Bağımsız işleyen her zihin, objektif bakıp görebilen her göz, kararmamış olan her vicdan teslim eder ki, kabul eder ki; ülkemizde servet, sadece zenginler arasında dönüp-dolaşan bir devlete dönüşmüştür.
En üstteki yüzde on, toplam gelirin, toplam milli servetin yaklaşık yüzde yetmişine sahip ise, yüzde yetmişini kullanıyor ve de kontrol ediyorsa, bu görüntünün en kestirme ifadesi; servetin sadece zenginler arasında devletleşmiş olmasıdır.
Bu fotoğrafı tersinden okursak diyebiliriz ki, mevcut servetin ve de sermayenin, toplam kaynakların, bir avuç zenginin kasasına aktığı bir sisteme, bir ekonomik düzene sahibiz.
Böylesine vahim, böylesine adaletsiz ve de hukuksuz bir sonucu doğuran bir sistemi, aklı başında olan, aklını peynir ekmekle yememiş olan hiç kimse, hiçbir ortamda asla savunamaz.
Bu durum, bu vaziyet insanî midir?
Kesinlikle hayır.
Bu hal, bu gidiş ve gidişat İslamî midir?
Zinhar değildir.
Ekonomideki bu tepetaklak manzara, bu alt-üst vaziyet, sosyal barışa, toplumsal huzur ve refaha çok hayatî ve çok ciddi bir tehlike midir?
Hiç tartışmasız tehlikedir.
Hayat kitabımız Kur'an-ı Kerimi okurken malın, servetin belli ellerde toplanmasının hem dünyevî hem de uhrevî açıdan büyük tehlikelere sebep olacağına dair çok örneklere rastlıyoruz.
Haşr Suresinin 7. Ayeti, bu açıdan dikkatle ve ibretle incelenmelidir diye düşünüyoruz:
"Allah'ın o fethedilen bölgeler halkından, peygamberine ayırdığı ganimetler Allah, peygamber, peygamber yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bu paylaştırma böyle yapıldı ki, o ganimet malları içinizden zengin olanlar arasında dolaşıp duran, bir servet haline gelmesin. Bu sebeple peygamber size ne verirse ve ne getirirse ve ne de emrederse onu alın ve sizi neden sakındırıp yasaklarsa ondan elinizi çekin, yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın, çünkü Allah'ın azabı çetindir."(Haşr:7)
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın uzun yıllarını harcayarak kaleme aldığı, Bağımsız Türkiye Partisinin parti programında yer alan ve partinin mevcut Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş'tan her vesile ile dinlediğimiz Milli Ekonomi Modeli; bu ayetin açılımı, bu ilahi ikazın hayata yansıması gibidir.
Milli gelirin, toplam kaynakların tabana yayılmasını esas alan ve bunun için de; doğum ikramiyesi, ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, ailelere eğitim-öğretim yardımı, gençlere evlenme yardımı gibi kalemlerle bu modeli hayata geçirmeyi hedefleyen Milli Ekonomi Modelini, bu ayetin ışığında bir daha, bir daha okumayı öneriyoruz.
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Üzerinde tepinmek varken, ezdirmeye ne gerek var?! / 17.01.2025
- Kurutmadığınız ne kaldı? / 16.01.2025