İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya iki kutba ayrılmıştı. Bir kutbun başında ABD, diğerinde SSCB vardı. ABD ve SSCB, zaman zaman savaşın eşiğine gelmişler, fakat savaşmaya cesaret edememişler. Çünkü her iki taraf da savaşın neden olacağı büyük yıkımların farkında idi. Bundan dolayı karşılıklı savaş yerine, başka devletleri ve grupları kendi hesaplarına savaştırma yolunu seçtiler. Birçok bölgesel savaşlar, yerel çatışmalar ve iç karışıklıklar, bu politika sonucu çıkmıştır.ABD ve SSCB savaşmadı, ama savaştırdı. O nedenle aralarındaki mücadele, "Soğuk Savaş" olarak nitelendirildi. Bu nitelendirmeyi ilk yapan ABD'li Bernard Bruch oldu. Bruch'un Soğuk Savaş nitelendirmesi genel kabul gördü ve yaygın olarak kullanıldı. ABD ve SSCB Soğuk Savaş'ı kendi aralarında ekonomik alanda sürdürdüler. Sonuçta SSCB, ekonomik üstünlük kazanma yarışından kopunca, Soğuk Savaş da bitmiş oldu. Soğuk Savaş'ın bitişinden sonra "tek kutuplu dünya" yorumları yapılmaya başlandı. İlginçtir, ABD de bu yönde bir politika izledi.ABD'nin dünya jandarmalığına soyunmasına ve hukuk tanımaz tutumuna karşı itirazlar yükseldiyse de pek etkili olamadı. Ta ki, Rusya Devlet Başkanı Putin'in, 43. Münih Güvenlik Politikası Konferans'ındaki sert çıkışına kadar. Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD'yi şu sözlerle uyardı: "Son yıllarda ABD politikalarında tek kutuplu bir dünya oluşturma çabalarını tedirginlikle izliyorum. Bir ülke kendi kurallarını dünyanın geri kalanına, sanki iç düzeniymiş gibi kabul ettirmeye çalışırsa, huzur ve istikrar değil, sorun bekleyin. Çağdaş dünyada tek efendi fikri mümkün olmadığı gibi, kabul edilemez de." Siyasi gözlemciler, Rusya Devlet Başkanı Putin'in, bu konuşmasıyla Yeni Soğuk Savaş'ın fitilini ateşlediğini ifade ettiler. Gerçekten de o günden itibaren Yeni Soğuk Savaş kavramı gündemde yerini aldı. Yeni Soğuk Savaş'ta bir tarafta Rusya ve Çin, öteki tarafta ABD ve AB bulunmaktadır. Sovyetler Birliği'nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Rusya ile Batılı ülkeler arasında güvenin çöktüğünü belirtti ve şöyle dedi: "Dünya yeni bir Soğuk Savaş'ın eşiğinde, hatta bazıları bunun çoktan başladığını söylüyor." Gorbaçov, çözüm olarak her iki tarafın zarar veren yaptırımları aşamalı bir şekilde kaldırmasını teklif ediyor.Rusya Başbakanı Medvedev, "ABD'nin Rusya'ya yaptırım uygulayarak Yeni Soğuk Savaş'ı bizzat başlattığını" söylüyor ve ekliyor: "Bu, aslında kimsenin işine gelmez." Doğru, ama ABD gücünü ispatlama zorunluluğu hissediyor. Aksi halde içte ve dışta kurduğu sömürü düzeninin yıkılacağını düşünüyor. Ne yaparsa yapsın, ABD'nin sonu yaklaşmaktadır. ABD'li bilim adamları, yıllardır bu gerçeği seslendiriyorlar. Bunlardan bir olan Zbigniev Brzezinski, "Stratejik Vizyon: Amerika ve Küresel Güç Buhranı" adlı kitabında "stratejik ve jeopolitik güç merkezinin Doğu'ya kaydığını" söylemektedir. ABD İstihbarat Konseyi'nin, "Küresel Eğilimler 2025: Değişen Bir Dünya" başlıklı raporunda da, "Güç dengesinin Batı'dan Doğu'ya kayacağı, Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin Ortadoğu'da büyük roller oynayacağı" öngörülmektedir. Türkiye, Soğuk Savaş döneminde, tek taraflı politika izleyerek cephe ülkesi konumuna sokuldu. Bugün hem dünyanın, hem de Türkiye'nin şartları çok değişti. Onun için aynı politikayı sürdürmek, çok yanlış olur. Daha açık bir deyişle, Türkiye, Yeni Soğuk Savaş döneminde taraf olmamalı ve her iki tarafla ilişkilerini bir denge üzerinde yürütmelidir. Böyle bir denge kurulabilir mi? Elbette kurulur, onu kuran ülkeye büyük hizmet eder ve büyük devlet adamı olarak da tarihe geçer.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018