Ülkemizin gündemi artık Esad değil. Mursi değil. Müslüman Kardeşler de değil. Gazze değil. Yemen veya Doğu Türkistan'da değil. Evet, dün oylarımızla seçtiğimiz yöneticiler, Haçlı saflarında saf tutmuş ve "Kelime-i Şahadet" getiren insanlara karşı birlikte hareket etmiş, ortaya koskoca bir vahşet, kan, kaos ve dağılan İslam Coğrafyası çıkmıştı. Tabi bu vahşet tablo ülkemiz gündemine yansıtılış şekli ise tablo kadar zalimhane bir biçimde gerçekleşmişti. Afganistan'da, Müslümanlar katledilirken, katledenlerin safında olanlar El-Kaide'yi mazeret yaptı. Irak'taki Müslüman katliamına, Saddam sebep yapıldı. Mısır için ilk Mübarek ismi geldi gündeme ardından kahraman (!) Mürsi çıktı sahneye ve Sisi geldi, devirdi. ABD vatandaşı Mürsi mücahitti ve Sisi, onu devirmişti. Bu İslam'a yapılmış bir darbe olarak yansıtıldı. Libya'da da aynı taktik?Gazze ve Doğu Türkistan için bol laf, tekbirlerle kahramanlıklar sergilendi. Yemen için mazeret bulamadılar. Genellemeye gittiler. Onlar zaten Ehl-i Sünnet dışında. Hâlbuki sapına kadar Müslüman'dılar. Aynen Esad gibi. Kardeşti, kalleş oldu. Evet, dünün bu hararetli, aksiyonlu gündemleri artık yok ülkemizde. Milletimiz o gündemleri film izler gibi izliyordu. Kimse, "ne yapıyorsunuz? Kimin yanındasınız ve neden?" Sorularını sormadığı gibi mazlumun ahı arşı titretir, gerçeğini de unuttuk. Ve ülkemiz titremeye başladı. Artık gündemimiz kan, gözyaşı ve lanetlerle dolu geçiyor. Analar ağlıyor, ablalar ağlıyor. Kimi slogan atarken kimi suçlu aramaya çalışıyor. Bir başkaları ise hedef saptırma derdinde. Televizyonlarda konuşmayan yok. Akademisyeninden futbolcusuna, şarkıcısına kadar? Siyasetçiler zaten hep konuşuyor ama boş konuşuyorlar.Ne konuşuyorlar? Nasıl oldu? Neden oldu? Ne yapılmalıydı? Neden yapılmadı? Şimdi ne olacak? Yarın ne olacak? Vs. vs. Emin olun! Bu sıradan tespit ve konuşmalar 1990'da da, 95'te de, 2002'de de, 7'de de, 10'da da hep yapıldı. Yani sadece konuştular. Çözüm yok. Neden? Plan, proje olmadığı gibi yılanın sahibini evin başköşesine oturmuşsun. O evden zehir eksik olur mu?Bu laf ebelerinin konuşmadıkları, konuşmaktan kaçtıkları konularda var. Bir kaçını ben hatırlatayım. Birincisi, merak ettiğim için soruyorum, zırhlı araçların geçişi sırasında, sırasında, sırasında? acı haberleri peş peşe geliyor. Yani askerimiz araziye zırhlı araçlarla çıkıyor. Bu araçlar nasıl zırhlı? Bu zırhlar ne kadar bir baskıya dayanıklı? Bu araçları kimin üretimi ve TSK'ya kim sağlıyor? Ankara'daki araçların zırhları mı daha dayanıklı yoksa askerlerimizin kullandığı araçların mı?Bir başka merak ettiğim ise Malatya'da bir düğme tartışması yaşamıştık ve Haçlılar o düğmeyi almıştı. Kürecik'teki füze kalkanları ne işe yarar. Sadece havada uçanları mı görür? Başka nesneleri algılama kabiliyetleri yok mudur?Bir başka merak ettiğim ise ABD ile stratejik ortağız. Aynı zamanda müttefikiz ve istihbarat paylaşım anlaşmalarımız var. Hele o İsrail malı insansız uçaklar? Nerde bunlar?Artı Oslo'da, PKK yöneticilerine, "hangi yemeği yaptığınızı bile izliyoruz" diyerek hava atan "sır küpleri de" var. Kardeşim! Teröristler dağda, şehirde piknik yapıyor. Gören, duyan yok mu? Bu F-16'larımız neden her pusudan, saldırıdan ve onlarca şehit verdikten sonra harekete geçiyor? Bu nasıl bir stratejik derinlik? Ne oldu bu askere? Ne oldu bu istihbarata? Ne oldu bu emniyete? Ve ne oldu bu millete?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025