vatandaşlarına vaat olarak sunduğu MEM projeleridir.
Dikkat ederseniz, Batılı ülkelerde benzer bir tablo Yunanistan seçimlerinde de yaşanmış, MEM'in projelerini seçim vaadi olarak halkına sunan Syriza partisinin lideri Çipras yine beklenmedik bir şekilde iktidar koltuğuna oturmuştu.
Fakat Çipras, Rusya'nın ve BRICS ülkelerinin uyguladığı gibi kararlı bir şekilde MEM'i hayata geçirmemiş, böylece Yunan halkına verdiği vaatleri yerine getirmemişti.
Peki, Trump sizce verdiği bu vaatleri yerine getirebilir mi? Ben zannetmiyorum. Çünkü ABD'yi asıl yöneten perde arkası iradeler, lobiler, sermaye sahipleri buna müsaade etmeyecektir. Çünkü kapitalizmde bankacılık sistemi, insanların finans ihtiyacından beslenmektedir, yani insanların emeklerini sömürmeye dayalıdır. İhtiyaçlarını geliriyle karşılayan bir toplum istemezler.
Diğer taraftan, Trump, ülke dışından gelen ürünlere yüksek gümrük vergisi uygulayacağını belirtmektedir, ayrıca yurt dışındaki sermayenin ABD'ye getirileceğini ifade etmektedir. Bu da küresel sermayedarların hoşuna gitmeyecektir. Çünkü bu sermaye sahipleri, ABD dışında üretim yaparak insanların emeklerini sömürmektedir, parasını dolaştırarak oturduğu yerden para kazanmaktadır.
Obama'ya müsaade etmediler, Trump'a da müsaade etmeyecekler.
Ülkeyi karıştıracaklar, halkı sokaklara dökecekler, ABD dışında kara propagandalar yapacaklar ve dönüp dolaşıp destekledikleri Clinton'ı ABD'nin başına geçirecekler.
Müneccimlik yapmıyoruz, ABD'yi iyi tanıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Sen peygamber değilsin fakat vezirsin’ / 15.02.2025
- Trump-FED kavgası: İkinci perde / 14.02.2025
- ‘Deli ol dünya senin kahrını çeksin’ dünyası! / 12.02.2025
- Gazze’yi alacak, finansı da İslam ülkelerinden / 11.02.2025
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump-FED kavgası: İkinci perde / 14.02.2025
- ‘Deli ol dünya senin kahrını çeksin’ dünyası! / 12.02.2025
- Gazze’yi alacak, finansı da İslam ülkelerinden / 11.02.2025
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025