ABD batıyor, ona sarmaşık olanlar da

Başbakan R. T. Erdoğan, çoğu zaman ekonominin "e"sinden dahi anlamayanlar gibi çıkışlar yapıyor; kendine yazık ediyor. Bu çıkışlarından biri, ABD'nin verdiği bütçe açığı örneği?Türkiye'nin 60-70 milyarlık bütçe açığı önüne getirildiği zaman, endişeye mahal yok, görmüyor musunuz ABD'nin bütçe açığını, onlara bir şey olmuyor da bize mi olacak, diyor!Bu çıkışın iki yanlış yönü var; biri siyasi, diğeri ekonomik?Siyasi olan yön şu: Türkiye, ABD'nin 51. eyaleti değil ise, Erdoğan, neden böyle bir batıl kıyasa tevessül ediyor!?Ekonomik yönüne gelince; Amerika'nın ekonomi yönetimi ve anlayışı, karşılıksız dolar banknotlarıyla tüm dünyanın özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin GSMH'larını ve kaynaklarını sömürme eksenine oturtulmuş!.. Şimdi bu anlayış da battı, batıyor.Türk ekonomisi, böyle bir sömürgeci istikamette mi?!Hayır? Bilakis, sömürülen, söğüşlenen, hortumlanan bir batak ekonomi var!Dolayısıyla, Amerika'nın sömürgeci ekonomi anlayışı batıl olduğu gibi, Erdoğan'ın böyle bir batıla "bütçe açığı"mızı kıyaslaması da batıl? Herkesin bildiği temel kaide şudur; batıl, ma'kûsun aleyh olamaz!Sosyalizm battı gitti. Kapitalizm de aynı batakta?ABD, "karşılıksız dolar hortumlaması" ile ayakta!BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey'in Milli Ekonomi Modeli'ndeki "para tarifi ve yeni para formulü" 2005'li yıllardan başlamak üzere 6 tane uluslararası kongre ile dünya gündemine gelince, doların pabucu dama atıldı. ABD yönetimi, AKP hükümetine, Türkiye'de Amerikan karşıtlarının arttığını, hükümetin bu karşıtlığı Amerikan sempatisine dönüştürmesi gerektiğini hatırlatmak ihtiyacı hissetti. Dünyanın tüm meydanlarda milyonların ABD aleyhine nara atması ABD'yi rahatsız etmez, reklamın kötüsü olmaz der geçerler. Lakin Amerikan sömürü imparatorluğunun temel direği olan ABD dolarına ilişkin ortaya konan formül, ABD'yi korkutur, hafakanlar basar. Beyazsaray yönetiminin 2005 yılında AKP hükümetinin kulağını çekerek acil ikaz sinyali vermesi bu bağlamda oldukça manidardır. ABD, Milli Ekonomi Modeli'nin 80'i aşkın ülkede yaygınlaşması sebebiyle, o gün bugündür bu korkuyu yaşıyor. O günden beri Amerikan dolarının dünya piyasalarında "rezerv para" olma niteliği tartışmaya açılmıştır. Dışarıya yansıyan beyanatlara bakılırsa, G-20 zirvesinin ve İstanbul'daki Dünya Ekonomik Forum'unun kapalı kapılar ardındaki ana gündemi, İran meselesinin yanı sıra, Doların rezerv para olmaktan çıkartılması konusuydu. Bu vaziyet, ABD sömürü imparatorluğu adına ciddi bir çöküşün habercisidir. Doların rezerv para olmayacağı bağlamında üç-beş devlet değil, 40-50 devlet çapında homurdanmalar başladığı herkes tarafından duyulmaktadır.Öte yandan ABD Kongresi Bütçe Ofisinin tahminine göre, ABD ekonomisi, 30 Eylül itibarıyla bir yılda 1. 4 trilyon dolar bütçe açığı veriyor. Bu açık, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yanaki en büyük açığıdır.Geçen yıl bütçe açığı, 459 milyar dolardı. Bu şu demektir; Amerikan ekonomisi raydan çıkmaya, dolar imparatorluğu içten içe çökmeye başladı.Erdoğan'ın tutunduğu Amerikan dalları da kopmaya başladı. Erdoğan, yanlış yerlere tutunarak Türkiye'yi batağa sürüklemektedir.Türkiye, gözünün önündeki ve dünyanın baş tacı yaptığı Prof. Dr. Baş ve onun Milli Ekonomi Modeli gibi bir değeri görmezlikten geldiği, Ankara'daki aymazlar da batan sömürgecilere sarmaşık gibi sarıldıkları sürece batmaya mahkumdur. Batanlara sarmaşık olanlar da batar. Hiç kimse, böylesi bir Türkiye'yi batmaktan kurtaramaz.Kurtuluş için, aklın ve bilimin yolu birdir; o da Milli Ekonomi Modeli'dir. Gerisi batmaktır, batan sömürgeci ve kapitalistlere sarmaşık ve kuyruk olarak batağa saplanmaktır. Tercih Türk milletinindir?