Türkiye'de koronavirüs salgınında vaka sayıları ve can kayıpları hızla artıyor. Hekimler üçüncü dalganın başladığını ifade ediyor.
Ülkemizde, 18 Mart'tan bu yana vefat sayıları, 81, 87, 95, 102, 117, 138, 146 şeklinde endişe verici artışlar kaydetti.
Aynı şekilde ağır hasta sayısında da bu dönemde 1.503, 1.547, 1.538, 1.568, 1.644, 1.710 ve 1.720 şeklinde her gün artışlar kayıtlara geçti.
Sağlık Bakanlığı'nın 24 Mart'ta açıkladığı koronavirüs tablosundaki verilerine göre toplam vaka sayısı 3 milyon 91 bin 282'ye ulaşan ülkemizde hayatını kaybedenlerin sayısıysa 30 bin 462'yi aşmış durumda.
Salgının ülkemizde radikal bir şekilde artış gösterdiğini ortaya koymak için daha fazla veriye gerek olmadığı kanısındayım.
Başta koronavirüsle savaşta ön cephede mücadele veren hekimlerimiz olmak üzere uzmanlar feryat ederek tedbirlere uyulması gerektiğini vatandaşlara hatırlatıyor. Böyle giderse sağlık sisteminin hasta yükünü kaldıramayacak noktaya gelebileceği de ifade ediliyor.
TV'lerde maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine uyulması gerektiğini hatırlatan kamu spotları yayınlanıyor ve malumunuz bu yayınların çoğunun sonunda gördüğümüz slogan, 'Hayat Eve Sığar' cümlesi oluyor.
Aslında vatandaşlar olarak 1 yılı aşkın süredir, çoğumuz hayatı eve sığdırdık. Çok zaruret olmadıkça dışarı çıkmayan insanlarımızın sayısı hiç de az değil.
Nisan ayında yeni vaka sayısı 5 binleri aşmış, ancak kapanma tedbirleriyle vakaların gerilemesi sağlanabilmişti.
Kasım-Aralık aylarında yeniden artışa geçen vaka sayıları 32 bin sınırını aşmıştı. Sağlık Bakanlığı'nın 24 Mart'taki açıklamasına göre vaka sayısı şimdi 29 bin 762'yi aştı. Siz bu satırları okurken vaka sayımız muhtemelen bugüne kadar tespit edilen en yüksek seviyelere ulaşmış olacak.
Durum bu kadar vahimken, iktidardaki Ak Parti, Ankara'da 'lebalep' bir kongre daha düzenledi.
Sadece salon lebalep değildi, Türkiye'den Ankara'ya getirilen insanların doldurulduğu otobüsler de lebalepti, salonun dışında bekleyen kalabalıklar da öyleydi.
Adeta koronavirüse bayram ettirildi!
Bu ayın başında Hollanda'nın başkent Amsterdam'da bilim insanlarının kontrolünde bir deney yapılmıştı.
17 bin kişilik kapasitesi olan gece kulübünde bin 300 kişinin katılımıyla düzenlenen partide katılımcılar koronavirüs kısıtlamalarından muaf tutularak eğlendi. Kısıtlamalar devam etsin mi etmesin mi sorusuna yanıt aranıyordu. Bu deneyin sonucunda ulaşılan verilerin ne olduğunu bilmiyorum ancak Hollanda'da hükümet, önceki gün tüm kısıtlamaların 20 Nisan'a kadar uzatıldığını duyurdu.
Keşke Hollandalı bilim insanlarını Ak Parti'nin bu lebalep kongrelerine davet edilebilseydi, - hem ülkelerinde böyle bir deney yapmalarına gerek de kalmazdı- hiçbir ülkenin cesaret edip yapamayacağı bir şey olduğu için bu lebalep kongrelerde koronavirüsün yayılmasıyla ilgili çok önemli bilimsel veriler elde edebilecekleri kesin…
Sözün özü; uyulması gereken zaruri bir kural varsa buna önce ülkeyi yönetenlerin harfiyen uymaları gerekir, yoksa vatandaşı eve sığdırmak bundan sonra hiç mümkün olmaz.
Ne demiş atalarımız? Balık baştan kokar…
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024