Türkiye zina yasaklansın mı, yasaklanmasın mı? gibi hayati(!)bir gündemle oyalanırken dış alemde de ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Türk halkı iç politikaya kilitlenirken, Amerika'da Türkiye karşıtı gruplar kilit kararlar alıyor.
Amerikan Kongresi Rum-Yunan lobilerinin de etkisiyle Türk tarafına yeni bir yaptırım daha getirmeyi planlıyor.
Planın merkez noktası yine KKTC.
Kıbrıs'ta Türk tarafında malları kalan Amerikan vatandaşlarının zararlarının da tazmin edilmesini öngören kasarı ile KKTC yönetimi siyasal ve ekonomik anlamda çökertilmek isteniyor.
Temsilciler Meclisinin alt kanadı Kongre'ye gelen bu yeni tasarının Türkiye'nin AB'den takvim çıkarmaya çalıştığı bir zamanda devreye sokulması anlamlı.
Avrupa ve Amerika'nın ambargo ile inim inim inlettiği Kuzey Kıbrıs'a mevcut yeni hareket, aynı zamanda Ankara'yı köşeye sıkıştırmayı da amaçlıyor.
Tasarının yasalaşması halinde ABD yönetimi tazminat konusunda girişim başlatma yetkisini alacak ve Amerikan mahkelemeleri de Türkler'i rahatça sorgulayabilecek.
Rum-Yunan Elen Enstitüsü koordinasyonunda başlatılan bu girişim daha etkili yaptırımlar için de çalışmalarını sürdürüyor.
Rum-Yunan düeti Türkiye ve Türkler'e karşı yeni cephe açma ve diyalog sürecinin önüne set çekme girişiminden vazgeçmiyor.
Türk-Yunan dostluğu adı altında başlatılan diplomatik müzakerelerin pek bir anlamı olmadığı görüldü.
Türk tezleri ile Yunan tezlerinin örtüşmesi mümkün değil.
KKTC'yi siyasal ve ekonomik yönden tanıma beklentisi ya da hayali içinde olduğumuz Amerika'nın bu hareketi, bir kez daha bizleri karamsarlığa sevketti.
Rum-Yunan-ABD cephesinde, Türkiye'nin menfaati ve KKTC'nin tanınması adına anlamlı bir adımdan söz etmek imkansız.
Sözde Ege ve Kıbrıs'ta estirildiği söylenen suni rüzgarın balonu soğuk kongre salonlarında sönüyor.
Zamansız bir zamanlamayla Türkiye sıkıştırılarak yeni tavizler elde edilmek isteniyor.
KKTC'nin vereceği taviz kaldı mı ki?
Bu da ayrı bir soru.
Türk halkı iç politikaya kilitlenirken, Amerika'da Türkiye karşıtı gruplar kilit kararlar alıyor.
Amerikan Kongresi Rum-Yunan lobilerinin de etkisiyle Türk tarafına yeni bir yaptırım daha getirmeyi planlıyor.
Planın merkez noktası yine KKTC.
Kıbrıs'ta Türk tarafında malları kalan Amerikan vatandaşlarının zararlarının da tazmin edilmesini öngören kasarı ile KKTC yönetimi siyasal ve ekonomik anlamda çökertilmek isteniyor.
Temsilciler Meclisinin alt kanadı Kongre'ye gelen bu yeni tasarının Türkiye'nin AB'den takvim çıkarmaya çalıştığı bir zamanda devreye sokulması anlamlı.
Avrupa ve Amerika'nın ambargo ile inim inim inlettiği Kuzey Kıbrıs'a mevcut yeni hareket, aynı zamanda Ankara'yı köşeye sıkıştırmayı da amaçlıyor.
Tasarının yasalaşması halinde ABD yönetimi tazminat konusunda girişim başlatma yetkisini alacak ve Amerikan mahkelemeleri de Türkler'i rahatça sorgulayabilecek.
Rum-Yunan Elen Enstitüsü koordinasyonunda başlatılan bu girişim daha etkili yaptırımlar için de çalışmalarını sürdürüyor.
Rum-Yunan düeti Türkiye ve Türkler'e karşı yeni cephe açma ve diyalog sürecinin önüne set çekme girişiminden vazgeçmiyor.
Türk-Yunan dostluğu adı altında başlatılan diplomatik müzakerelerin pek bir anlamı olmadığı görüldü.
Türk tezleri ile Yunan tezlerinin örtüşmesi mümkün değil.
KKTC'yi siyasal ve ekonomik yönden tanıma beklentisi ya da hayali içinde olduğumuz Amerika'nın bu hareketi, bir kez daha bizleri karamsarlığa sevketti.
Rum-Yunan-ABD cephesinde, Türkiye'nin menfaati ve KKTC'nin tanınması adına anlamlı bir adımdan söz etmek imkansız.
Sözde Ege ve Kıbrıs'ta estirildiği söylenen suni rüzgarın balonu soğuk kongre salonlarında sönüyor.
Zamansız bir zamanlamayla Türkiye sıkıştırılarak yeni tavizler elde edilmek isteniyor.
KKTC'nin vereceği taviz kaldı mı ki?
Bu da ayrı bir soru.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005