Türkiye, BRICS devletlerini zirveye çıkaran Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne sırt döndükçe her sahada dip yapmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Baş yıllardır, mevcut kapitalist şartlarda kârlı kamu kuruluşlarını 2-3 yıllık kârına yabancılara satan, yer altı kaynaklarını da yine yabancılara devreden Türkiye'nin elinde sadece vergiler, cezalar ve zamlar kaldığını vurgulamaktadır.
Gelinen noktada, alınan borçların faizleri sebebiyle bütçe giderleri hedeflenenin üstünde sürekli artıyor, buna karşın vergi gelirleri ise hedeflerin oldukça altında kalıyor.
İşte bu sebeple siyasilerimiz 2019 yılı için 80,6 milyar TL'lik bir bütçe açığı hedeflerken, karşılarına 40 milyar TL'lik ihtiyat akçesini ilave etmelerine rağmen 123,7 milyar TL'lik bir devasa bütçe açığı çıktı.
Dilerseniz, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerinden yola çıkarak vergi gelirlerinde hedef neydi, ne olarak gerçekleşti, rakamlarla irdelemeye çalışalım.
Hükümetin 2019 yılı için vergi hedefi 756 milyar 494 milyon TL idi. Gerçekleşen, yani toplanan vergi 673 milyar 314 milyon TL oldu.
Gördüğünüz gibi, vergi gelirleri hedeflenenden 83,2 milyar TL daha az toplandı.
Madde madde ortaya koyalım.
* Gelir Vergisi hedefi 171,9 milyar TL idi, 162,7 milyar TL olarak gerçekleşti; 9,2 milyar TL'lik bir sapma var.
* Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) hedefi 16 milyar TL idi, 14,5 milyar TL olarak gerçekleşti; 1,5 milyar TL'lik sapma var.
* Katma Değer Vergisi (KDV) hedefi 70,7 milyar TL idi, 55,5 milyar TL olarak gerçekleşti; 15,2 milyar TL'lik sapma var.
* Özel İletişim Vergisi (ÖTV) hedefi 162,6 milyar TL idi, 147,1 milyar TL olarak gerçekleşti; 15,5 milyar TL'lik sapma var.
* Petrol-akaryakıt ÖTV'sinde hedef 67,4 milyar TL idi, 61 milyar TL olarak gerçekleşti, 6,4 milyar TL'lik sapma var.
* Motorlu Taşıtlar ÖTV'sinde hedef 15,3 milyar TL idi, 14,7 milyar TL olarak gerçekleşti; 574 milyon TL'lik sapma var.
* Dayanıklı Tüketim ÖTV'sinde hedef 9,3 milyar TL idi, 6,2 milyar TL olarak gerçekleşti, 3,1 milyar TL'lik sapma var.
* Gümrük Vergileri hedefi 20,7 milyar TL idi, 16,8 milyar TL olarak gerçekleşti; 3,9 milyar TL sapma var.
* İthalden KDV hedefi 165,8 milyar TL idi, 124,9 milyar TL olarak gerçekleşti; 40,9 milyar TL sapma var.
* Damga Vergisi hedefi 20,8 milyar TL idi, 18,8 milyar TL olarak gerçekleşti; 2 milyar TL sapma var.
* Harçlar için hedef 27,7 milyar TL idi, 24,1 milyar Tl olarak gerçekleşti; 3,6 milyar TL sapma var.
Vergi gelirlerinin çoğunluğu "adaletsiz vergiler" denilen "dolaylı vergiler"den elde edilmektedir. Adaletsiz denilmesinin nedeni de, bu vergiler kazanandan değil, zengin-fakir ayrımı yapılmadan toplumun her kesiminden tüketim üzerinden alınan vergilerdir.
Bir holding sahibinin aldığı ekmekteki vergiyle, asgari ücretli bir vatandaşın aldığı ekmekteki vergi oranı aynıdır.
KDV, ÖTV, MTV gibi dolaylı vergilerdeki düşüş, geliri giderini karşılamayan halkın tüketim kabiliyetini kaybettiğini göstermektedir.
Gelir Vergisi ise asgari ücretli, memur ve küçük esnaftan alınmaktadır.
Gelir Vergisinin düşmesinin nedeni, firmaların konkordato ve iflas üsrecine girmesi sebebiyle işten çıkartmaların artması, işsizler ordusuna yeni işsizlerin katılması sebebiyledir.
Aynı zamanda küçük esnaf da, artan maliyetler, tüketim daralması, ağır vergiler, borçların maliyetleri sebebiyle icra ve iflas sürecindedir.
Bu durum da doğal olarak Gelir Vergisinde düşmeye neden olmaktadır.
Dikkat ederseniz İthalden KDV gelirinde de 41 milyar TL gibi devasa bir hedef sapması vardır.
Bunun sebebi de, artan döviz kurları sebebiyle ithalatın yapılamamasıdır.
Türkiye'nin üretim için enerji ve hammadde ihtiyacını tamamen ithalattan karşıladığını dikkate aldığımızda, bunun ciddi bir sanayi ve üretim krizi anlamına geldiğini anlamamız gerekiyor.
Maalesef böyle bir tabloda tarım ve hayvancılıkta da ithalata bağımlı hale geldik.
Türkiye'nin çözüm sahibi olmayan kapitalist siyasileri, ülke ekonomisini vergilere, vergileri de vatandaşın gelirine ve ithalata bağlamış durumda…
Açlık sınırı altında asgari ücrete, yoksulluk sınırının yarısı kadar bir memur maaşına ve döviz kurları yüksek olduğu için yapılamayan bir ithalata dayanan vergi gelirleriyle sizce ekonomi ne kadar dönebilir?
Zaten dönmüyor, dönemez de… 2020 yılı bütçe açığı 138,9 milyar TL hedeflendi, görünen o ki, bu tabloyla bunun en az iki katı olacak.
Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin ortaya koyduğu kıyamete kadar yüzlerce Türkiye'yi bakacak "sınırsız" kaynakları görmezden geldiğimiz müddetçe bu zifiri karanlıktan asla kurtuluş yoktur.
Ayıkmak dileğiyle…
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025