2024'ü geride bıraktık, 2025 yılına adımımızı attık. Öncelikle tüm okurlarımızın yeni yılını kutlar, hayır ve bereketlere vesile olmasını temenni ederim.
Acısıyla, tatlısıyla bir yıl daha geçirdik diyeceğim ama bu sefer gerçekten acılar oldukça fazla oldu ve aynı şekilde devam ederse, 2025 yılında acılar katlanarak artacak gibi görünüyor.
2024 yılı hem ülkemiz, hem de dünya geneli için birçok olaylara sahne oldu. Bunların hepsini saymak elbette ki mümkün değil ama bazı başlıkları hatırlamakta fayda var. Ekonomiden başlayalım.
AKP hükümeti tarafından 2024 yılı 'Emekliler Yılı' ilan edildi ama emeklilerin iflas ettiği, can çekiştiği bir yıl oldu. 2024 başında 10 bin lira belirlenen en düşük emekli aylığı temmuzda yapılan yüzde 25'lik bir zamla 12 bin 500 liraya çıkartıldı. Bu meblağ elbette ki açlık sınırının oldukça altındaydı. Emekliler açlığa ve sefalete mahkum edildi. Görünen o ki, 2025'te de farklı olmayacak.
20224 yılında asgari ücret 1 yıl boyunca açlık sınırı seviyesinde 17 bin 2 lira olarak kaldı. Hep diyorlardı ülkede talep enflasyonu var diye ama asgari ücret sabit kalmasına rağmen yıl boyunca enflasyon artmaya devam etti. Bu tezleri temelden çürümüş oldu.
2024'ün sonuna doğru, asgari ücret tartışmaları yaşanırken, hükümet yetkilileri asgari ücretin mevcut enflasyona göre değil, beklenen enflasyona göre belirlenmesi gerektiğini dillendirmeye başladılar. Ve sonuçta da öyle oldu. Yıl sonu enflasyonu, tahminlerde bile yüzde 44 olarak ifade edilmesine rağmen, asgari ücrete, 2025 yılı sonu enflasyon dikkate alınarak yüzde 30 zam yapıldı, 22 bin 104 lira gibi komik bir rakama yükseltildi. Bence 2025 yılını "Asgari Ücretliler Yılı" ilan etmeleri lazım!
2024 yılının ekonomideki diğer gelişmeleri özetle şöyle:
Bütçe açığında yeni rekorlar kırıldı. Yüksek faiz sebebiyle sermaye üretimden faize yöneldi. Açıklanan Orta Vadeli Program'da (OVP) milletin payına vergi artışı düştü. Kamuda tasarruf dediler, ekonomik iflası bu şekilde itiraf ettiler ama pratikte kamuda tasarrufu pek göremedik.
2024'ün en acı olaylarından birisi şüphesiz 8 yaşındaki Narin'in öldürülmesiydi. Mahkeme annesinin, kardeşinin ve amcasının cinayet suçunu beraber işlediklerine hükmetti, ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi. Narin cinayeti, Sıla bebek cinayeti gibi aile içi cinayetler, ülkemizde aile kurumunun çatırdadığının bir ispatı oldu.
Mide bulandıran bir başka gelişme ise Yenidoğan Çetesi skandalında yaşandı. 3 kuruş daha devletten para kopartabilmek için bebeklerin canlarına kıyıldığı gözler önüne serildi. Bu da sağlık sistemindeki çöküşün en önemli göstergelerinden biri oldu.
Vizesiz seyahat derken vizeyle seyahat bile hayal oldu! Bunda da, şüphesiz sığınmacı politikalarımızdaki yanlışlıklar, küresel çete liderlerinin cirit attığı bir ülke haline gelmemizin ciddi etkisi oldu.
2024'te yerel seçimler yapıldı ve bu seçimlerde iktidar partisi AKP ciddi bir kan kaybı yaşadı. Fakat sandıktan çözüm değil, tepki çıktı. Seçmen ne zamanki sandık başına gittiğinde çözümden ve projelerden yana oy kullanır işte o zaman ülkemize gerçek demokrasi gelmiş olacak.
Vatandaşların gündemi geçim olmasına rağmen, hükümetin gündeminde yıl boyunca hep "yeni anayasa" vardı. Bu durum yetki sahibi siyasilerin milletinden ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ekim ayı başında MHP lideri Bahçeli'nin "terörist başı Öcalan"ı TBMM'ye davet etmesi ülkenin gündemine oturdu. Hükümet terör bitti derken, hükümet ortağının terörün bitmesi için Öcalan'ı Meclis'e çağırması büyük bir tezat teşkil etti, tepkilere neden oldu. Şimdi süreç işletiliyor, bu sürecin akıbeti pek hayırlı gözükmüyor.
Dünyadaki gelişmelere de bir göz atalım:
Yıl boyunca İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da gerçekleştirdiği soykırım devam etti. İsrail bu kapsamda 45 binden fazla Filistinliyi katletti.
Soykırımcı İsrail'in en büyük destekçisi hep ABD oldu. BM'deki vetolarla yetinmeyen ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararına rağmen İsrail Başbakanı Netanyahu'yu ABD Kongresi'ne davet etti, konuşturdu ve senatörler ayakta alkışladılar. Dünyaya nispet yaparcasına…
Mayıs ayında İran Cumhurbaşkanı Reisi, helikopter kazasında öldü. Bence suikasta maruz kaldı.
İsrail, çağrı cihazlarını ve telsizleri patlatarak Lübnan'a büyük bir siber saldırı gerçekleştirdi. Binlerce Lübnanlının yaralandığı ve bazılarının hayatını kaybettiği bu saldırılar Lübnan ve Ortadoğu için bir dönüm noktası oldu.
Ardından Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in saldırısıyla hayatını kaybetmesi de bölgede çok şeyleri değiştirdi. İsrail Lübnan'a saldırmaya devam etti ve sonunda Lübnan hükümetiyle yapılan bir antlaşmayla Lübnan'ın güneyini silahsızlandırdı.
2024'ün en önemli olaylarının başında şüphesiz Suriye'de yaşanan rejim değişikliği oldu. HTŞ terör örgütü önce Halep'i, Hama'yı ve Humus'u Esad yönetiminden aldı ve Şam'a girerek yönetimi ele geçirdi. Esad ve ailesi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Bu sürece de en çok sevinenler ABD, İsrail ve Türkiye oldu.
ABD, Kıbrıs Rum kesimi ile askeri ticari her türlü ilişkisini geliştirmeye başladı. Bu da şüphesiz Türkiye KKTC için büyük tehdit oluşturuyor.
ABD'de seçimleri Trump kazandı. Bunun asıl yansımalarını Trump 20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturduktan sonra göreceğiz.
ABD'nin Ukrayna'ya balistik füze onayı vermesi ise, Rusya-Ukrayna savaşının seyrini daha da tehlikeli hale soktu. Bir dünya savaşı riskini artırdı.
Daha birçok olay sayılabilir ama dikkat ederseniz tüm bu hadiseler hem ülke hem de dünya genelinde zifiri bir karanlık içinde olduğumuzu gösteriyor.
Bütün bu olumsuzlara rağmen, Türkiye'de çözüm sahibi bir partinin ve geleceğe umut veren bir genç genel başkanın olması gerçekten büyük bir nasip. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve lideri Sayın Hüseyin Baş.
Keşke Türk milleti olarak daha fazla kıymetini bilsek, zifiri karanlığı aydınlığa çevirmesi için ona ve kadrosuna iktidar fırsatı verebilsek.
Geleceğin Türkiye'si, Türkiye'nin geleceği Bağımsız Türkiye Partisi ve lideridir.
- Atatürk: Camileri yenilemek görevimizdir / 03.01.2025
- 2024’e bakarak 2025’ten umutlanabiliyor muyuz? / 01.01.2025
- ‘Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık’ / 31.12.2024
- Güçlü devlet, milletine hizmet edendir / 28.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024