Bilindiği gibi, Hz. Peygamber, ilk ve tek haccı olan Veda Haccı dönüşünde, "Ey Peygamber! Rabbinden Sana indirileni tebliğ et! Eğer yapmazsan O'nun risâletini tebliğ etmemiş olursun" mealindeki Maide Sûresi'nin 67. âyetinin nâzil olması üzerine, Gadir-i Hum denilen yerde sahabesini toplamış ve bir hutbe irad etmiştir.
Gadir-i Hum hutbesi olarak bilinen bu hutbenin altı yerinde Hz. Ali Efendimizi, kendinden sonra "halife ve vasi" tayin etmiştir.
Bunlardan birinde "Ali b. Ebu Tâlib Benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve Benden sonra halifemdir" buyurmuştur.
Yine, "Ey insanlar! Bu Ali'dir! O Benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir" buyurmuştur.
Başka bir yerinde, "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imam'ınızdır. imamet makamı, O'ndan sonra da Allah ve Resûlü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından Benim neslimin hakkıdır" buyurmuştur.
Hz. Peygamber'in rıhletinden iki ay gibi kısa bir süre önce irad edilen bu hutbede Hz. Ali'nin halife olarak tayin edilmesi; Resûlullah'ın dünyadan göçtüğü an unutulmuş, henüz Hz. Ali Efendimiz defin işlemleri ile uğraşırken, Sakife denilen yerde bir avuç Müslümanın oyu ile Hz. Ebu Bekir halife seçilmiştir.
İslam inancında halifenin, Allah'ın emri ve Peygamber'in nasbi ile seçilmesi gerekirken; Hz. Ebu Bekir, bir kısım kişiler tarafından bu göreve atanmış; bundan sonra Hz. Ömer, Hz. Ebu Bekir'in belirlediği şekilde tayin edilmiş ve bir kurul Hz. Osman'ı seçmiştir.
Allah'ın emrine ve Hz. Peygamber'in nasbına ters olarak gerçekleşen bu halife tayinleri ile İslam'daki sapmalar da başlamıştır.
Hz. Ebu Bekir'e biat etmesi için Hz. Fâtıma'nın evi yakılmış; kapı ile duvar arasında kalan Hz. Fâtıma, aldığı darbeler ile Muhsin isimli evladını düşürmüştür.
Hz. Ali Efendimiz, halifeliği döneminde İbn-i Mülcem denilen mel'un tarafından sabah namazında zehirli kılıç darbesi ile başından yaralanmış ve birkaç gün sonra şehit olmuştur.
Hz. Ali'den sonra imamet hakkı olan Hz. Hasan, Muaviye ile giriştiği mücadelede para karşılığı kendini satanlarca yalnız bırakılmış ve zehirlenerek 47 yaşında şehit edilmiştir.
Hz. Hüseyin Efendimiz, Yezid gibi çarşamba günü Cuma namazı kıldıran, maymunlarla oynaşan ve İslam ile zerre alakası olmayan birinin hilafetine evet demediği için İslam tarihindeki ilk silahlı başkaldırıyı gerçekleştirmiş ve Allah'ın emri, Peygamber'in nasbı ile kendine verilen hilafetin gaspına karşı kanıyla mücadele vermiş ve Kerbela'da şehit edilmiştir.
Emevi zihniyetinin hâkim olduğu dönemde; Ehl-i Beyt'e, evlatlarına ve onları sevenlere karşı sadece dünyalık koltuk ihtirası ile duyulan husûmet on yıllarca devam etmiştir.
Oysa İmam Rıza (a.s.), babaları kanalıyla Hz. Ali'den şöyle nakletmektedir:
"Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Kurtuluş gemisine binmek, sağlam tutacağa sarılmak ve Allah'ın muhkem ipine yapışmak isteyen Ali'yi sevsin ve O'nun evlatlarından olan hidayetçileri izlesin." (Şevâhis'üt- Tenzil, c. 1, s. 168/177).
İşte Ehl-i Beyt'in erkekleri kadar kadınları da, hidayetçiler olarak İslam mücadelesinde üzerlerine düşeni fazlasıyla yerine getirmişler, ümmetin kurtuluşu için irşad ve ikaz vazifelerini en zor şartlarda dahi bırakmamışlardır.
Kerbela günü Hz. Zeyneb annemiz, kardeşi İmam Hüseyin'le beraberdi. Muhammed ve Avn adındaki iki oğlunu Hz. Hüseyin'e takdim etti.
Muhammed on kişiyi öldürdükten sonra şehit edildi. Avn, yaya ve atlı yirmi bir kişiyi öldürdükten sonra şehit edildi. Bu acı tablolar Hz. Zeyneb'in gözlerinin önünde cereyan ediyordu.
Ağabeyi Hz. Hasan'ın on üç yaşında olan oğlu Kâsım ve diğer evladı Abdullah da Kerbela günü Hz. Zeyneb'in gözleri önünde şehâdet şerbetini içtiler.
Ve şehitlerin efendisi İmam Hüseyin'in şehadetine tanık oldu Hz. Zeyneb...
İmam Hüseyin, O'nun kucağında son nefesini verdi. Hz. Zeyneb, savaş meydanına gelerek İmam'ı göğsüne yasladı. Şehâdet anında elli yedi yaşında olan İmam'ın, otuz dört kılıç ve otuz üç mızrak yarası ile vücudunun parçalanmasını gördü; mübarek bedeninin atlara çiğnetilmesine çaresizlik içinde şahit oldu.
Mübarek ağabeyinin parmağının kesilerek yüzüğünün çalınmasına, iç gömleğine kadar çıplak bırakılmasına çaresizce ağladı.
İmam Hüseyin'in parçalanmış bedenini gördüğü zaman ilk sözü, "Allah'ım! Bizim bu kurbanımızı kabul eyle" olmuştur.
Derler ki; İmam Hüseyin Kerbela faciasının şehidi, Hz. Zeyneb ise şahididir.
Hz. Zeyneb'e, Kerbela'dan sonra "yaşayan şehid" demeleri; bu kıyamlara şahit olup, inanılması güç bir sabırla tahammül etmesindendir.
Hz. Hüseyin'in şehâdetinden sonra, esirler ile Şam'a Yezid'in sarayına götürüldüğünde Ehl-i Beyt'in bir mümessili olarak bâtıla asla boyun eğmemiş; her yerde her fırsatta Ehl-i Beyt'in büyüklüğünü, Allah katındaki değerini ve yapılan cinayeti haykırmıştır.
Nasıl ki annesi Hz. Fâtıma, Hz. Ali'nin gasp edilen hilafetine karşılık Medine'de hutbeler irad ettiyse; Hz. Zeyneb de Kûfe'de ve Şam'da Yezid'in sarayında irad ettiği hutbeler ile Ehl-i Beyt'in hakkı konusunda insanları ayıktırmaya çalışmıştır:
"Ey Yezid! Sen bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok geçmeyecek Peygamber evlatlarının kanını dökmek ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğiniz bu vebalin altında Peygamber'in huzuruna varacaksınız. O gün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır." (Prof. Dr. Haydar Baş İcmal Dergisi Ağustos 2019)
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler / 24.11.2024
- Eğitim başkadır öğretim başka / 23.11.2024
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024
- Eğitim başkadır öğretim başka / 23.11.2024
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024