Sık sık muhatap olduğumuz soru şu: Ülkemizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Cevabım çok net; devlet ve millet Haydar Hoca'dan istifade etmediği müddetçe karanlık görüyorum.
Neden diye sormanın bile israf olduğunu düşünüyorum. Son 30 yıla baktığımızda Haydar Hoca'nın haber verdiği bütün gelişmeler bire bir yaşandı da ondan.
Ellerinde devlet imkânı olan siyasiler, bürokratlar, diplomatlar ve diğerleri ise hep yanıldı ve kandırıldı da ondan.
Her fırsatta kandırıldığını ifade eden yetkililer, kandırılamayan ve uzun zamandan beri ülkemizin önceden uyaranı olan Haydar Hoca'nın kıymetini biliyorlar mı acaba?
Avrupa birliği süreci, ABD ile stratejik ilişkiler, toplumsal barış projesi, Kürt açılımı, Arap Baharı ve Suriye politikası, FETÖ, Rusya ile ilişkiler, ekonomi? Bu saydıklarımızın her biri çok ama çok önemli başlık? Bugün ülkemiz kaotik bir ortamdan geçiyorsa, ülkenin altı üstüne gelmişse işte bu konularda Haydar Hoca'mızın tüm ikazlarına rağmen yetkililer tarafından doğru adım atılmadığı içindir.
* * *
Heyhat ki şimdide bir kara mizah yaşamaya başladık. Haydar Hoca ve ekibinin Feto'ya karşı 20 yıldan beri verdiği mücadeleyi sağır sultan bile bilir. İşte tam da şimdi Haydar Hoca'nın arkadaşlarına "Siz Fethullahçısınız" diye saldırılar oluyor. Bizim aynamız tarihtir; 1998 den itibaren hemen hemen herkesle görüşülmüştür. Örnek verecek olursak Sayın Devlet Bahçeli ile Necmettin Erbakan ile STÖ başkanlarıyla görüşülmüştür. Bizzat Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Feto ve ekibinin Vatikan adına dinlerarası diyalog çalışmaları ile milli ve dini bütünlüğümüzü tehdit ettiği anlatılmıştır.
Haydar Hocamızın verdiği ölçü ve talimatla "Bir saat Feto'nun evlerinde kalmış olanlarla birlikte olmadık", oysa onlar adeta devleti Feto ve ekibine teslim ettiler. Haydar Hoca'nın arkadaşları hakkında Fethullahçı iftiralarını ısrarla gündeme taşıyanlara da bir çift sözümüz vardır.
1. Feto'ya karşı son derece hassasiyet içinde operasyon düzenliyorlar; bürokraside araçlardaki FG olan araç plakalarını bile değiştiriyorlar. Oysa şunu hatırlatmakta fayda var, FETÖ'yü içinizde hem de çok yakınınızda arayın. O zaman onların okulunda okumuş, onların bilgileri ile fikir dünyası şekillenmiş, onlar ile çevresi oluşmuş insanları bulacaksınız. Siyasi kadronuzda bunların çok sayıda olduğunu göreceksiniz. Sen bütün bunları bırak, ömrünü birlik ve beraberliğe adamış Haydar Baş ve kadrosunu etiketlemeye çalış; bu olsa olsa yansıtmadır, kendi kimliğini gizlemedir.
2. Aklı başında yazarlar, "Tayyip Erdoğan Putin'den sonra ikinci büyük görüşmesini Haydar Hoca ile yapmalı" demektedir. Bitme noktasına gelen Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza ait olan Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak dünyanın lider ülkesi konumuna gelmiştir. Haydar Hoca'nın bugüne kadar üstü örtülmeye çalışıldı. Bu adeta güneşin balçıkla sıvanması anlamına gelmektedir. Fakat başaramadılar, başaramayacaklar.
Meltem TV ekranlarında yayınlanan 'dosya' programını izledik. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Rusya Duma ziyaretinde bendeniz de vardım. Rus bilim ve siyaset insanlarının hocamıza ait olan MEM hakkındaki konuşmalarını yeniden dinledim. Aradan geçen zaman adeta bir ispat dönemi olmuş? İktisadî sorunlar karşısındaki samimi arayışı Rusya'yı MEM rıhtımına getirmiş ve Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşturmuştur.
* * *
Haydar Baş hocamız, Yeni Mesaj'daki "Çözüm Var" başlıklı makalesinde çok önemli bir teklifte bulunuyor: "Bizler terörün, inanç tahribatının, ekonomik darboğazın çözümünü hiçbir koltuk kaygısı olmadan sunmaya hazırız. Ama gizleniyoruz. Millet gizlendiğimiz gerçeğini görür, bize sahip çıkarsa Türkiye'nin meseleleri hallolur. Buna inanması lazımdır. Gelin bir olalım, bu güzel vatanı, parçalanmadan Türk milletine sunmanın formülünü hayata geçirelim"
Sorumluluk milletimizde ve bizi yönetenlerdedir. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde benliklerimizi bir tarafa bırakmanın zamanı geldi ve hatta geçiyor.
Cevabım çok net; devlet ve millet Haydar Hoca'dan istifade etmediği müddetçe karanlık görüyorum.
Neden diye sormanın bile israf olduğunu düşünüyorum. Son 30 yıla baktığımızda Haydar Hoca'nın haber verdiği bütün gelişmeler bire bir yaşandı da ondan.
Ellerinde devlet imkânı olan siyasiler, bürokratlar, diplomatlar ve diğerleri ise hep yanıldı ve kandırıldı da ondan.
Her fırsatta kandırıldığını ifade eden yetkililer, kandırılamayan ve uzun zamandan beri ülkemizin önceden uyaranı olan Haydar Hoca'nın kıymetini biliyorlar mı acaba?
Avrupa birliği süreci, ABD ile stratejik ilişkiler, toplumsal barış projesi, Kürt açılımı, Arap Baharı ve Suriye politikası, FETÖ, Rusya ile ilişkiler, ekonomi? Bu saydıklarımızın her biri çok ama çok önemli başlık? Bugün ülkemiz kaotik bir ortamdan geçiyorsa, ülkenin altı üstüne gelmişse işte bu konularda Haydar Hoca'mızın tüm ikazlarına rağmen yetkililer tarafından doğru adım atılmadığı içindir.
* * *
Heyhat ki şimdide bir kara mizah yaşamaya başladık. Haydar Hoca ve ekibinin Feto'ya karşı 20 yıldan beri verdiği mücadeleyi sağır sultan bile bilir. İşte tam da şimdi Haydar Hoca'nın arkadaşlarına "Siz Fethullahçısınız" diye saldırılar oluyor. Bizim aynamız tarihtir; 1998 den itibaren hemen hemen herkesle görüşülmüştür. Örnek verecek olursak Sayın Devlet Bahçeli ile Necmettin Erbakan ile STÖ başkanlarıyla görüşülmüştür. Bizzat Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Feto ve ekibinin Vatikan adına dinlerarası diyalog çalışmaları ile milli ve dini bütünlüğümüzü tehdit ettiği anlatılmıştır.
Haydar Hocamızın verdiği ölçü ve talimatla "Bir saat Feto'nun evlerinde kalmış olanlarla birlikte olmadık", oysa onlar adeta devleti Feto ve ekibine teslim ettiler. Haydar Hoca'nın arkadaşları hakkında Fethullahçı iftiralarını ısrarla gündeme taşıyanlara da bir çift sözümüz vardır.
1. Feto'ya karşı son derece hassasiyet içinde operasyon düzenliyorlar; bürokraside araçlardaki FG olan araç plakalarını bile değiştiriyorlar. Oysa şunu hatırlatmakta fayda var, FETÖ'yü içinizde hem de çok yakınınızda arayın. O zaman onların okulunda okumuş, onların bilgileri ile fikir dünyası şekillenmiş, onlar ile çevresi oluşmuş insanları bulacaksınız. Siyasi kadronuzda bunların çok sayıda olduğunu göreceksiniz. Sen bütün bunları bırak, ömrünü birlik ve beraberliğe adamış Haydar Baş ve kadrosunu etiketlemeye çalış; bu olsa olsa yansıtmadır, kendi kimliğini gizlemedir.
2. Aklı başında yazarlar, "Tayyip Erdoğan Putin'den sonra ikinci büyük görüşmesini Haydar Hoca ile yapmalı" demektedir. Bitme noktasına gelen Rusya, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza ait olan Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayarak dünyanın lider ülkesi konumuna gelmiştir. Haydar Hoca'nın bugüne kadar üstü örtülmeye çalışıldı. Bu adeta güneşin balçıkla sıvanması anlamına gelmektedir. Fakat başaramadılar, başaramayacaklar.
Meltem TV ekranlarında yayınlanan 'dosya' programını izledik. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Rusya Duma ziyaretinde bendeniz de vardım. Rus bilim ve siyaset insanlarının hocamıza ait olan MEM hakkındaki konuşmalarını yeniden dinledim. Aradan geçen zaman adeta bir ispat dönemi olmuş? İktisadî sorunlar karşısındaki samimi arayışı Rusya'yı MEM rıhtımına getirmiş ve Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşturmuştur.
* * *
Haydar Baş hocamız, Yeni Mesaj'daki "Çözüm Var" başlıklı makalesinde çok önemli bir teklifte bulunuyor: "Bizler terörün, inanç tahribatının, ekonomik darboğazın çözümünü hiçbir koltuk kaygısı olmadan sunmaya hazırız. Ama gizleniyoruz. Millet gizlendiğimiz gerçeğini görür, bize sahip çıkarsa Türkiye'nin meseleleri hallolur. Buna inanması lazımdır. Gelin bir olalım, bu güzel vatanı, parçalanmadan Türk milletine sunmanın formülünü hayata geçirelim"
Sorumluluk milletimizde ve bizi yönetenlerdedir. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde benliklerimizi bir tarafa bırakmanın zamanı geldi ve hatta geçiyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Suriye'de kim kazandı, kim kaybetti? / 26.12.2024
- Suriye’de büyük oyun / 20.12.2024
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Suriye’de büyük oyun / 20.12.2024
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024