Türkiye'nin geleceğinde alternatifsiz tek çözüm

Önceki makalemizde büyük Türk imparatorluklarının yıkılmalarının ana sebeplerinden birinin içteki birliğin ve dirliğin bozulması, bunun neticesinde dağılmalarından bahsetmiştik.T.C. Devleti'nin ebediyete kadar devam edebilmesi için de içte ve dışta birliğin ve beraberliğin sağlanması gereğini belirtmiştik.Ebediyete doğru akıp giden yıllar içinde T.C. Devleti'ni yaşatacak olan gücün; devletle, milletin, siville, askerin bir bilek bir yürek olmasından geçtiğini BTP Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş defalarca her ortamda insanımıza anlatmıştır. Ulusal ve uluslararası toplantı, sempozyum, konferans ve kongrelerde halkımızı uyarmıştır. Birlik ve beraberliğin Türkiye'nin geleceği için olmazsa olmaz kural olduğunu belirtmiştir.Birlik ve beraberliğin temininde milletimizin her ferdinin samimi hislerle, dürüstçe devletine, milletine, vatanına ve insanlarımıza karşı sevgi beslemesi ve sevgiye layık olabilmesi için azim ve kararlılığını göstermesi lazımdır. Devletin her kademesindeki idareci ve yöneticilerimizden, memur ve işçimize kadar herkes Türk yurdunda daha zengin daha özgür ve daha huzurlu yaşanılabilmesi için şahsi menfaatlerinin ötesinde milletine ve devletine hizmet etmelidir.Şeyh Edebali, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" buyuruyor. İnsanımız en kıymetli madenden daha değerlidir. Huzur ve mutluluk içinde yaşamak hakkıdır.77 milyon insanımızın birbirinden hiçbir farkı yoktur. Onlar bizim manevi hazinelerimizdir. Bunlar içinde yaramazlık yapanlar varsa, devletin bunları bulup gerekli tedbirleri alması zor değildir. Orman çakalsız olmaz derseniz, ormanda aslan olursanız, zararını bertaraf edersiniz.Devletin bütün birimleri ile uyum içinde Türk milletini mutlu, huzurlu, özgür ve zenginlik içerisinde yaşatmak, görevi olmalıdır.İnsanlar arasında ayrım yapmak insanlık suçudur. Huzursuzluğun temel kaynağı ayrımcılıktır. Hiç kimse bu tuzağa düşmemelidir. Ülkemiz ve milletimiz üzerindeki oyunlar tarih boyunca devam etmektedir. Bugün de "Dinlerarası Diyalog" misyonu ile İslam itikadı darmadağın edilerek ne idüğü belli olmayan "Ilımlı İslam" dayatılmak istenmektedir.Ayrıca İslam tarihi boyunca Ehl-i Beyt'e karşı düşmanlık türetilerek mezhep çatışmaları tezgâhlanmış haksız yere Ehli Beyt'i sevenler katliamlara uğramıştır. Bugün bu oyun "Kuzey Afrika Projesi" bağlamında Sünni-Şii çatışması ile İslam ülkeleri, özelde T.C. Devleti bölünmek parçalanmak istenmektedir.Büyük Orta Doğu Projesi, Ilımlı İslam Projesi, Dinlerarası Diyalog misyonu fitnesi, Medeniyetler Arası İttifak projesi, Erasmus programları, Gümrük Birliği, AB projeleri, devletimizin, milletimizin maddi ve manevi kaynaklarına konmak bizi yok etmek isteyen projelerdir. Türk milleti tarih sahnesindeki yolculuğuna devam etmek istiyorsa tek tek, fert fert ülkesine, devletine, yurduna, ordusuna, insanına, topraklarına, sularına, madenlerine, ormanına, çiçeğine, böceğine sahip çıkmalıdır vesselam.Eğer birbirimizle uğraşırsak gücümüzü yitirir. Diğer Türk devletleri gibi yıkılmaya, parçalanmaya doğru yol alırız.Türkiye'nin geleceğinde alternatifsiz tek çözüm var, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli...Milli Ekonomi Modeli, sürekli büyümeyi sağlayarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletini hak ettiği yere getirecektir.