Yezidi mantığın en belirgin özelliği; beni olduğum gibi kabul edeceksin ve biat edeceksin.
Ama sen yanlışsın, yanlıştasın, girdiğin yol yanlış, izlediğin metod yanlış, seçtiğin arkadaşların yanlış.
Yezidi mantık, bütün bunların sorulmasından ve sorgulamasından son derece rahatsız, ille de biat.
Zalime biat olunmaz, zulmün hiçbir çeşidi onaylanamaz, zorbanın arkasında durmak ve ona omuz vermek mazlumları uçurumdan aşağı atmak demektir.
Yezidi mantık, hatırlatılan yanlışı düzeltme yoluna gitmek yerine, zorbalığını hatırlatanlara zor kullanarak cevap verir, uygulamaları ile iddia sahiplerini doğrular.
Elde ettiğin servet senin değil, yetimin yoksulun malı, elde ettiğin siyasi güç senin hakkın değil, sen onu gasp ettin, dolayısıyla hırsızlık yakasına yapışmış, haksızlık boynuna dolanmış, zorbalık her tarafından akan bir adama biat edilmez.
Yezidi mantık, kendi üzerine yapışmış olan bütün bu olumsuz sıfatları düzeltmek, hiç olmazsa bir kısmını olumluya çevirmek yerine, çırpındıkça batar, battıkça çırpınır, ümmeti Muhammed'in hakkını yedikçe semirir, semirdikçe yer.
Sen hangi hakla biat istiyorsun, hangi ehliyetle iktidarını onaylatmak istiyorsun ki, sen helali haram kılıyorsun, haramı helal kılıyorsun, çok açık olan bu cürmünü hatırlatanların sözlerine ağızlarına tepiyorsun, çıkıp üzerlerinde tepiniyorsun.
Yezidi mantığın kulakları sağırdır duymaz, gözleri kördür görmez, aklı zevklerinin çok çok gerilerinde kaldığı için akledemez, bir kere tutturduğu yanlış yolda sür git devam eder.
Bütün bu özellikleri ile sanki Yezidi mantık bütün bir İslam aleminde hortlamış gibidir, belki de gibisi fazla.
Ne tarafa baksanız yalanda sınır tanımayan, talanda sınır tanımayan, soymada soydurmada sınır tanımayan, bir türlü doymak bilmeyen ve İslam'ın ölçülerini çoğu zaman hiçe sayan zalim ve zorbalarla dolu.
Hz. Hüseyin'in şehadetinin 1333. Yıl dönümünde sanki İslam coğrafyasında Yezidi mantık yeniden hortlamış gibi.
Ne dersiniz?
Ama sen yanlışsın, yanlıştasın, girdiğin yol yanlış, izlediğin metod yanlış, seçtiğin arkadaşların yanlış.
Yezidi mantık, bütün bunların sorulmasından ve sorgulamasından son derece rahatsız, ille de biat.
Zalime biat olunmaz, zulmün hiçbir çeşidi onaylanamaz, zorbanın arkasında durmak ve ona omuz vermek mazlumları uçurumdan aşağı atmak demektir.
Yezidi mantık, hatırlatılan yanlışı düzeltme yoluna gitmek yerine, zorbalığını hatırlatanlara zor kullanarak cevap verir, uygulamaları ile iddia sahiplerini doğrular.
Elde ettiğin servet senin değil, yetimin yoksulun malı, elde ettiğin siyasi güç senin hakkın değil, sen onu gasp ettin, dolayısıyla hırsızlık yakasına yapışmış, haksızlık boynuna dolanmış, zorbalık her tarafından akan bir adama biat edilmez.
Yezidi mantık, kendi üzerine yapışmış olan bütün bu olumsuz sıfatları düzeltmek, hiç olmazsa bir kısmını olumluya çevirmek yerine, çırpındıkça batar, battıkça çırpınır, ümmeti Muhammed'in hakkını yedikçe semirir, semirdikçe yer.
Sen hangi hakla biat istiyorsun, hangi ehliyetle iktidarını onaylatmak istiyorsun ki, sen helali haram kılıyorsun, haramı helal kılıyorsun, çok açık olan bu cürmünü hatırlatanların sözlerine ağızlarına tepiyorsun, çıkıp üzerlerinde tepiniyorsun.
Yezidi mantığın kulakları sağırdır duymaz, gözleri kördür görmez, aklı zevklerinin çok çok gerilerinde kaldığı için akledemez, bir kere tutturduğu yanlış yolda sür git devam eder.
Bütün bu özellikleri ile sanki Yezidi mantık bütün bir İslam aleminde hortlamış gibidir, belki de gibisi fazla.
Ne tarafa baksanız yalanda sınır tanımayan, talanda sınır tanımayan, soymada soydurmada sınır tanımayan, bir türlü doymak bilmeyen ve İslam'ın ölçülerini çoğu zaman hiçe sayan zalim ve zorbalarla dolu.
Hz. Hüseyin'in şehadetinin 1333. Yıl dönümünde sanki İslam coğrafyasında Yezidi mantık yeniden hortlamış gibi.
Ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025