Zalimin elini hiç bırakmadınız ki!

Hep diyorum ya! Kader, AKP'nin önüne her gün yeni bir ayna koyuyor. Her gün geçmişiyle yüzleştiriyor. Ama ne AKP ve ne de AKP'nin başından Cumhurbaşkanlığına giden Erdoğan bu aynaya bakmıyor. Baksalar, belki de Hakk'ı, haklıyı görecekler. Yok, bakmıyorlar. En tehlikelisi ise milletinde bu kader aynasına bakmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Şimdi gündemde "el" var. "El tutmak" var. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, "Suriye krizini bitirmek için eninde sonunda Devlet Başkanı Beşar Esad'la müzakere etmek zorunda olduklarını" itiraf etti. AKP'nin itirazı vardı. Dış işleri Bakanı Çavuşoğlu; "Esed'le müzakere edecek ne var. 200 binden fazla insan öldürmüş ve kimyasal silah kullanmış bir rejimle neyi müzakere edeceksiniz" derken, Başbakan Davutoğlu, tepkisini daha da geniş alanlara yayıyordu;"Bazı aykırı sesler duyuyoruz", dedikten sonra bu seslerin insanlık vicdanını isyan ettirdiğini, insan katleden birisiyle el sıkışanları tarihin asla affetmeyeceğini, zulme, zalime karşı olduklarını ve güçlerinin yettiğince seslerini yükseltip, dur, diyeceklerini asla zalimin yanında olmayacaklarını, söyledi. İşte çok net bir ayna? O aynada, insanlık vicdanını isyan ettiren sesler, tanıdık simalar görünüyor. Müslüman katliamları, kadınların ırzına geçmeler, vahşi işkenceler, kutsallara yapılan bin bir hakaretler, yağmalanan zenginlikler ve bunu yapanların elini tutan, sıkan yetmedi! dua eden AKP'lilerin elleri görülüyor. Bak, sende göreceksin. Göremediysen ipucu vereyim!Aynada Afganistan'ı bul!Buldun mu? 2010 yılında Afganistan'da, NATO askerleri ülkedeki Kur'an-ı Kerimleri yırttılar. Afgan Müslümanları tepki gösterince, NATO askerleri halka ateş açtılar. Onlarca kişi katledildi.2012 yılında yine Afganistan'da, ABD askerleri ülkede topladıkları Kur'an-ı Kerimleri yaktılar. Yine Afganistan'da, Amerikan askerleri, öldürdükleri Müslümanların üzerlerine birlikte pislediler. On binlerce Müslüman'ı katledip, ırzlarına geçtiler.Hala devam eden bu süreçte AKP iktidarları, ABD'nin elini hiç bırakmadı. Artı NATO'ya asker takviyesi de yaptı. Aynı vahşetin daha da vahimi Irak topraklarında yaşandı, yaşanıyor. ABD her türlü silahı kullandı. 1.5 milyon Müslüman katledildi. 60 binden fazla Müslüman'ın ırzına geçildi. Kuran'lar yakıldı. Camiler yatakhaneye, oyun salonuna, işkence merkezlerine çevrildi. Türbeler yıkıldı.  Bu süreçte de AKP iktidarları bırak zalimin elini tutmayı! ABD ile dost olduklarını, stratejik ortak olduklarını açıkladı. O zulmün işleyen ABD askerlerine dua bile ettiler.Ya Libya! İzmir üst yapıldı. Haçlı uçakları havalandı, Libya'yı yerle bir ettiler. İsyancılara her türlü destek açıkça verildi. 70 bin insan öldü. Hadi Kaddafi zalimdi (!). Ya o 69.999 kişi? Yarın tarih onların katlinden kimi sorumlu tutacak?    Daha 2 yıl önce ülkemiz içinde, İncirlik'te sarhoş ABD askerleri camimize saldırdı, kapı, pencerelerini kırdılar, Kutsal Kitabımızı parçaladılar. Zalimin eline tutmayız, zalime sesimizi yükseltiriz, diyenlerin gıkı bile çıkmadı.Allah aşkına! "PKK ile görüşen şerefsizdir, namussuzdur" sözü hangi amaçla söylenmişti. Sahi! PKK ve devlet eliyle beslenen lideri zalim midir? Yoksa barış güvercini mi? Adını koyunda teşbihte hata yapmayalım? ÇanakkaleÇanakkale'de ve bütün vatan sathında dini için, vatanı için, milletin birlik ve beraberliği için canını, malını, kanını veren bütün şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmet, saygı ve şükranla anıyorum.Bir 18 Mart'ı daha geride bıraktık. Çanakkale şehitliğine bu büyük günde milletimiz, siyasi iktidarca sokulmadı. Resmi tören yaptılar, çekip gittiler. Neden sokulmadı? IŞİD tehlikesi varmış? Birincisi eğer böyle bir tehlike varsa bu tehlikeyi ta Çanakkale'ye kadar kim getirdi? İkincisi yarın Diyarbakır'da büyük kalabalıklar toplanıp, ülke, millet birliğimiz aleyhine sloganlar atılacak. Masa altında sopa gösterilecek. Acaba! İktidar Çanakkale'de kale aldığı terör tehdidini Diyarbakır'da da dikkate alacak mı? Çünkü her türlü iç ve dış provokasyon için çok uygun bir ortam. Eğer iktidar aynı dikkati göstermezse bilin ki! Ya aczi yet içindedir. Ya da Çanakkale ruhuyla milletimiz arasına girme gayretindedir.