Hakkında verilen adli kontrol ve yurt dışı yasağını değerlendiren BTP lideri Hüseyin Baş, “Bu bizi yıldırmak için kullanılan bir argüman. Bunlar bizi yıldıramaz. Biz anayasanın bize tanımladığı siyasetimizi yapıyoruz, eleştirilerimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz” dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 2 Ocak'ta Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gelerek ifade verdi. İfade işlemlerinin ardından Hüseyin Baş, adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği ise BTP lideri Hüseyin Baş için adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi. Karara ilişkin BTP'den "Hüseyin Baş susturulamaz" başlığı ile "Genel Başkanımız Sayın Hüseyin Baş hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilmiştir" açıklaması yapıldı. Karara göre BTP lideri Baş, her hafta adli kontrol için karakola gidip imza atacak ve mahkeme sonuçlanıncaya kadar da yurt dışına çıkış yapamayacak. Karar üzerine açıklamalarda bulunan BTP Genel Başkan Yardımcısı Av Lütfullah Önder, "Genel başkanımız Hüseyin Baş hakkında, Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması ile açılan soruşturmada, yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir imza zorunluluğu adli kontrolü verildi. Suç yok, ceza yok ama tedbir var. Sussun, konuşmasın istiyorlar" dedi.

BTP lideri Baş, adliye çıkışı konuştu

İfade vermek için gittiği adliyede hakkında, Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilmesini değerlendiren BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, şu açıklamayı yaptı: "Savcılık yurt dışına çıkış tedbiri ve imza atmamız tedbiriyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme de bu yönde karar verdi. Türkiye'de kimlerin dışarıda suçsuz olarak gezdiğini, kimlerin suçlu damgasıyla gezdiğini de gözlemliyoruz. Aslında bu imza olayı bizim adeta siyaset yapmamızın önüne konulmuş bir engel olarak bize sunuldu. Şu anda kongre sürecindeyiz. Türkiye'nin her yerini geziyoruz. Haftada iki, bazen üç kongre yaptığımız zamanlar oluyor. İstanbul'a geleceğiz, imza atacağız, bir daha kongrelerimize gideceğiz. Neden? Hükümetin icraatlerini eleştirdik diye. Türkiye'de eleştirmenin bile suç sınırında kabul edildiği bir ortam oluşmuş ne yazık ki, ama ilahi adalete de güveniyoruz. Bundan ötesi de hani derler ya, sussam gönül razı değil, konuşsam faydası yok, tesiri yok. Böyle bir ortamdayız Türkiye'de. Bu bizi yıldırmak için, bastırmak için kullanılan bir argüman. Bunlar bizi bastıramaz, yıldıramaz, baskılayamaz, hiçbir tesir edemez. Biz suç işlemeden anayasanın bize tanımladığı siyasetimizi yapıyoruz, eleştirilerimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz." X platformundaki hesabından da bir paylaşım yapan BTP lideri Baş, "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Bugünler de geçecek çalışmaya devam" ifadelerine yer verdi.

Hüseyin Baş'a destek yağdı

Hakkında adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a siyaset, akademi ve basın dünyasından destek geldi. CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, x'teki sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, BTP lideri Baş hakkında verilen adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağının muhalefet konuşmasın ve eleştirmesin isteğinin bir göstergesi olduğuna dikkatleri çekti. Gürer, mesajında, şu ifadelere yerverdi: "BTP Genel Başkanı Sn. Hüseyin Baş hakkında, adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilmesi, muhalefet konuşmasın ve eleştirmesin isteğinin bir göstergesidir. Sanatçı konuşmasın, gazeteci-yazar eleştirmesin, yurttaş düşüncesini ifade etmesin. Muhalefet edene karşı yaratılan iklim demokrasi açısından da irdelenmelidir." 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz de, "BTP Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş hakkında, CB'na hakaret suçu iddiasıyla yapılan soruşturma sırasında, yurt dışına çıkış yasağı ve belirli yere müracaat (imza atma) adli kontrolü uygulamak hukuki değil siyasi bir karar olup, kabul edilemez. Bir siyasi partinin Genel Başkanı yapılacak her çağrıya uyar ve yurt dışına kaçmaz!.. Karar, hem hukuksuz hem de ayıp!.." açıklamasında bulundu. ENAG kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy ise BTP lideri Baş hakkında verilen kararın haberini alıntıladığı paylaşımında, "Sen Türkiye Cumhuriyet Savcısı... Yanlış içindesin." ifadelerini kullandı. MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve ARGEDER Strateji Enstitü Başkanı Mehmet Ali Kulat ise "Zaten çalışkandı şimdi bu karar sonrası 3 kat fazla çalışır. Taktı kafaya! Yeni nesil siyasete format atacak" şeklindeki paylaşımıyla Hüseyin Baş'a destek verdi.