Uygulanan aynı yanlış ekonomik sistem olduktan sonra ha 'heterodoks' Nebati gelmiş, ha 'ortodoks' Şimşek hiç fark etmiyor. Sonuç yine fiyasko, yine fiyasko…
Mehmet Şimşekli ekonomi yönetiminin en öncelikli hedefi enflasyonu düşürmek. İddiaları bu. Bir TV kanalına konuk olan Şimşek bu konuda, "Geçtiğimiz hafta açıklanan Orta Vadeli Program'da birinci öncelik enflasyonu düşürmek" dedi.
Her fırsatta 'mali disiplin' adı altında talebi baskılamaktan bahseden Şimşek, kredilere ilişkin sınırlama mesajı verdi. Şimşek, birinci konutu kredilendirme noktasında bir değişiklik yapmayacaklarını ancak ikinci ve sonraki konutları krediyle desteklemeyeceklerini söyledi. Taşıt kredileriyle ilgili de konuşan Şimşek, "Taşıt kredilerinde biz çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz" dedi.
Şimşek, "1 Eylül itibarıyla yıllık kredi hacmi yüzde 140 civarında artmıştı. Yani enflasyonun 2 katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden kredi hacmiyle enflasyonu, cari açığı kontrol altına alamazsınız" dedi.
Dikkat ederseniz, Maliye Bakanı Şimşek, hala yüksek enflasyonun sebebini talep olarak açıklıyor ve enflasyonu düşürmek için buna yönelik tedbirler almaya çalışıyor. Öncelikle şu soruyu sormak durumundayız: Bireysel kredilerdeki bu yüksek artışın sebebi nedir? Elbette ki, vatandaşların gelirlerinin yetersizliği.
Maaşı açlık sınırının altında kalan asgari ücretliler ve emekliler, yoksulluk sınırının altında kalan memurlar, yeterli kazanç elde edemeyen tarım köylüsü ve küçük esnaf temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bankalardan bireysel kredi kullanmak zorunda kalıyorlar. Vatandaşların bankalara olan kredi borçları 2 trilyon 374 milyar liraya ulaşmış durumda. Bunun 1 trilyon 474 milyar lirası tüketici kredileri (konut, taşıt, ihtiyaç), 901 milyar lirası kredi kartı borcu.
Vatandaşların gelirini artırma konusunda, talebi baskılamaya odaklandıkları için pek istekli olmayan hükümet, şimdi de kredi musluklarını da kısıyor. Gelir yok, borç da yok; vatandaşların bu durumda ne yapması gerektiğini de söylerler ise iyi olur.
Ekonomi uzmanları bireysel kredileri kısmaya çalışan Şimşek'e şu eleştirileri yöneltiyor: "Bakanın saydığı bütün kredi cinslerinin toplamı, toplam kredi havuzunun sadece yüzde 20'si yapıyor. Kalan yüzde 80'i ise ticari kredi. Gelir dağılımı ve ücretlerdeki bozulma zaten felaket bir haldeyken bunu düzeltmek bir yana, bir de kodamanlara dokunamayıp, daralmanın faturasını düşük gelir gruplarına çıkaran bir zihniyeti desteklemedik, desteklemeyeceğiz."
BDDK verilerine göre, bankacılık sektörü kredilerinin yüzde 22'si bireysel, yüzde 78'i ticari kredilerden oluşuyor. Toplam krediler içinde konut kredilerinin payı yüzde 4, taşıt kredilerinin payı yüzde 1, ihtiyaç kredilerinin payı yüzde 9, KOBİ kredilerinin payı yüzde 28, kurumsal kredilerin payı ise yüzde 50.
Geliri baskılayan, kredi musluklarını da kısan Şimşekli ekonomi yönetiminin, yüksek enflasyonu oluşturan asıl maliyet unsurları konusundaki vurdumduymazlığı ise oldukça dikkat çekici.
Örneğin, ithalata ve borca bağımlı bir ülke olmamız hasebiyle dolar kuru en büyük maliyet unsuru ve enflasyon sebebi. Mehmet Şimşek dolar kuru için şunu söyledi: "Uzun süre kur tutulmuştu, biz serbest bıraktık. Bizim bir kur hedefimiz yok."
Seçimlerden sonra iş başı yapan Şimşek'in 100 günlük karnesine bir bakalım:
Politika faizi yüzde 8,5 idi, yüzde 25'e yükseldi. Buna bağlı olarak kredi ve kredi kartı faizleri de arttı. Ortalama TL ticari kredi faizleri yüzde 14,95'den yüzde 37,94'e yükseldi. Yüzde 40,14 olan ihtiyaç kredisi faizleri ise yüzde 52,97'ye yükseldi. Temmuz öncesi yüzde 1,36 olan faizler 1 Eylül itibariyle yüzde 2,81'e yükseldi. Azami gecikme faiz oranı yüzde 3,11'e ve nakit avanslarda ise azami akdi faiz oranı yüzde 3,57'ye çıkarıldı.
Dolar kuru 20 TL seviyesinin hemen altındaydı, 26,86 lira seviyesine geldi. Türk lirası 100 günde yüzde 28 değer kaybetti.
Şimşek göreve gelmeden önceki ay olan mayısta tüketici enflasyonu yıllık bazda yüzde 39,59, aylık bazda yüzde 0,04 seviyesindeydi. Temmuzda yıllık enflasyon yüzde 47,8'e aylık enflasyon yüzde 9,49'a geldi. Ağustosta ise yıllık enflasyon yüzde 58,94, aylık enflasyon yüzde 9 oldu. Öte yandan TCMB 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58'e, 2024 yıl sonu tahminimizi yüzde 33'e yükseltti. Orta Vadeli Program'da ise 2023 enflasyon tahmini yüzde 65'e, 2024 enflasyon tahmini yüzde 33'e yükseldi.
Benzinin litre fiyatı, Şimşek göreve başladığında 21,28 TL idi. Motorin ise 19,43 lira seviyesindeydi. Bugün gelen zamla birlikte motorin 40 liraya, benzin ise 36,87 liraya yükseldi. Şimşek döneminde benzinin fiyatı yüzde 73,2 artarken, motorindeki artış yüzde 105'i aşmış oldu.
Hükümet, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır(!) diyerek acilen bu işi bir bilene bırakmalıdır.
Sorunun tek çözümü Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir ve çözecek kadro BTP kadroları, lider de BTP lideri Hüseyin Baş'tır.
- YPG’nin silah bırakmayacağı kesinleşti / 12.03.2025
- Suriye'de bundan sonra birlik sağlanabilir mi? / 11.03.2025
- Bu faiz oranıyla, bu enflasyon mümkün mü? / 07.03.2025
- PKK bitecek mi, daha da güçlenecek mi? / 06.03.2025
- Teröristbaşının çağrısının muhatabı kim? / 05.03.2025
- Piyon olursan, muhatap da alınmazsın! / 04.03.2025
- Teröristbaşının çağrısı ne anlama geliyor? / 01.03.2025
- Duma’da tarihi MEM toplantısından 12 yıl geçti / 28.02.2025
- Gelir adaleti, enflasyon sebebi olamaz / 26.02.2025