Bir aydan fazladır bütçe görüştüler, asgari ücreti belirlemek için toplandılar. Meclis'te bol bol tartıştılar, hatta kavga ettiler.
'Türkiye'de fakirliği bile sıfırladık' derken biyolojik bir gerçeğe de parmak bastılar; 'Kuru ekmek bile olsa mideye giden her şey açlığı bitirir'.
İtirazlar geldi. İktidar hemen, 'belge gösterin' dedi. Muhalefet çöpten kağıt toplayanları, intihar edenleri filan örnek verdi ama iktidar resmi belge istiyor olacak ki, tatmin olmadı ve en son yoksulluğun resmi belgesini kendileri açıkladı; Asgari ücret, 2 bin 825 TL. Bir de 90 kuruşu da var.
Diyeceksiniz ki, bunun neresi belge? Şurası,
Bu ülkede dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcama tutarı ne kadar? 2 bin 516 TL. Buna açlık sınırı diyorlar.
Ya yoksulluk! Yani gıda harcaması ile birlikte giyim, kira, elektrik, su, yakıt, telefon, internet, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu sınırı ne kadar? 8 bin 197 TL.
Yeni asgari ücret ne kadar? 2 bin 825 TL. İşte yoksulluğun belgesi!
Oysa 'yoksulluğu bitireceğiz' diyerek yola çıkmışlardı ve zamanın hükümetine çok ağır ithamlarda bulunup, millete pembe tablolar çiziyorlardı. Örnek mi?
"5 Kişilik bir aile bir simit ve çayla karnını doyurmuş olsa bile asgari ücret yetmiyor. AB'ye girmek istiyorsunuz.. Hangi yüzle gireceksiniz." (Kırşehir, 9 Aralık 2001, R.T. Erdoğan)
"Türkiye'de öyle bir hükümet var ki, herkesi inim inim inletiyor. Bu hükümet bizi fakirleştiriyor." (Yozgat, 30 Nisan 2002, R.T. Erdoğan)
(Konya'da iş adamlarına yaptığı konuşma) "Bazen başımı iki elimin arasına alıp düşünüyorum. 227 milyon lira alan bir adamın geçinmesi mümkün mü?
Bunu siz de kendi vicdanınıza sorun. Sizleri üzmek istemiyorum ama verdiğiniz asgari ücret çocuğunuzun bir gece kulübündeki bir günlük mönüsünün fiyatı bile değil. Şunu bilin ki yarın bu hayat biter. Hepimizi iki metreküp toprağa sokacaklar." (18 Aralık 2003, Başbakan Erdoğan)
21 Aralık 2003'te Erdoğan, işadamlarına "Asgari ücretin 500 milyon lirayı aşması gerekir" demişti.
3 Ocak 2004'te Erdoğan, Safranbolu'da "Ne bekliyordunuz, asgari ücretin 500-600 milyon lira olmasını mı? Biraz sabırlı olun. Türkiye'nin şartları müsait mi?" diyordu.
15 yıl geçti. Hala şartları müsait hale getirememişler, demek ki bu işi bilmiyorlar.
Asgari ücret nedir?
Kitaplarda asgari ücret, bir insanın en temel ihtiyaçları olan, beslenme, barınma, giyim, ısınma, ulaşım gibi ihtiyaçlarını karşılamasına yetecek şekilde düzenlenen, bir çalışana verilebilecek en düşük ücret anlamına gelir.
Bugün Türkiye'de 7 milyondan fazla insan asgari ücretle çalışırken 3 milyondan fazla insan da kayıt dışı çalışmaktadır.
Hemen soralım; sosyal devlet, ekonomiyi şahlandırmış bir hükümet nasıl olur da insanına ücretin en asgarisini layık görür?
Tabi hükümet bu rakamla övünecek, yüzdeler üzerinden geçmiş ile kıyas yapacak ve enflasyon oranının neredeyse iki katı (%21) zam yaptık, diyecektir. Kaynak olarak da TÜİK'i göstereceklerdir.
Bugün TÜİK'i iktidardan başka kâle alan, inanan tek kişi var mı? Dahası TÜİK'i yönetenler açıkladıkları enflasyon rakamlarına kendileri inanıyor mu?
Bu konuya dikkat çeken BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "TÜİK fiyatları açıklarken her şeyi güllük gülistanlık gösteriyor. Her şeyi çok ucuz gösteriyor. O market nerede ise bize de söylesinler de oradan alışveriş yapalım. Vatandaşlarımızın dokunduğu her şey ceplerini yakıyor, her şey ateş pahası" demiş ve "TÜİK'i yönetenlerin maaşını 2 bin 792 lira 10 kuruşa sabitleyelim" teklifinde bulunmuştu. Kabul ederler mi?
BTP Genel Başkanı Baş bu açıklamasının sonunda, "İktidarımızda vatandaşlarımızı huzur, refah ve kardeşlik içinde, hayat standartları yüksek, kimseye muhtaç etmeden, insanca yaşayabilecekleri bir gelir sahibi yaparak, istekleri yerine gelen bir evlat, evladının isteklerini yerine getirmekte zorluk yaşamayan ebeveynler olarak yaşatacağız" dedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali Haydar Karakuş ise "yoksulluk sınırının 8 bin 500 TL olduğu bir ülkede asgari ücret en az 10 bin TL olmalıdır. Siyasiler bunu yapamayacaklarsa bıraksınlar, biz, BTP kadrosu olarak Genel Başkanımızla asgari ücreti 10 bin TL yaparız" diyerek milletimize hala şansınız var mesajını vermişti.
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025