“Vicdansızlar vicdansızlar
Çok hassastır vicdan sızlar
Dört bir taraf elem keder
Eğer varsa vicdan sızlar.”
Her yeni günde, her yeni saatte vicdanları sızlatacak nice gelişmelere şahit oluyoruz.
Vicdanı olanların vicdanları sızım sızım sızlıyor, bu da bir gerçek, ama vicdansızdan ne bekleyebilirsiniz ki?
Olacak ki vicdan sızlasın.
Pazartesi yayınlanan yazısında sayın Muharrem Bayraktar, gazetelerin manşetlerini alt alta sıralamıştı, okuyup bitirince gayri ihtiyari ağzımdan çıkan bu oldu: “Vicdansızlar”.
Buyurun, bakalım siz ne diyeceksiniz:
Taraf: Esad zorlarsa oraya gireriz.
Sabah: Suriye bizi zorlamasın.
Zaman: Suriye sınırı ihlal etti gereken adım atılacak.
Yeni Şafak: Gerekeni yaparız.
Radikal: Tetiği çekme emri.
Star: Şam bizi zorlamasın BM görevini yapsın.
Vakit: Esad’a yarına kadar süre.
Bugün: Bizi son hamleye zorlamasınlar.
Türkiye: Gerekeni yaparız.
Takvim: Getirme oraya.
Hürriyet: Bizi fazla zorlama.
Vatan: Esad bizi zorlama.
Habertürk: Hukuk ne diyorsa o yapılacak.
Milliyet: Bizi zorlama.
Buna siz gazetecilik diyorsanız yanılıyorsunuz, buna siz basiret, feraset, kahramanlık diyorsanız yerle gök arası kadar yanılıyorsunuz, bu düpedüz vicdansızlıktır.
Bu gazetecilik falan değil, açıkça BOP’un borazanlığında yarışmaktır, İsrail’in uşaklığında takla atmaktır.
Bu gazetecilik, bu basiret, bu feraset falan değil, bu düpedüz haçlı-siyonist işgal ordularında haçlı şövalyeliğine soyunmaktır.
Bu gazetecilik falan değil, Türkiye’yi çağdaş nemrutların tutuşturmak istedikleri ateş topunun tam ortasına atmaktır.
Bu manşetlerin hiç birinde zerre kadar ne basiret vardır ne de feraset vardır, körlük diz boyudur.
Bölgede kardeş kavgasını, küresel işgalcilerin ekmeğine yağ sürecek adımları körükleyenlere bir değil binlerce defa yazıklar olsun.
Vicdan sızlar ama vicdan yoksa ne sızlayacak?
Çok hassastır vicdan sızlar
Dört bir taraf elem keder
Eğer varsa vicdan sızlar.”
Her yeni günde, her yeni saatte vicdanları sızlatacak nice gelişmelere şahit oluyoruz.
Vicdanı olanların vicdanları sızım sızım sızlıyor, bu da bir gerçek, ama vicdansızdan ne bekleyebilirsiniz ki?
Olacak ki vicdan sızlasın.
Pazartesi yayınlanan yazısında sayın Muharrem Bayraktar, gazetelerin manşetlerini alt alta sıralamıştı, okuyup bitirince gayri ihtiyari ağzımdan çıkan bu oldu: “Vicdansızlar”.
Buyurun, bakalım siz ne diyeceksiniz:
Taraf: Esad zorlarsa oraya gireriz.
Sabah: Suriye bizi zorlamasın.
Zaman: Suriye sınırı ihlal etti gereken adım atılacak.
Yeni Şafak: Gerekeni yaparız.
Radikal: Tetiği çekme emri.
Star: Şam bizi zorlamasın BM görevini yapsın.
Vakit: Esad’a yarına kadar süre.
Bugün: Bizi son hamleye zorlamasınlar.
Türkiye: Gerekeni yaparız.
Takvim: Getirme oraya.
Hürriyet: Bizi fazla zorlama.
Vatan: Esad bizi zorlama.
Habertürk: Hukuk ne diyorsa o yapılacak.
Milliyet: Bizi zorlama.
Buna siz gazetecilik diyorsanız yanılıyorsunuz, buna siz basiret, feraset, kahramanlık diyorsanız yerle gök arası kadar yanılıyorsunuz, bu düpedüz vicdansızlıktır.
Bu gazetecilik falan değil, açıkça BOP’un borazanlığında yarışmaktır, İsrail’in uşaklığında takla atmaktır.
Bu gazetecilik, bu basiret, bu feraset falan değil, bu düpedüz haçlı-siyonist işgal ordularında haçlı şövalyeliğine soyunmaktır.
Bu gazetecilik falan değil, Türkiye’yi çağdaş nemrutların tutuşturmak istedikleri ateş topunun tam ortasına atmaktır.
Bu manşetlerin hiç birinde zerre kadar ne basiret vardır ne de feraset vardır, körlük diz boyudur.
Bölgede kardeş kavgasını, küresel işgalcilerin ekmeğine yağ sürecek adımları körükleyenlere bir değil binlerce defa yazıklar olsun.
Vicdan sızlar ama vicdan yoksa ne sızlayacak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilim, dilim dilim olsun / 09.02.2025
- Meğer ilan edilen imar kâbusu imiş / 07.02.2025
- Et kokarsa tuz dökerler, tuz kokarsa… / 06.02.2025
- Ay bitmeden buharlaşan artışlar / 05.02.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Meğer ilan edilen imar kâbusu imiş / 07.02.2025
- Et kokarsa tuz dökerler, tuz kokarsa… / 06.02.2025
- Ay bitmeden buharlaşan artışlar / 05.02.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025