"Bir ulu şehirde dellallığım var
Ben dellalım, pazarbaşım Ali'dir
Eksik alsam, artık satsam yine kâr
Ben dellalım, pazarbaşım Ali'dir."
Doğum ve ölüm tarihi ile ilgili bilgiye rastlanmamıştır. Sadece 16. yüzyılda yaşadığı ve Eğriboz adasında doğduğu bilinmektedir. Bektaşi dergâhında ve özellikle de Balım Sultan Hazretlerinden muhabbet aldığı bilinir. Bir süre Necef'te Hz. Ali'nin türbedarlığını yapmıştır. Daha sonra Demir Baba isimli bir gönül erinin yanında hizmette bulunmuştur. Farsça ve Arapça bildiği bazı eserlerinde görülmektedir. "Virani Baba Risalesi" ve "Fakrname" isimli iki önemli eseri vardır.
16. yüzyılda Hurufilik adında bir akım çıkar, bu akım, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerindeki sayılardan yola çıkarak, bazı yorumlarda bulunur. Bu yorumların bazıları isabetli olur. Ve o dönemdeki insanları etkiler. Bu etkileşim Virani'nin şiirlerinde de kısmen görülmüştür. Mesela, Fatiha suresinin ilk ayeti "Elhamdulillahi Rabbilalemin"dir. Bu ayet 18 harften oluşur. Virani'ye göre bu ayetin harflerinde, 18 bin âleme işaret vardır.
"Okyanuslara sığmayacak
şeyler, küçük denizlere sığmaz
Allah sırlarını cahil olan anlamaz
İlahi sırlardan ders okursun
cahil ondan ne anlar
Gözü kör, kulağı sağır
anlayışsızlar anlamaz."
Virani, âlemlerin yaratılma sebebi olan Hz. Muhammed Mustafa ve velayetin şahı Hz. Ali'nin sevgisini, Hakka vuslat olarak görür. "Kudret kandilinde parlayıp duran, Muhammed Ali'nin nurudur" der bir şiirinde.
Virani, dünyayı ve kâinatı, Allah'ın yansıması ve O'nun muazzam sanatı olarak görür. Bu sanatın içinde Hz. Muhammed Efendimiz (s.a.a.) en son peygamberdir. Ve âlemler O'nun yüzüsuyu hürmetine yaratılmıştır. Fakat "Ben ilmin şehriyim, Ali de kapsıdır" hadisine dayanarak, Hz. Ali'siz bu aşkın yaşanamayacağını, şiirlerinin büyük bir çoğunluğunda dile getirmiştir.
İstemem âlemde gayrı meyvayi
Tadına doyulmaz balımdır Ali
İstemem eşyayı verseler dahi
Korkmazam, sümbülüm
gülümdür Ali."
Böylesine muazzam şiirleri yüzyıllar sonrasında dahi günümüze taşıyan Virani, Karlıova'da Hafız Dedem Tekkesi'nde hizmeti sırasında vuslata ermiştir. Vasiyeti üzerine kabri tekke avlusuna defnedilmiştir.
Rabbim şefaatlerine nail eylesin.
Ben dellalım, pazarbaşım Ali'dir
Eksik alsam, artık satsam yine kâr
Ben dellalım, pazarbaşım Ali'dir."
Doğum ve ölüm tarihi ile ilgili bilgiye rastlanmamıştır. Sadece 16. yüzyılda yaşadığı ve Eğriboz adasında doğduğu bilinmektedir. Bektaşi dergâhında ve özellikle de Balım Sultan Hazretlerinden muhabbet aldığı bilinir. Bir süre Necef'te Hz. Ali'nin türbedarlığını yapmıştır. Daha sonra Demir Baba isimli bir gönül erinin yanında hizmette bulunmuştur. Farsça ve Arapça bildiği bazı eserlerinde görülmektedir. "Virani Baba Risalesi" ve "Fakrname" isimli iki önemli eseri vardır.
16. yüzyılda Hurufilik adında bir akım çıkar, bu akım, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerindeki sayılardan yola çıkarak, bazı yorumlarda bulunur. Bu yorumların bazıları isabetli olur. Ve o dönemdeki insanları etkiler. Bu etkileşim Virani'nin şiirlerinde de kısmen görülmüştür. Mesela, Fatiha suresinin ilk ayeti "Elhamdulillahi Rabbilalemin"dir. Bu ayet 18 harften oluşur. Virani'ye göre bu ayetin harflerinde, 18 bin âleme işaret vardır.
"Okyanuslara sığmayacak
şeyler, küçük denizlere sığmaz
Allah sırlarını cahil olan anlamaz
İlahi sırlardan ders okursun
cahil ondan ne anlar
Gözü kör, kulağı sağır
anlayışsızlar anlamaz."
Virani, âlemlerin yaratılma sebebi olan Hz. Muhammed Mustafa ve velayetin şahı Hz. Ali'nin sevgisini, Hakka vuslat olarak görür. "Kudret kandilinde parlayıp duran, Muhammed Ali'nin nurudur" der bir şiirinde.
Virani, dünyayı ve kâinatı, Allah'ın yansıması ve O'nun muazzam sanatı olarak görür. Bu sanatın içinde Hz. Muhammed Efendimiz (s.a.a.) en son peygamberdir. Ve âlemler O'nun yüzüsuyu hürmetine yaratılmıştır. Fakat "Ben ilmin şehriyim, Ali de kapsıdır" hadisine dayanarak, Hz. Ali'siz bu aşkın yaşanamayacağını, şiirlerinin büyük bir çoğunluğunda dile getirmiştir.
İstemem âlemde gayrı meyvayi
Tadına doyulmaz balımdır Ali
İstemem eşyayı verseler dahi
Korkmazam, sümbülüm
gülümdür Ali."
Böylesine muazzam şiirleri yüzyıllar sonrasında dahi günümüze taşıyan Virani, Karlıova'da Hafız Dedem Tekkesi'nde hizmeti sırasında vuslata ermiştir. Vasiyeti üzerine kabri tekke avlusuna defnedilmiştir.
Rabbim şefaatlerine nail eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016