logo
26 NİSAN 2025

Yurtta sulh(!) cihanda savaş

15.05.2013 00:00:00
Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’sinde bizim güvenlik politikamız  ‘Yurtta Sulh Dünyada Sulh’ şeklinde özetlenebilir. On yıldan fazla hükümet olan AKP, devletin her kademesine kendi renklerini verdi. Bunlar ‘Yurtta Savaş, Dünyada Savaş’ ekolünün temsilcisi oldular. Yanlış anlamayın bu savaş kendi adımıza verilen bir savaş değil, stratejik ortak oldukları "ABD ve NATO adına bir savaştır."
Akil adamların da devreye girmesiyle yaşanan coğrafyamızda ‘Büyük İsrail Devleti’ne giden yolların açılması anlamına gelen süreç olanca hızıyla devam ediyor. ‘Analar ağlamasın’ diye ‘Barış’ diye diye savaşa davetiye çıkartıyorlar. AKP iktidarı barış süreci adı altında terörün önünde diz çöküyor.

Terör Makas Değiştiriyor
Hükümetin devlet adına mağlubiyeti kabul edişi güya terörü bitirme adına yapılıyormuş. Neymiş efendim, bu süreçle birlikte artık şehit cenazeleri gelmiyormuş. Onlar da biliyorlar ki, terör makas değiştiriyor. Coğrafyamızın üstünde batının kem gözü vardır. Bağımsız Türkiye yürüyüşü iktidar olmadıkça terör bitmeyecektir. ‘Asala terörü’ arkasından ‘sağ – sol çatışmaları’ memleketimizde yaşandı. Bunlar bitti ama terör bitmedi. Ardından başlayan PKK terörünün ateşini hala yaşıyoruz. Şimdi de Ortadoğu ülkelerinde yaşanan terör ülkemize ithal edilmeye başlandı, Alevi-Sünni çatışmalarının alt yapı hazırlıkları yapılıyor.
Bir mikrop bünyeye musallat olduğu zaman o an o gün tesirini göstermez. Bir kuluçka dönemi vardır. Kuluçka dönemi mikrobun cinsine göre değişir, aynı zamanda bünyenin direnci de bu konuda belirleyicidir. Kuluçka dönemini bile bile ‘bak gördünüz mü mikrop bitti’ diyenler milleti gaflete sevk etmek isteyenlerdir. Bilelim ki ‘kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz’.
Komşularımızla kanlı bıçaklı oldular.
Yetmedi sınırlarımızı kalbura çevirdiler. Bomba yüklü araçlar ülkemizde cirit atıyor.
Ulusal güvenliğimizi de sıfırla çarptılar.
‘Arap Baharı’ denen İslam ülkelerinin işgaline her türlü desteği verdiler. Obama’nın ‘kimyasal silah kullanılırsa Suriye’ye saldırırız’ ifadesinden hareketle;
Erdoğan, Esad kimyasal silahlar kullanıyor diyor; ABD’ye ne duruyorsunuz Suriye’ye askeri harekât başlatın diyor.
Bu ne tezat?
Bir taraftan sözde barış adına terör örgütü ile masaya oturan Sayın Başbakan, diğer taraftan savaş çığırtkanlığı yapıyor. Üçüncü dünya savaşının fitilini ateşlemeye çalışıyor.
Büyük bir provokasyonla karşı karşıyayız; İç savaş ve bölge savaşını hep birlikte yaşıyoruz.
Şimdi iyi dinleyin, bilgisayar oyunları ile basın yayınla savaşa iyiden iyiye ısındırılan milletimiz, savaşın bir oyun olmadığını idrak etmeli. İşte Irak’ın hali, Mısır’ın hali, Libya’nın hali, Suriye’nin hali bu şekildedir.
Türkiye’nin hali de buna benzetilmeye çalışılmaktadır. İşte Reyhanlı’da yaşanan menfur saldırı gözümüzün önündedir. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Gelinen noktada bu ne ilktir ne de son olacaktır. Çünkü ‘su testisi suyolunda kırılır’. Bu bir tercih meselesidir. Sen güç odakları ile dünyaya jandarma olma iddiasında olanlarla işbirliği yaparsan onlar adına iş yaparsan onların stratejik ortağı olursan, kısacası yılanla aynı yatağa girersen olacaklar elbette bunlar olacaktır.

Suriye İçin Asker mi Toplanıyor?
Yetmedi… Bir taraftan Alevi-Sünni çatışmasının alt yapıları hazırlanıyor.
Son günlerde kutsal değerlerimiz istismar edilerek Alevilere ve Ehl-i Beyt dostlarına karşı bir cephe oluşturulmaya çalışılıyor. Suriye’de savaşmak üzere gençlerimiz aldatılmaya çalışılıyor. Etrafımızdan duyduğumuz ve bizzat şahit olan bir delikanlı bakın neler anlatıyor. Diyor ki: “-akşam çok güzel bir sohbetteydim. ABD’den bir abi gelmişti. Suriye’de Esad’a karşı savaşmanın lüzumundan bahsetti. Herkesi ikna ettikten sonra demesin mi, Suriye’de savaşmak isteyenlere biz yardımcı oluruz.”
Bakın Suriye’de neler oluyor?
Bir taraftan sahabe kabirlerini talan ediyorlar,  diğer taraftan camileri bombalıyorlar. Şam’daki asırlık Emeviye Camii’ni harabeye çevirdiler. Bir Suriyelinin bırakın yapmayı, yapmayı düşünemeyeceği işler bunlar.
Yeniden bir muhasebe yapmak zorundayız. Türk milleti yanan cehennem ateşinde odun olamaz. Barış mı istiyoruz, huzur mu istiyoruz, sorunlara çözüm mü istiyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş hocamızla birlikte Milli Mücadelenin içinde olacağız, Kuvay-i Milliye hareketinin içinde olacağız, Bağımsız Türkiye’nin yılmaz bekçileri olacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Endişeye gerek var mı?
Ahmet Ercan kaygılı, Üşümezsoy rahat
Çalışan sayısı da hızla azalıyor
Hazır giyimde kan kaybı hızlandı
Tarihi Yarımada'da Pazar günü şenlik var
İstanbul'un 'Altın Etiket'li koşusunda start heyecanı
Deprem sonrası yapılacaklar listesi
Deprem sonrası erken uyarı sistemleri hayati öneme sahip!
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
İstanbul yine sallandı
Büyükçekmece açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem
İran ve Rusya safları sıklaştırıyor
Stratejik işbirliği anlaşmasından sonra şimdi de dev petrol anlaşması
Chrome'u satın almak istiyor
Yandex'ten Türkiye hamlesi
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
123456789101112131415
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
İstanbul’da kentsel dönüşüm neden yetersiz?
Bu bir milli güvenlik meselesi!
18 bin kilometre öteden geliyorlar
110 yıl geçse de, unutmuyorlar!
İşte son bilanço
Deprem İstanbul'u çok da pas geçmemiş
Endişeye gerek var mı?
Ahmet Ercan kaygılı, Üşümezsoy rahat
Çalışan sayısı da hızla azalıyor
Hazır giyimde kan kaybı hızlandı
Tarihi Yarımada'da Pazar günü şenlik var
İstanbul'un 'Altın Etiket'li koşusunda start heyecanı
Deprem sonrası yapılacaklar listesi
Deprem sonrası erken uyarı sistemleri hayati öneme sahip!
Rusya'da üst düzey askeri yetkiliye suikast
Aracı havaya uçuruldu... Patlama anı kamerada
Beşiktaş bu sezon ilk kez 5 golle kazandı
Hatayspor'un küme düşmesi kesinleşti
CHP Genel Başkanı Özel: "Bu salı grup toplantısı yok"
"Ümit Özdağ yargılanıyor, gideceğiz"
İstanbul yine sallandı
Büyükçekmece açıklarında 4,3 büyüklüğünde deprem
İran ve Rusya safları sıklaştırıyor
Stratejik işbirliği anlaşmasından sonra şimdi de dev petrol anlaşması
Chrome'u satın almak istiyor
Yandex'ten Türkiye hamlesi
U19 Takımı finalde
Trabzonspor tarih yazdı
Bankaların eli sımsıkı
İş dünyasının kredi alabilmesi mucize
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.