Unutamazsın ama alışırsın
Alışmak yanmaya yeni başlamak demektir güzel Anadolu'nun bazı yerlerinde.
Yani kül olmadın ama her yanın yangın
İşte bunu kimseye anlatamazsın
Ben mi? Unutmadım ama alıştım. Yani yanmaya yeni başladım.
Nasıl unutabilir ki insan hayatının merkezindeki bir insanı. Onun ona yaşattığı o güzel günleri, o mutluysa mutlu olmayı, üzgünse üzgün, düşünceli ise düşünceli olmalı. Birlikte adım atmayı, birlikte yola çıkmayı, bu yolda omuz omuza yürümeyi, her zaman yanında olmayı. Sana güç veren bir insanı nasıl unutabilirsin?
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamdan söz ediyorum. O'nu anlatmaya kelimelerim yeter mi bilmem. Hayatı bir üniversite. Hem de öyle bir üniversite ki Onu karış karış okumalı, O'nun izini takip etmeli, dediklerini yapabilmeli.
Şair Ümit Yaşar Oğuzcan ne güzel demiş:
Yine de dayanmaya çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgâr güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanı başımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur."
Zaten memlekette çiçek açsa senden bilirim. Yine bir şair diyor ya, "Önce yoldaş sonra yol,
Yolun güzelliği ise yoldaşın güzelliğinden geçiyor" diye.
Öyle bir yol ki, onun yolcuları öyle bir yolcu ki. Allah-u Teâla'nın en sevdikleri.
Öyle bir zamandayız ki, öyle karışık, öyle çetrefilli. Böyle bir zamanda yüreğimizi ısıtan o güzel gülüşü geliyor insanın aklına. Bazen kızardı ama. Olsun onun kızması bile bize bir hayat dersiydi. Şimdi gelse de yine kızsa. Ama yok kızmasın gülsün... Gülerken o küçülen gözleriyle.
Herkesin kalbi çöldür, içinden Leyla geçene kadar.
Şanslıyız ki çölümüz bahar bahçe oldu. Öyle bir Leyla geçti ki içimizden. Öyle bir bahçıvandı ki, kalbimizdeki kurak yerlerin yeşermesine vesile oldu. Bütün çirkinlikleri temizlememize vesile oldu.
Bir fidan dikti, şimdi o fidan koskoca ormana dönüştü. Kalbimizi ormana çevirdi ve gitti. Şimdi bu bahçe o bahçıvanı unutur mu? Unutmaz, gelmesini bekler. Ve gelir bahçıvan, yeşerttiği o bahçeyi görmezden gelir mi hiç. O bahçe ise geçmişini unutur mu hiç? Nereden nereye geldiğini unutur mu? Unutmaz. Her daim minnettar kalır o bahçıvana. Onu mutlu etmek için en güzel çiçeklerinden verir ona. Ama yine de yetinmez.
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022