Bir ulusun "ulus devletler" arasında yer almasının yada hayatiyetini sürdürebilmesinin yegane yolu "ulusal mutabakattan" geçer. Bu bir realitedir. Tarihte hiçbir devlet, millet yada medeniyet bu kuraldan azade değildir. Son zamanlarda Türkiye'mizin üzerinde dolaşan kara bulutların yoğunluğu "ulus devletin" zorda olduğunun habercisidir. Bunu başta MİT olmak üzere hemen her stratejik kurum her fırsatta dile getirmektedir. Sokaktaki vatandaştan, dağdaki çobanına kadar yaptıkları sohbetlerde bunu konuşmaktadırlar. ABD ve AB ülkelerinin ulus devletimizin yapısını bozmaya yönelik bütün çabalarına rağmen, yükselen değer "ulus devletin korunma gerekliliğidir" Vatandaşımız; egemenliğin devrinden, ay yıldızlı bayraksız kalmaktan, kimliksiz yaşamaktan yana değildir. Devletin bekası açısından önem arz eden bu durum iç ve dış bütün şer güçlerin uykularını kaçırmaktadır. Çünkü böyle giderse senelerdir uyguladıkları plan ve tuzaklar geri tepecek, çökertmeye yüz tuttukları "ulu çınar" tekrar filizlenecektir. Bu kaygı, Türkiye'nin AB yolunda en büyük engelinin milli direncin kuvvetlenmesi olduğu fikrinde odaklaşmıştır. Hatırlarsanız bu fikir Atlantik ötelerinden duyduğumuz tanıdık bir ses tarafından;"ulusal dalga kırılmalıdır" şeklinde dile getirilmişti?Yaşanan son cinayet neticesinde yaşanan olaylar, küresel güçlerin, kartel medyanın dış ve iç uzantıları, sayesinde Aziz Türk milletinin linç girişimine dönüşmüştür. "Kendi yurdunda garipsin parya" konumuna getirilen, suçluluk psikolojisine büründürülen, derdi "vatan-millet olan insanlar, töhmet altında bırakılmaya çalışılmaktadır. Bir kaşık suda koparılan bunca fırtınanın sebebi de budur. Terörün bir insanlık suçu olduğunu söylüyoruz, ama bir kaşık suda koparılan fırtına için devletimizden milletimizden "ulus devlet" kavramından vazmı geçelim? Uğruna asırlardır şehitler verdiğimiz, aziz vatan topraklarını; üzerinde emelleri olanlara mı verelim? Sözde soykırımı yaftasını kabul mu edelim? Haksız yere toprak ve tazminat mı verelim? Korkarım siyaset bu oyun gelmek üzeredir. AB dayatmalarıyla milli politikalarımızdan taviz vere vere senaryo üreten değil, figüran rolü üslenmiş vaziyete büründük.Devletiyle milletiyle oluşan bu olumsuz manzaranın ve oluşan kara bulutların acilen üzerimizden bertaraf edilmesi gerekmektedir. Askeriyle siviliyle meselelerimize "ulusal mutabakat" zemininde çözüm aramak zorundayız. Başkaları istemese bile (!)Ulusal mutabakat; "ulusun fertlerinin değerleri etrafında oluşur" Ulusun değerleri ile barışmadan asla mutabakat oluşmaz. Nedir değerlerimiz? Dindir, dildir,bayraktır, tarihtir, örftür? Bunlar üzerinde oluşmayan mutabakat, mutabakat değildir. Bir milletin bu değerlere sahip çıkan fertlerine ihtiyaç vardır. Ama maalesef siyaset ve medya milletini ve devletini sevenleri suçlama ve sindirme pozisyonuna bürünmüştür.Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Sevenleri incitir.Dün birlikte ve sorunsuz yaşadığımız toplumun yapısı bozulduğu taktirde, ulusun bütün fertleri zarar görecektir. Gerek dini gerekse milli bütünlüğe bugün dünden fazla ihtiyaç vardır. Senelerdir bu milletin birlik ve beraberliği için uğraşan Prof. Dr. Haydar Baş beyin veciz sözüyle yazımız bitirelim; "Milli bütünlüğümüz, dini bütünlüğümüz, Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025