Bu aralar AKP hükümetinin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la ilgili başı hayli dertte. Unakıtan'ın özellikle son yasa çalışmalarıyla kendi villalarını kurtarması bardağı taşıran son damla oldu. Kendi gediğini, iktidar nimetini kullanarak kapatmak için yapılan bu çalışmalar ne ilkti ne de son. Bakan Unakıtan'ın Beykoz'daki ucu bucağı görünmeyen geniş orman arazilerini kurtarmak maksadıyla 2B'yi çıkarmak için ne denli mücadele ettiğini ve AKP'nin de hükümet olarak bu çalışmalara nasıl destek verdiğini bilmeyen kalmadı. Kamuoyunda "satma" özelliğiyle nam salmış Bakan hakkında internette dolaşan onlarca fıkra bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de İngiltere Kraliçesi'yle Unakıtan arasında geçiyor:Kraliçe Bakan Unakıtan'a sormuş: "Siz her şeyi satın alabileceğinizi söylüyormuşsunuz doğru mu?" Bakan, "evet majesteleri" demiş. Kraliçe, "mesela beni satın alabilir misiniz" diye sormuş. Unakıtan, "evet majesteleri" diye cevaplamış. -Peki nasıl yapacaksınız bu işi?-Majestelerine İngiliz bütçesinin iki katı para teklif ederek! Kraliçe, "Ooo! O kadar parayı nereden bulacaksın ki?" demiş. Unakıtan hemen cevabı yapıştırmış: "Majesteleri bu sorunuz fiyatta anlaştığımızın kanıtıdır iş parayı bulmaya kaldı."İngiliz Kraliçesine bile pabucunu ters giydiren Maliye Bakanımızın, Türkiye'de pabucu tersten giydirdiklerinin sayısını varın siz hesap edin!Unakıtan'ın Galataport peşkeşiyle ilgili Yahudi Ofer ailesiyle arasındaki özel ilişkiler de kamuoyunun takıldığı önemli konuların başında geliyor. Galataport peşkeşinin Danıştay'dan dönmesinin ardından AKP içinde de ciddi tartışmalar yaşanmaya başladı. Aslında bir ucunun Başbakana kadar uzandığı bu sakıncalı ihalenin temelleri, şu anda Başbakan'ın arz-ı endam ettiği Davos'ta atılmıştı. Daha sonra Ofer ailesinin önemli fertleriyle Ankara'da bir otelde yapılan gizli görüşmelerle Bakan Unakıtan Galataport'u Ofer ailesine neredeyse bedavaya ihale etmişti. Aslında Bakan Unakıtan Başbakan Erdoğan'ın yolundan gidiyor ve her ikisi de aynı jargonu kullanıyorlar. Her ikisi de Türkiye'yi pazarlamak gibi kutsal (!) bir vazifeyi yürüten, yani onların tabiriyle "marketing" işi yapan, çok önemli "marketing expert"ler!Haklarını vermek gerekiyor, işlerini de iyi yapıyorlar! 3.5 yılda Türkiye gibi koca bir ülkenin hayat kaynağı durumundaki dev kuruluşlarını bir bir pazarladılar, elde avuçta kalan birkaç yeri de pazarlamak için can atıyorlar. Son olarak Bakan Unakıtan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın banka hesaplarıyla ilgili bir açıklamasının bazı gazetelerde yayınlanması üzerine hemen çarketmişti. Bu tartışmalar dönüp dolaşıp Başbakan Erdoğan'ın malvarlığına kadar dayandı. CHP, Başbakanın 1.8 milyon YTL'lik kişisel serveti bulunduğunu iddia etti. Başbakan Erdoğan da Salı günü malvarlığını açıklayacağını duyurdu. Erdoğan'ın yapacağı malvarlığı açıklamasında sürpriz sayılabilecek bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Çocuklarının düğünlerinde toplanan kilolarca altın, Büyükşehir Belediye Başkanıyken maaşından artırdıkları ve Başbakan maaşıyla biriktirdiklerinin dökümünü sunacak Erdoğan! Toplum nezdinde kendisini akladığını sanacağı bu açıklamaların "kişisel tatmin"den öte bir anlam taşımayacağını belirtelim. Ayrıca şeffaflık ve yolsuzlukları önlemek iddiasıyla işbaşına gelip, Unakıtan'ın Meclis'i adeta kendi villa ve arazilerini aklamak için kullanmasına göz yummakla kalmayıp destek vermelerini millete nasıl izah edecekler, çok merak ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012