Yeryüzünde yedi kişi vardır ki...
Huzeyfe b. Yeman, Hz. Ali’nin, “Yeryüzünde yedi kişi vardır ki Allah, halkı onların yüzünden rızıklandırır, onların hürmetine yağmur yağdırır, halka yardım eder; ben onların imamıyım” buyurduğu kişilerdendir
16.02.2025 08:51:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
![Yeryüzünde yedi kişi vardır ki...](resimler/haberler/32/yeryuzunde-yedi-kisi-vardir-ki-H1558175-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Yeryüzünde yedi kişi vardır ki...](resimler/haberler/32/yeryuzunde-yedi-kisi-vardir-ki-H1558175-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Ashabdan Huzeyfe'nin oğlu Muhammed, Amr b. As'ın Mısır'ı istilasında tutulup Şam'a, Muaviye'nin yanına gönderilmişti. Muaviye, Muhammed'i hapsettirmiş fakat Muaviye'nin zevcesi Fahıte, Muhammed'in teyzesinin kızı olduğundan, ona gönderdiği yemeğin içine koyduğu kesici bir aletle zincirlerini keserek hapisten kurtulmuş, Lübnan'da Halil dağında gizlenmişti.
Muaviye bunu haber alıp kölelerinden Reşid adlı birini göndererek onu tutturup şehit ettirdi. Huzeyfe b. Yeman, Hz. Ali'nin, "Yeryüzünde yedi kişi vardır ki Allah, halkı onların yüzünden rızıklandırır, onların hürmetine yağmur yağdırır, halka yardım eder; ben onların imamıyım" buyurduğu kişilerdendir.
Öbürleri arasında, Selman, Mikdad, Ebu Zerr ve Ammar'ı saymışlardır. Huzeyfe, Hz. Fâtıma'nın namazını kılanlardandı. Nesli, Muhammed'in şehadetiyle kesilmiştir. (Tenkıyh'ul Mekal; c.l, s. 259 - 260).
Razılık biati ashabından olup Osman'a karşı duran Mısırlılara karışmış bulunan ve Filistin'de tutulup hapsedilen, hapisten kaçıp Halil Dağı'na sığınan Abdurrahman b. Udeys de, orada, bir rivayette Şam'da Muaviye'nin emriyle şehit edilmiştir.
Aynı yılda Muaviye, üç bin atlıyla Reha boyundan Şecere oğlu Yezid'i, Hz. Ali'nin valisini sürmek, halka, hac töreninde emir olmak ve kendi adına halktan biat almak üzere Mekke'ye gönderdi. Mekke'de vali, Abbas oğlu Kusem'di.
Mekkelileri savaşa çağırdıysa da dinlemediler. Ancak Osman'il-Abdi oğlu Şeybe, pek az bir kuvvetle bu emri dinledi. Bunun üzerine Kusem, Mekke'nin ıssız yerlerine çekilmeyi kurduysa da Ebu Said el-Hudri, buna mani oldu, "Burada bulun, bir yere ayrılma. Onlarla savaşa girişebilirsen savaşırsın. Girişemezsen o vakit gider, Hz. Ali'ye ulaşırsın" dedi.
Bunun üzerine Kusem, Hz. Ali'ye bu olayı bildirdi. Hz. Ali, hac ayının evvelinde Mekke'ye bir kuvvet gönderdi. Şecere oğlu Yezid, Zilhicce'nin yedinci günü Mekke'ye vardı. Ebu Said el- Hudri'ye, "Valinin zaafı malum, ona söyle, halka namaz kıldırmasın; ben de kıldırmam, halk dilediğini imam tayin etsin" dedi.
O da bunu Kusem'e ve halka bildirdi; halk, oğlu Şeybe'yi imam tayin etti. Şeybe hac töreninde namaz kıldırdı. Bu suretle Mekke, adeta tarafsızlığını ilan etmiş oldu. Hz. Ali, Yezid'in Mekke'ye hareketini haber alınca üç bin atlı gönderdiyse de bunlar oraya varıncaya dek Yezid, Şam'a gitmiş olduğundan iki ordu, birbiriyle buluşamadı.
Muaviye, aynı yılda Abdurrahman adında birini Cezire şehirlerine gönderdi. Nusaybin'de Amir oğlu Şebib memurdu. Bunu Kumeyl'e bildirdi. Kumeyl, oraya altı yüz atlı gönderdi. Giden kuvvet, Şamlılara yetişti. Savaşta Şamlılardan birçoğu maktul düştü.
Kumeyl, Hz. Ali'nin yoluna yordamına uyup kaçanların kovalanmamasını, yaralılara dokunulmamasını emretti. Şamlılar bozulup kaçtılar. Kumeyl, bu olayı Hz. Ali'ye yazdı. Hz. Ali, ona hayır dualar etti, hoşnut olduğuna dair bir cevap gönderdi. Şebib de, Şamlıların ardına düşüp Fırat'ı geçti, Ba'lebek'e vardı. Şamlıları bozguna uğrattı.
Muaviye, Hz. Ali taraftarlarıyla savaşmak üzere Mesleme oğlu Habib'i gönderdiyse de Habib, geldiği zaman Şebib oradan ayrılmış, Rakka civarındaki Muaviye taraftarlarına hücum edip onları yıldırmıştı. Bu üstünlüğü Hz. Ali'ye bildirince Hz. Ali, halkın mallarına, canlarına dokunmamasını, ancak at ve silahları almasını emretti ve "Allah Şebib'e rahmet etsin, onların talanlarını uzaklaştırdı, bize yardım etti" buyurdu.
Şecere oğlu Yezid, Muaviye'ye varınca Muaviye, Nemr'üt-Tanuhi oğlu Haris'i Cezire'ye gönderdi. Hz. Ali'ye uyanları esir edip sürerek Şam'a getirmesini emretti. O da Tağlıboğulları'ndan yedi kişiyi esir etti. Bu boydan bir topluluk Hz. Ali'den ayrılıp Muaviye'ye gitmiş, boydaşlarının serbest bırakılmasını istemişti. Muaviye, isteklerini kabul etmedi.
Bu sırada Muaviye, Hz. Ali'ye; Kays oğlu Ma'kıl'ın esir ettiği erleri, fidye karşılığı serbest bırakması için bir mektup gönderdi. Hz. Ali, bu ricayı kabul etti, esirleri bıraktı. Hz. Ali, halkı, Musul civarına iskân için Abdürrahman'ül-Has'ami'yi gönderdi.
Tağlib boyu buna razı olmadı. Aralarında savaş oldu. Abdurrahman şehit düştü. Hz. Ali, üzerlerine asker göndermek istediyse de Rabia boyu, onlar düşmanından ayrılmışlar, sana itaat etmişlerdir. Abdürrahman'ı da bir hata edip öldürdüler, hoş gör dediler, Hz. Ali kabul etti.
Muaviye bunu haber alıp kölelerinden Reşid adlı birini göndererek onu tutturup şehit ettirdi. Huzeyfe b. Yeman, Hz. Ali'nin, "Yeryüzünde yedi kişi vardır ki Allah, halkı onların yüzünden rızıklandırır, onların hürmetine yağmur yağdırır, halka yardım eder; ben onların imamıyım" buyurduğu kişilerdendir.
Öbürleri arasında, Selman, Mikdad, Ebu Zerr ve Ammar'ı saymışlardır. Huzeyfe, Hz. Fâtıma'nın namazını kılanlardandı. Nesli, Muhammed'in şehadetiyle kesilmiştir. (Tenkıyh'ul Mekal; c.l, s. 259 - 260).
Razılık biati ashabından olup Osman'a karşı duran Mısırlılara karışmış bulunan ve Filistin'de tutulup hapsedilen, hapisten kaçıp Halil Dağı'na sığınan Abdurrahman b. Udeys de, orada, bir rivayette Şam'da Muaviye'nin emriyle şehit edilmiştir.
Aynı yılda Muaviye, üç bin atlıyla Reha boyundan Şecere oğlu Yezid'i, Hz. Ali'nin valisini sürmek, halka, hac töreninde emir olmak ve kendi adına halktan biat almak üzere Mekke'ye gönderdi. Mekke'de vali, Abbas oğlu Kusem'di.
Mekkelileri savaşa çağırdıysa da dinlemediler. Ancak Osman'il-Abdi oğlu Şeybe, pek az bir kuvvetle bu emri dinledi. Bunun üzerine Kusem, Mekke'nin ıssız yerlerine çekilmeyi kurduysa da Ebu Said el-Hudri, buna mani oldu, "Burada bulun, bir yere ayrılma. Onlarla savaşa girişebilirsen savaşırsın. Girişemezsen o vakit gider, Hz. Ali'ye ulaşırsın" dedi.
Bunun üzerine Kusem, Hz. Ali'ye bu olayı bildirdi. Hz. Ali, hac ayının evvelinde Mekke'ye bir kuvvet gönderdi. Şecere oğlu Yezid, Zilhicce'nin yedinci günü Mekke'ye vardı. Ebu Said el- Hudri'ye, "Valinin zaafı malum, ona söyle, halka namaz kıldırmasın; ben de kıldırmam, halk dilediğini imam tayin etsin" dedi.
O da bunu Kusem'e ve halka bildirdi; halk, oğlu Şeybe'yi imam tayin etti. Şeybe hac töreninde namaz kıldırdı. Bu suretle Mekke, adeta tarafsızlığını ilan etmiş oldu. Hz. Ali, Yezid'in Mekke'ye hareketini haber alınca üç bin atlı gönderdiyse de bunlar oraya varıncaya dek Yezid, Şam'a gitmiş olduğundan iki ordu, birbiriyle buluşamadı.
Muaviye, aynı yılda Abdurrahman adında birini Cezire şehirlerine gönderdi. Nusaybin'de Amir oğlu Şebib memurdu. Bunu Kumeyl'e bildirdi. Kumeyl, oraya altı yüz atlı gönderdi. Giden kuvvet, Şamlılara yetişti. Savaşta Şamlılardan birçoğu maktul düştü.
Kumeyl, Hz. Ali'nin yoluna yordamına uyup kaçanların kovalanmamasını, yaralılara dokunulmamasını emretti. Şamlılar bozulup kaçtılar. Kumeyl, bu olayı Hz. Ali'ye yazdı. Hz. Ali, ona hayır dualar etti, hoşnut olduğuna dair bir cevap gönderdi. Şebib de, Şamlıların ardına düşüp Fırat'ı geçti, Ba'lebek'e vardı. Şamlıları bozguna uğrattı.
Muaviye, Hz. Ali taraftarlarıyla savaşmak üzere Mesleme oğlu Habib'i gönderdiyse de Habib, geldiği zaman Şebib oradan ayrılmış, Rakka civarındaki Muaviye taraftarlarına hücum edip onları yıldırmıştı. Bu üstünlüğü Hz. Ali'ye bildirince Hz. Ali, halkın mallarına, canlarına dokunmamasını, ancak at ve silahları almasını emretti ve "Allah Şebib'e rahmet etsin, onların talanlarını uzaklaştırdı, bize yardım etti" buyurdu.
Şecere oğlu Yezid, Muaviye'ye varınca Muaviye, Nemr'üt-Tanuhi oğlu Haris'i Cezire'ye gönderdi. Hz. Ali'ye uyanları esir edip sürerek Şam'a getirmesini emretti. O da Tağlıboğulları'ndan yedi kişiyi esir etti. Bu boydan bir topluluk Hz. Ali'den ayrılıp Muaviye'ye gitmiş, boydaşlarının serbest bırakılmasını istemişti. Muaviye, isteklerini kabul etmedi.
Bu sırada Muaviye, Hz. Ali'ye; Kays oğlu Ma'kıl'ın esir ettiği erleri, fidye karşılığı serbest bırakması için bir mektup gönderdi. Hz. Ali, bu ricayı kabul etti, esirleri bıraktı. Hz. Ali, halkı, Musul civarına iskân için Abdürrahman'ül-Has'ami'yi gönderdi.
Tağlib boyu buna razı olmadı. Aralarında savaş oldu. Abdurrahman şehit düştü. Hz. Ali, üzerlerine asker göndermek istediyse de Rabia boyu, onlar düşmanından ayrılmışlar, sana itaat etmişlerdir. Abdürrahman'ı da bir hata edip öldürdüler, hoş gör dediler, Hz. Ali kabul etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.