Danimarka'da İslam'a karşı karikatürler Tüm bunlar ortada dururken AB'nin şımarık ve ahlak bakımından nerdeyse çökmüş görüntüsü veren bir küçük ülke olan (5 milyonluk) Danimarka, İslam'a karşı saldırılarını, karikatürlerle başlattı ve tüm itirazlara rağmen devam ettirmektedir. Oradaki karikatüristler Hazreti Muhammed'(sav)e ve Kur'anı Kerim'e hakaret derecesinde çeşitli görünüm ve aşağılayıcı yazıları yayınlamaktadır. Bu yayınlara AB'deki bazı ülkeler de katılıp onlar da bu karikatürleri yayınlamakta ve Müslümanların itiraz ve itirazlarını vahşi hareketler olarak dile getirmektedirler. Bazı İslam Devletleri tarafından yapılan tüm ikazlara, ricalara hatta Müslüman ülkelerdeki çeşitli öfkeli ve kızgın gelişmelere rağmen, bu yayınlar hala devam etmektedir. Yayınlarlın serbest olduğunu ve özgürlüğü ifade ettiğini de vurgulamaktadırlar. Aslında bu uygulamaların ve İslam'a karşı saldırıların esas gayesi ne yazı, ne fikir, ne de düşünce özgürlüğüdür. Bu işlemlerin hepsi kademe kademe ilerleyen ve bizzat ABD'nin ve AB'nin bazı aşırı ırkçılar ve bazı kışkırtıcı Hıristiyan aleminin güdümüyle yürütülen sistemli İslam düşmanlıklarıdır. Ancak haftalarca devam eden tüm dünyadaki sokak yürüyüşleri ve kanlı olaylar gittikçe kızışarak 50'den fazla ölümlere sebep olmasına rağmen haftalarca sürüp gitti. Bunun ne kadar ciddi olduğunu sonunda Danimarka yetkilileri de idrak ederek bazı Arap gazetelerine tam sayfa özür dileyerek ilanlar verdiler. Bunun yanında Fransa ve İtalya'daki bazı kendini bilmezler de sonunda insafa geldiler; hatta korkuya kapıldılar ve son günlerde Avusturya Diş İşleri Bakanı (AB Dönem Sorumlusu Olarak) Türkiye Dış İşleri Bakanı'na ricada bulunarak Mart ayında Avrupa'da yapılacak toplantıda arabulucu olmasını istedi. Şimdi Türkiye Hıristiyan dünyası ile Müslüman dünyası arasında bir nevi arabuluculuk yapması gerekecektir. Türkiye'nin medeniyetler barışı tezi Türkiye'nin medeniyetler barış tezi çağrısı ise sessiz kalmaktadır. Hakaretler ve çizimler ile yazı ve karikatür saldırılarının haftalarca arkası kesilmedi. Sonunda AB'deki bazı ülkelerin akılları yavaş yavaş başlarına gelmeye başladı. Çünkü onların bir çoğunun din ve inanç ve mefhumları, İslam ülkelerinkilere göre çok fazla önem taşımamaktadır. Onların tüm inançları sadece bir nevi menfaatlerine bağlı kalmaktadır. Sonunda onlar zaten İslam'ı reddettikleri için seviyeli bir din olarak kabul etmiyorlar. Onların bir çoğu, Müslümanları da zaten 2., hatta 3. sınıf insan olarak kabul etmektedir. Ancak bu şiddetli sokak itirazlarını ve olayları gördükçe korkmaya ve düşünmeye başladılar. O korkunun ve menfaat kayıplarını da düşünerek bazı geri adımları atmaya başladılar. Hatta bazı gazeteler büyük büyük özür ilanları da verdiler. Türkiye'de de bir çok yerde büyük mitingler yapıldı. Bazı toplantılarda yüz binlerce insan, yapılan bu aşağılayıcı ve seviyesiz hakaretleri kınadı ve reddetti. Trabzon'da bir papaz öldürüldü Trabzon'da da şehir ortasındaki bir kilise papazı, 16 yaşındaki bir liseli öğrenci tarafından çirkin tartışmalar sonucu tabancayla öldürüldü. Diğer taraftan Başbakan Erdoğan ile İspanya Başbakanı tarafından medeniyetler ittifakı gayesiyle birlikte dünya ülkelerinin liderlerine barışçı mektuplar gönderilmektedir. Ancak İslam düşmanlığı senaryoları tıkır tıkır işlemektedir. Her gün bu düşmanlıklara birer halka daha eklenmektedir. İşte dünyamız şu anda bu tabloyu sergilemektedir. Biz Müslümanlar ne kadar barışçı olsak dahi Hıristiyan alemi Hungtington'un teorisini ve Mr. Bush'un düşüncelerine uygun olarak görülen bu fikirleri gittikçe daha güçlenerek etrafa yaymaktadırlar. Şu anda Dünya tam bir yol ayırımında bulunmaktadır. Ya bu düşmanlıklara devam edilecek veya akıllarını başına toplayıp bu haksız düşmanlıklardan vazgeçeceklerdir. Ancak Mr. Bush iktidarda kaldığı müddetçe bunların ortadan kalkacağına kimse inanmamaktadır. Şimdilik durum bunu göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006