Atatürk ve din istismarcıları -2-
Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki; milleti mahveden, esir eden fenalıklar hep din kisvesi altında, küfür ve melanetten gelmiştir
18.02.2025 00:08:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Yine şöyle der: "Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki; milleti mahveden, esir eden fenalıklar hep din kisvesi altında, küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar. Halbuki elhamdülillah hepimiz Müslümanız, hepimiz dindarız."
Mustafa Kemal, Anadolu'nun kurtuluşunda din adamlarından destek almasına rağmen sadece Nakşi olanlarından bu desteği görmemesi de, İslamiyet'i değiştiren hocaların anlaşımasında önemlidir.
"Zira vatan sevgisi imandandır" buyurur, Hz. Peygamberimiz (s.a.v).
Kurtuluş Savaşı döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkan ve isyancı şeyhlerin öldürüldüğü bazı isyanlar Mustafa Kemal'e dinsiz denilmesine bahane edilmiştir.
Ancak, sabittir ki; bu isyanların tamamı İngiliz etkisindeki Nakşilerin çıkardığı, kurtuluş hareketini baltalamayı amaçlayan bilinçli isyanlardır.
Mesela Konya'da bir Nakşibendi şeyhi olan ve Konya halkı üzerinde derin tesiri bulunan Zeynelabidin Hoca örneği...
"Zeynelabidin Hoca, Kuvva-yi Milliye aleyhine aleni cephe almıştır. Millî Mücadele yılları boyunca bilhassa İngilizler ve Saray'la yakın bir ilişki içerisinde olan Zeynelabidin Hoca gerek Padişah Vahideddin'in ve gerekse muhaliflerin bir numaralı gözdesi durumuna gelmişti. Ona bütün Gonneyi tek hamağının ucunda çeviren adam gözüyle bakılıyordu."
Nakşibendi şeyhleri Koçgiri isyanına, Menemen isyanına, Şeyh Sait isyanına destek gösterilmektedir.
Musul ve Kerkük konusunda İngilizlerle yapılan görüşmeler sırasında patlak veren Şeyh Sait isyanı, Musul ve Kerkük'ün elimizden çıkmasına sebep olmuştur.
Bruinessen, "Nakşibendi ağı olmasaydı bunca savaşçıyı harekete geçiremeyecekti; bu insanlar onun kutsal bir kişi olduğuna inanmasalar, bu derece fanatikçe savaşmayacaklardı" itirafında bulunmuştur.
O'na bu gelişmeler karşısında takındığı tavır nedeniyle dinsiz diyenler, Nakşilerin Kurtuluş Savaşı ve sonrasında İngilizlerle yaptıkları işbirliğini iyi incelemeliler.
"Atatürk'ün Nutuk'ta yazdığına göre, Nakşi şeyhi Şeyh Taha Nehri'nin torunu Seyyid Abdülkadir, Kürt Teali Cemiyeti'nin başkanıydı. Koçgiri isyanının elebaşı idi ve idam edildi.
Vatan haini Şeyh Sait ve 46 yoldaşı, 28 Haziran 1925'te Diyarbakır'da asıldılar.
Menemen isyanının elebaşı Şeyh Muhammed Esat Erbili'nin dedesi Şeyh Hidayetullah da Şeyh Halid-i Bağdadi'nin halifelerindendi.
İstiklal Harbi esnasında İngilizler tarafından kışkırtılarak Deibaş Mehmet isyanını çıkartan Konyalı Zeynelabidin ve kardeşi de Nakşibendi idi."
Musul meselesinin halledilmesine çalışıldığı bir dönemde Kürt aşiretler, İngilizlerin desteği ile Nakşi şeyhi Sait önderliğinde ayaklanırlar.
13 Şubat 1925 tarihinde 350 atlı ile ilçe merkezine doğru yola koyulan isyancılar, Diyarbakır'a saldırırlar.
Nisan'ın ikinci haftasından itibaren Türk ordusu duruma hakim olur.
"Din elden gidiyor" denilerek isyana girişenler, ayaklanmaya dahil olmayan Kürt aşiretlerine, "melun" veya "Türk" denmesi; Şeyh Sait'e ait belgelerin üzerinde "Kürdistan reisi" veya "hükûmeti" şeklinde imzalar bulunması, kullanılan silahların ve askerî malzemenin yabancı olması, olaylardaki İngiliz kışkırtmasına delildir.
Neticede isyan bastırılır, 29 Haziran 1925'de 47 asi idam edilir.
Mustafa Kemal 1920 senesinde Hakimiyet-i Milliye gazetesinde uzun bir yazı kaleme alır ve özetle şöyle der..." Devam edecek. (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri 547-555)
Mustafa Kemal, Anadolu'nun kurtuluşunda din adamlarından destek almasına rağmen sadece Nakşi olanlarından bu desteği görmemesi de, İslamiyet'i değiştiren hocaların anlaşımasında önemlidir.
"Zira vatan sevgisi imandandır" buyurur, Hz. Peygamberimiz (s.a.v).
Kurtuluş Savaşı döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkan ve isyancı şeyhlerin öldürüldüğü bazı isyanlar Mustafa Kemal'e dinsiz denilmesine bahane edilmiştir.
Ancak, sabittir ki; bu isyanların tamamı İngiliz etkisindeki Nakşilerin çıkardığı, kurtuluş hareketini baltalamayı amaçlayan bilinçli isyanlardır.
Mesela Konya'da bir Nakşibendi şeyhi olan ve Konya halkı üzerinde derin tesiri bulunan Zeynelabidin Hoca örneği...
"Zeynelabidin Hoca, Kuvva-yi Milliye aleyhine aleni cephe almıştır. Millî Mücadele yılları boyunca bilhassa İngilizler ve Saray'la yakın bir ilişki içerisinde olan Zeynelabidin Hoca gerek Padişah Vahideddin'in ve gerekse muhaliflerin bir numaralı gözdesi durumuna gelmişti. Ona bütün Gonneyi tek hamağının ucunda çeviren adam gözüyle bakılıyordu."
Nakşibendi şeyhleri Koçgiri isyanına, Menemen isyanına, Şeyh Sait isyanına destek gösterilmektedir.
Musul ve Kerkük konusunda İngilizlerle yapılan görüşmeler sırasında patlak veren Şeyh Sait isyanı, Musul ve Kerkük'ün elimizden çıkmasına sebep olmuştur.
Bruinessen, "Nakşibendi ağı olmasaydı bunca savaşçıyı harekete geçiremeyecekti; bu insanlar onun kutsal bir kişi olduğuna inanmasalar, bu derece fanatikçe savaşmayacaklardı" itirafında bulunmuştur.
O'na bu gelişmeler karşısında takındığı tavır nedeniyle dinsiz diyenler, Nakşilerin Kurtuluş Savaşı ve sonrasında İngilizlerle yaptıkları işbirliğini iyi incelemeliler.
"Atatürk'ün Nutuk'ta yazdığına göre, Nakşi şeyhi Şeyh Taha Nehri'nin torunu Seyyid Abdülkadir, Kürt Teali Cemiyeti'nin başkanıydı. Koçgiri isyanının elebaşı idi ve idam edildi.
Vatan haini Şeyh Sait ve 46 yoldaşı, 28 Haziran 1925'te Diyarbakır'da asıldılar.
Menemen isyanının elebaşı Şeyh Muhammed Esat Erbili'nin dedesi Şeyh Hidayetullah da Şeyh Halid-i Bağdadi'nin halifelerindendi.
İstiklal Harbi esnasında İngilizler tarafından kışkırtılarak Deibaş Mehmet isyanını çıkartan Konyalı Zeynelabidin ve kardeşi de Nakşibendi idi."
Musul meselesinin halledilmesine çalışıldığı bir dönemde Kürt aşiretler, İngilizlerin desteği ile Nakşi şeyhi Sait önderliğinde ayaklanırlar.
13 Şubat 1925 tarihinde 350 atlı ile ilçe merkezine doğru yola koyulan isyancılar, Diyarbakır'a saldırırlar.
Nisan'ın ikinci haftasından itibaren Türk ordusu duruma hakim olur.
"Din elden gidiyor" denilerek isyana girişenler, ayaklanmaya dahil olmayan Kürt aşiretlerine, "melun" veya "Türk" denmesi; Şeyh Sait'e ait belgelerin üzerinde "Kürdistan reisi" veya "hükûmeti" şeklinde imzalar bulunması, kullanılan silahların ve askerî malzemenin yabancı olması, olaylardaki İngiliz kışkırtmasına delildir.
Neticede isyan bastırılır, 29 Haziran 1925'de 47 asi idam edilir.
Mustafa Kemal 1920 senesinde Hakimiyet-i Milliye gazetesinde uzun bir yazı kaleme alır ve özetle şöyle der..." Devam edecek. (Prof. Dr. Haydar Baş Hoş Geldin Atatürk eseri 547-555)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.