Memleketin bir köşesinde temizlikçi olarak alınacağı ilan edilen on kişiden biri olabilmek umuduyla tam 6 bin kişi müracaat etmişse ne olmuş yani?!
Bu memlekette iş yok ve işsizlik çok demek midir?
Utanmadan, sıkılmadan, sağda-solda, ötede-beride, ileride-geride, gazetede-televizyonda, radyoda ve sosyal medya mecralarında iş yok ve işsizlik çok deyip dolaşıyorlar!
İçinde bulunduğumuz yılın ilk üç çeyreğinde elektriğe ve doğalgaza yüzde yüzü aşan bir miktarda zam yapılmışsa ne olmuş yani?!
Aynı çevreler bu fiyat ayarlamalarında 'zam yağmuru' diyerek yaygara koparıyorlar.
Yılın dokuzuncu ayına duhul ettiğimiz şu günlere kadar, yani geride kalan sekiz ay boyunca özellikle akaryakıta gelen zamlar sayılamıyormuş, hesap edilemiyormuş!
Ne münasebet?
Gelen de bellidir, giden de belli, aynı çevreler, fiyat indirimlerini asla gündem etmezken, fiyat artışlarına her zaman olduğu gibi 'zam yağmuru' deyip duruyorlar!
Bu memlekette her zaman olduğu gibi, her dönemde olduğu gibi sürekli yaygara koparan, her fiyat ayarlamasına 'zam yağmuru' yakıştırmasını yapıştıran bir kesim var!
Utanmadan ve sıkılmadan, dünyada olup-bitenlere, etrafımızdaki gelişmelere hiç bakmadan, Avrupa'daki ve Amerika'daki boş rafları görmeden ve göstermeden bizdeki fiyat artışlarını dillerine dolayıp duruyorlar!
Neymiş efendim, Rusya ve Ukrayna yedi aydan beri savaştıkları halde, her ikisindeki enflasyon rakamları bizdekinin yarısına dahi erişemiyormuş?!
Neymiş efendim, bizim paramızın değeri düştüğü için, hemen hemen tüm dünya ülkeleri para birimleri karşısında müthiş değer kaybettiği için, Edirne'de Bulgarlar, Artvin-Rize'de de Gürcüler alış-verişin keyfini çıkarıyormuşlar?!
Neymiş efendim, bizim ülkemiz kendi vatandaşı için, yokluk, yoksulluk, darlık ve kıtlık yurdu anlamına gelirken yabancılar için keyif çatacak bir diyar haline gelmiş imiş?!
Ülkedeki para bolluğuna, üretim bolluğuna, pazarlardaki ve marketlerdeki tezgahların ve rafların lebalep doluluğuna bakmadan, hiç utanmadan ve sıkılmadan yaygara yapıyorlar; iş yok diye, aş yok diye, para pul oldu diye, mutfakları alev-ateş sardı diye!..
Bütün bunları söylerken insan biraz utanır!..
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025