Bugün Ankara'da, Bağımsız Türkiye Partisi'nin 8. Olağan Büyük kongresi gerçekleşiyor. Diğer ifade ile Türk siyasetinde bir devrim yaşanıyor. Yeni bir sahife açılıyor.
Çünkü dün bütün imkânsızlıklara rağmen yedi düveli dize getiren, emperyalistlere tarihi bir mağlubiyet yaşatan Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu Türkiye Cumhuriyetini, gençlere emanet ederek şöyle diyordu:
"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur… Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
İşte o kudrete malik olan 'Var bi hayalimiz' diyerek yola çıkan BTP lideri Hüseyin Baş, tüm gençlerimize, 'Türkiye'yi yönetecek gençler arıyoruz' çağrısını yaparak bugünü buluşma, ayağa kalkma günü olarak ilan etti.
Ben de, 'Türkiye'yi yönetecek gençler burada mı' diye soruyorum.
Çünkü artık gençlik değişim istiyor, geleneksel siyasete de, geleneksel siyasetçilere de hayır, diyor. Nereden mi biliyorum?
'Gençlerimizin siyasete bakışı' başlığında ülkemizde birçok araştırmalar yapılmış, veriler açıklanmıştır.
Ortak sonuç: 'Gençlik kesiminin, yaşlı nüfusa oranla değişimi daha fazla desteklediği, istediği, bu uğurda mücadele ettiği ama yaşlı nüfusun ise daha kabullenici, önüne konulana razı olucu' sonucu çıkmıştır.
Gençlerin daha çok sorgulayıcı olduğu buna karşın belli yaş üstü kesimin ise tatminkar ve göz yumucu olduğu da bir başka gerçektir.
Günümüz gençliğinin en büyük sorunu, kaygısı, istikrarlı bir ekonomi, hoşgörülü toplum, ifade özgürlüğü, adalette tam eşitlik ve güçlü devlet başlıklarıdır.
Bir şeyin sorun ve ihtiyaç haline gelmesi o şeyin, ya yokluğundandır ya da azlığındandır.
Eğer bugün bu başlıklar ihtiyaç sıralamasında birinci sırada ise bunun sorumlusu siyaset mekanizmasıdır.
İlginçtir! Bu gün her 2 gençten 1'si siyasilerin, kendilerini anlamadığını ve sorunlarına çözüm getirmek için yeterince çaba göstermediğini düşünüyor ve de şu anki siyasi tabloda seçmenlerin % 25,6'sı siyasi kararsızlığını dile getiriyor.
Demek ki gençlerimiz, kendilerini anlayacak, kendileri gibi düşünen, hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir liderin varlığına ihtiyaç duyuyor.
İşte o lider, 'Gençlerimize sesleniyorum; 'Eğer hayalleriniz yoksa sizin için hiçbir şey yapamam' diyenTürkiye'nin en genç lideri Hüseyin Baş'tır.
Liderimiz Hüseyin Baş, ülkemizin gençliğinin içine çekildiği işsizlik, iş olsa bile ücretin asgarisinin takdiri, geleceğe güven kaybı, umutsuzluk ve de beyin göçü sorunlarını milli mesele hatta beka meselesi olarak görüp, sahiplenen ve çözümlerini ortaya koyan tek liderdir.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'göç gönderen ülkelerin sanayi ve ticaretinin gelişmemiş olduğu' gerçeğini biliyor ve Türkiye'nin sanayi ve ticarette nasıl gelişeceğinin formülünü ortaya koyuyor.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'beyin göçünü tetikleyen en önemli faktörlerden birinin de gelir adaletsizliği' olduğunu biliyor.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'göç gönderen ülkelerde iş imkanlarının az olması ve de uygun iş bulunmaması' sorununu da biliyor.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'göç gönderen ülkelerde teknolojinin geri kalmışlığı ve de ithalat üzerine kurulu olduğu, kendi gelişime kapalı olduğu' gerçeğini biliyor.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'ülkemizde yaşanılan fırsat çeşitliliğinin ne kadar az ve kişinin, kendi mesleğinde ilerleyebileceğine sıkıntılarının da farkında.
Liderimiz Hüseyin Baş, 'beyin göçünün tetikleyen despot idare anlayışları, düşük ücret ve vergilerin çok yüksek olması, ekonomik istikrarsızlık, kaynak yetersizliği ve fahiş fiyatlar gibi gerçeklerin farkında. Çözümü de önündedir.
Liderimiz Hüseyin Baş, gençlerimizin, siyasi kararların akademiyi ve yargıyı doğrudan etkilemesinden rahatsız olduklarının da farkında.
Liderimiz Hüseyin Baş 'göç gönderen ülkelerde bilim, teknoloji ve sanayi alanına gerekli yatırımları yapmadıklarını' çok iyi bildiği için çözümü de hazır.
Gelin, bu ülkeyi beraber yönetelim
BTP Lideri açık çağrıda bulunuyor: "Gelin, beraber bu ülkeyi yönetelim. Yanlış yapalım, hata yapalım, zarar edelim, eksik yapalım, kavga edelim. Kimi zaman doğru hamleler de mutlaka yaparız.
Emin olun bu ülkenin dış politikasını da iç politikasını da sosyal adaletini de hukukunu da emniyetini de refahını da çözecek bilgi ve kadroya sahip bir partiye davet ediyorum sizi.
Bugün bu ülkede ekonomiye dair söyleyecek tek sözü olmayanların karşısına bir başkaldırıdır bu parti.
Ben, sizi Bağımsız Türkiye Partisi'ne davet ederken 'Gelin halay çekelim, şarkı söyleyelim, konser yapalım' diye davet etmiyorum. Bunları da yapalım ama bunun yanı sıra biz, Türkiye'yi yönetiriz. Biz, Türkiye'yi kaldırırız. El ele verirsek yarının Türkiye'sini inşa ederiz."
Ben, sizi Bağımsız Türkiye Partisi'ne davet ederken 'Gelin halay çekelim, şarkı söyleyelim, konser yapalım' diye davet etmiyorum. Bunları da yapalım ama bunun yanı sıra biz, Türkiye'yi yönetiriz. Biz, Türkiye'yi kaldırırız. El ele verirsek yarının Türkiye'sini inşa ederiz."
Var mısınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025